Yalçın, Memur-Sen tarafından bir otelde düzenlenen "Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli"nin açılışında, TUSAŞ'a yönelik terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Türkiye'de 2,5 milyonu memur emeklisi olmak üzere toplam 16 milyon emekli bulunduğunu belirten Yalçın, emeklilerin mali yönden çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Memurlarda görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki makasın çok açıldığına vurgulayan Yalçın, emeklilerin itibarını korumak için mevcut durumun düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi.

- "Toplu sözleşmeden etkileniyorlar ama sözleşmeyi etkileyemiyorlar"

Yalçın, toplu sözleşmenin sonuçlarından etkilenen memur emeklilerinin sendikal örgütlenme hakkına sahip olmamaları nedeniyle toplu sözleşmeleri etkileme güçlerinin bulunmadığına dikkati çekerek, bu durumun çok büyük çarpıklık olduğunu ifade etti.

Memurlara verilen seyyanen zammın, emekli memurlara verilmediğini anımsatan Yalçın, "Bu sorunun aşılması gerekiyor. Mevcut kamu görevlilerinin tüm ücretlerinin de emekli keseneğine tabi tutularak emeklilikte ücretlerinin düşmemesi gerekiyor. Tıpkı işçilerde olduğu gibi. Bu son derece önemli." diye konuştu.

Emeklilerin örgütlenmekten başka seçenekleri olmadığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:

"Kanundaki kısıtlama, bu haliyle Anayasa'nın 51'inci maddesinin ruhuna, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması rejimine, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı gibi ILO'nun 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerine de aykırı. Emeklilerin fiili çalışma içinde olmamaları, onların sendika hakkına sahip olmayacakları anlamına gelmemeli. Gerek uluslararası gerekse de ulusal düzenlemelere bakıldığında, emeklilerin sendika kurmasının yasak olduğuna ilişkin herhangi bir ifade yok. Bir şey yasak değilse serbesttir."

Emekliye sendikal örgütlenme hakkı vermemenin, "Emekliye hakların için mücadele etme" anlamı taşıdığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

"Emekli kamu görevlilerinin aktif çalışma döneminde üyesi oldukları sendikalarda üyeliklerinin devam edebilmesi konusunda 4688 sayılı yasada yapılabilecek bir ibare değişikliği, torba kanuna konulacak bir değişiklik bu anlamdaki sorunu çözebilir. Çünkü emeklilerin masadan etkilenip, masayı etkilemeyen bir pozisyonları var. Bu açıdan toplu sözleşmede temsil edilebilmeleri, örgütlenme haklarının verilmesine bağlı. Örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmalı, aynı şekilde emekli kamu görevlilerinin de fiilen çalıştıkları dönemde bulundukları hizmet sınıfları esas alınarak kamu görevlileri sendikalarına üyeliklerinin devam edebilmesinin önü açılmalı."

- "Sendikal hakkın savunulması, insan hakkının savunulması anlamında"

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Ahmed Hassan da TUSAŞ'a yönelik terör saldırısına değinerek, Türk halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

Panel konusunun çok önemli olduğunu ifade eden Hassan, sendikal hakkın savunulmasının, insan hakkının savunulması anlamına geldiğini dile getirdi.

Hassan, insanların emekliliklerini haysiyetli bir biçimde geçirmelerinin önemli bir sosyal değer olduğunu kaydetti.

Açılış konuşmalarının ardından, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yıldız'ın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Alpay Hekimler, Doç. Dr. Canan Erdoğan, Doç. Dr. Melike Özge Çebi Buğdaycı, Dr. Esra Özen'in katılımıyla "Emekli Kamu Görevlilerinin Örgütlenme Hakkı Paneli" düzenlendi.

Sanık doktor : Bir kere yaftayı yedik, alnımıza bebek katili yazısı yedik Sanık doktor : Bir kere yaftayı yedik, alnımıza bebek katili yazısı yedik

Kaynak: rss