Geçtiğimiz hafta Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayınlanan kararla değiştirildi. İkinci el ticaretinde güvenli zemin oluşturması beklenen yeni düzenleme hem tüketiciler hem de işletmeler açısından güvenli bir sistemi beraberinde getirdi. Fakat her yeni başlangıçta olduğu gibi bazı aksamalara da sebep olmaya başladı.
''TÜKETİCİ GÜVENİNİ ARTIRIYOR''
Konuyla ilgili sorularımızı cevaplayan Cardata CEO'su Hüsamettin Yalçın, özellikle tüketicilerin korunması hususunda önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek "Örneğin 8 yaşın veya 160.000 kilometrenin altında olan ikinci el araçlar için getirilen garanti zorunluluğu, artık tüketicilerin araç satın alırken kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayacak. Üretici tarafından yenilenmiş araçlarda bu garanti süresi bir yıl veya 20.000 km. Bu durum tüketici güvenini artırıyor. Ayrıca Güvenli Ödeme Sistemi'nin zorunlu hale getirilmesi, dolandırıcılığı önlemeye yönelik önemli bir adımdır. Kapora düzenlemeleri ve sipariş iptali hakları da eklenerek alıcıların mağdur olmasını önüne geçildi" dedi.
ŞEFFAFLIK ARTTI
Ekspertiz raporu ve yetki belgesi zorunluluğuna değinen Yalçın "Bu durum piyasadaki dolandırıcılık ve hileli satış risklerini azaltmaya yönelik önemli bir adım. Bu tedbirler, daha güvenilir bir ikinci el araç piyasası oluşturmayı hedefliyor. Öte yandan her araç için ayrıntılı tanıtım kartı ve ekspertiz raporu zorunluluğu, tüketicilere araç hakkında daha doğru ve detaylı bilgi sağlayacak. Bu sayede şeffaflık artacak ve güvenli zemin güçlenecek. Bir de işin noter tarafı var, asıl belgelerin noter huzurunda bulunma zorunluluğu, işlemlerde sahtecilik riskini ciddi oranda azaltacak" ifadelerini kullandı.
İŞLEM SÜRECİ UZADI
Yeni düzenlemeden dolayı kaynaklanan ek maliyetlere dikkat çeken Hüsamettin Yalçın, ekspertiz raporu, tanıtım kartı ve noter işlemleri gibi yeni zorunlulukların, tüketicilere ekstra maliyetler getireceğini hatırlatarak "Örneğin, noter işlemleri sırasında dijital belgelerin fiziksel olarak da sunulma zorunluluğu söz konusu. Bu noktada noterlerin işlemleri ve uyum süreci önem kazanıyor. Belgelerin fiziksel olarak noter huzurunda bulundurulma zorunluluğu, işlem sürelerinin uzamasına yol açabilir. Özellikle yoğun dönemlerde noterlerde bekleme süreleri artabilir. İşletmelerin yeni düzenlemelere uyum sağlaması biraz zaman alacak gibi. Bu süreç ve gecikmeler vatandaşlara olumsuz yansıyabilir. Aynı zamanda dijitalleşme sürecinde gerileme söz konusu. Türkiye Noterler Birliğinin aldığı kararla dijital belgelerin noter işlemleri sırasında yeterli olmaması, dijitalleşme sürecini olumsuz etkiliyor. Genel olarak bakarsak yeni yönetmelik güvenliği arttırmayı hedefliyor ama aynı zamanda ek maliyetler ve işlem sürecinde uzamalar gibi olumsuzlukları da beraberinde getirebilir. Bu düzenlemelerin etkili olabilmesi denetim mekanizmalarının başarısına bağlı" diye konuştu
ALİ ÇELİK