Antalya'da özel bir hastanede kalp kapakçığı ameliyatı olan 48 yaşındaki İbrahim Çetin, ameliyat sırasında hayatını kaybetti.

Çetin'in ölüm haberi verilen aile ise hastalarının doktor ihmali neticesinde hayatını kaybettiğini öne sürerek, ameliyatı yapan doktor hakkında şikayetçi oldu. İddiaya göre, İbrahim Çetin 11 Ekim tarihinde kalbindeki rahatsızlık nedeniyle özel bir hastaneye ameliyat olmak üzere yatış yaptı. 15 Ekim'de ameliyat olan Çetin, bir süre yoğun bakım ve servisteki tedavisinin ardından taburcu oldu. Ancak taburcu olduktan birkaç gün sonra yeniden rahatsızlanan İbrahim Çetin yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı.

 

 

DOKTORDAN ŞİKAYETÇİ OLDULAR!

Bir süre başka bir hastanede tedavi gören Çetin, yakın zamanda ameliyat olması nedeniyle tekrar ambulansla aynı hastaneye sevk edildi. Burada ameliyatı yapan doktor daha önce geçirdiği ameliyatın ardından kalbinde kireçlenme olması nedeniyle kalp kapakçığının ritim bozukluğu nedeniyle işlevini kaybettiğini belirtmesi ve yeni bir ameliyat olması gerektiğini söylemesi üzerine tekrar hastaneye yatışı gerçekleştirildi. Aileye, ritim bozukluğu nedeniyle kireçlenmenin yerinden oynayarak kalp kapakçığına sıkıştığı belirtildi. 1 Kasım'da ikinci kez ameliyata alınan İbrahim Çetin'in, ameliyat sırasında durumu kötüleşti. Çetin, yoğun bakıma alınırken iki kez duran kalbi yaklaşık 20 dakikalık kalp masajı ve müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Çetin'in ölüm haberinin verildiği eşi ve yakınları ise ameliyatı gerçekleştiren doktorun ihmali olduğunu iddia ederek doktor hakkında şikayetçi oldu.

Ameliyat skandalına 3 yıl istendi Ameliyat skandalına 3 yıl istendi

 

AMELİYATTAN İKİ GÜN SONRA TEKRAR KÖTÜLEŞTİ!

Eşinin ölüm haberini alan ve fenalık geçiren Gülseren Çetin, yakınları tarafından sakinleştirilirken, hastaneye gelen polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. İlk ameliyattan birkaç gün sonra eşinin tekrar rahatsızlandığını belirten Gülseren Çetin, “Ayın 15'inde ilk ameliyatı olduk. Doktor, ameliyat zor geçti ama sorunsuz dedi. Bir gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise çıkardılar. Serviste her şey normaldi, EKG'si çekildi, EKO, akciğer film çekildi, eve gönderdiler bizi. Eşim o gün iyiydi, ertesi gün halsizliği vardı zaten normal dediler. Halsizliği hala devam ediyordu, geceleri uyumuyordu. Solunum sıkıntısı devam ediyordu. Perşembe sabaha kadar uyumadı eşim, ritimleri çoğaldı Uncalı'ya bir hastaneye gittik, orada serum taktılar. Ben tansiyonunu ölçtüğümde ritimleri 156 civarındaydı. Ritim bozukluğundan acil serviste yatırdılar. İki serum, iki hap verdiler. Orada bayağı bir beklettiler, kontrol altına almaya çalıştılar” dedi.

 

"SORU SORDUM BENİ AZARLADI"

Buradan ambulansla ameliyatın gerçekleştirildiği hastaneye sevk edildiklerini ve eşinin direkt yoğun bakıma alındığını belirten acılı eş, "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde iki gün kaldı. Kroner Yoğun Bakımda kaldı. Orada 134'e düştü, ben eşimi görebilir miyim dedim. Gel göstereceğim dedi. Gittim baktım, hala ritim 134, ritmin hala aynı olduğunu söyledim. 'Sen karışma buna, sen niye karışıyorsun buna' dedi. Düşmediğini hala aynı olduğunu söylemek istedim dedim. 'Sen niye karışıyorsun, ben sana patlıcan musakkayı soruyor muyum' dedi bana. Demedi ki, düşüreceğiz, tamam diyip beni ikna etmedi. Ben orada bir şey diyemedim. O'na muhtaç olduğum için, tamam dedim çıktım oradan. Eşim 2 gün kaldı, sonra beni çağırdı. Eşimi servise çıkarmışlar. O gün iyiydi, akşamına yine kötüleşti. Nefes alıp vermekte zorlanıyordu. Sürekli bir öksürük, balgamında kan geliyordu. Bana 'her şey yolunda' dedi. 'Hiçbir şey yok, her şey yolunda' dedi" ifadelerini kullandı.

 

"KİREÇLENME NEDENİYLE KAPAKÇIK İŞLEVİNİ KAYBETMİŞ"

Ameliyatı gerçekleştiren doktorun kendisini çağırdığını ve kireçlenme olduğunu belirterek, 'ben küçük kesi ile girdiğimde kalp kapağını ona göre taktım. Kireçlenme vardı, kalbin arka tarafında, ona göre taktım. Oradan yapamazdım, kalp kanama yapardı, yırtılma yapardı. Risk vardı, o riski almadım' dediğini söyleyen Gülseren Çetin, "O şekilde kalp kapağını takmış, bizi eve gönderdiler. En son beni çağırdı, kireçlenme olduğunu, ritim bozukluğu esnasında bu kireç oynamış. Kalp kapağının kenarına sıkışmış. Tekrar oynama yaparak kalp kapağının ortasına sıkışmış. 'Orada çıkartamıyoruz, oynatamıyoruz. Kalp kapağının biri tamamen işlev görmüyor' dedi. Tekrar bir işlem gerektiğini, bu kez açık ameliyat yapağını söyledi. Kararın bende olduğunu söyledi. Ben eşimin haberi olmadan tek başıma karar veremeyeceğimi söyledim. Eşimin yanına gittik, bana anlattığı gibi ona da anlattı. Bu sefer küçük kesi ile değil, büyük açacağını ama riski olduğunu söyledi. Kalp kapağını çıkartarak. Kireci alacağını, kapakta bir sıkıntı olmadığını söyledi" dedi.

 

Olayla ilgili görüşülmek istenen hastane yetkilileri ise konuyla ilgili açıklama yapmadı.

Kaynak: rss