Genel Sağlık İş, HEP-SEN ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde çalışma koşullarını protesto etti. "Artık yeter, yoğun iş yükü, değersizlik, baskı, keyfi uygulamalara son verilsin" yazılı pankart açan sağlık emekçileri, personel açığının giderilmesi, insani çalışma ortamının sağlanması, gün aşırı nöbet uygulanmasının yasaklanmasını talep etti.

Genel Sağlık İş, HEP-SEN ve SES üyeleri, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle eylem yaptı. Genel Sağlık İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel, "Hemşirelik tarihin en sağlık meslek grubudur. Savaş hallerinde Gevher Nesibeler, Florence Nightingaleler, pandemilerde pelerinsiz kahramanlar, genel tüm hallerde hastaların tedavi ve bakımlarını uygulayan, moral veren meslek profesyonelleridir kısaca. 2020'li yıllara geldik ve hala hemşirelere gereken değerlerin verilmediğinin farkındayız. Eskiden devlet eliyle en iyi şekilde eğitim olup ülkenin dört bir tarafında tek başına da olsa hizmet verebilecek ebe ve hemşireler sadece okul etiketi küçük olduğu için değersiz görülüyordu. Şimdilerde yüksek lisans ve hatta doktora mezunu çok meslektaşımız olmasına rağmen mesleğin itibarı bir türlü hak ettiği yere gelememiştir. Hemşireler sağlık alanında en çok baskıya maruz kalan sağlık meslek grubudur. Çünkü meslekte branşlaşma yok. Çalışma koşullarının ağırlığı nedeniyle seni nöbetli yere veririz bile tehdit olarak kullanılıyor" dedi.

"Ben yaptım olduğu anlayışı altında çalışmak hiç kolay değil"

HEP-SEN İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Kılıç da "Yönetimin ben yaptım olduğu anlayışı altında çalışmak hiç kolay değil. Yarın hangi serviste, hangi birimde, hangi hastanede başlayacağımız belirsiz olduğu bu kurumda mental ve fiziksel sağlığımızı korumaya çalışıyoruz. 7 aydır aylık fazla çalışma süreleri 120 saatleri bulan mesailerde durum ortadayken 'dayanın bunlar geçici, dayanın bunlar düzelecek' denilen belli başlı sorun ile tek başımıza bırakıldık. Nedir bu sorunlar peki? Devletin memuru aylardır yıllık izin hakkından mahrum bırakılmaktadır. Her ay başta şehir hastanesi olmak üzere görevlendirmelerin sonu gelmemiştir. Görevlendirme bitişinde kurumda ayrıldığı klinikte çalışma şansı bulunmamaktadır. Kaliteden söz edilen kurumda 27 hastaya bir sağlık emekçisi hizmet vermek zorunda bırakılmıştır. İl içi koordinasyonsuzluğun faturası servislerde entübe hasta bakmak zorunda bırakılan sağlık emekçisine kesilmektedir. Acillerde ameliyathanelerde dur durak bilmeden binlerce hastaya hizmet veren bizlere ödül olarak evlerimize icra gönderilmiştir. Bu karmaşaların içerisinde fedakarlık gösteren sağlık emekçilerinin üzerine yürünerek baskıyla görevlerinden alınmıştır" diye konuştu.

Talepleri sıraladı

SES İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Baran Ulaşoğlu da sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:

Usulsüz çakar kullananlara 96 bin lira ceza Usulsüz çakar kullananlara 96 bin lira ceza

"Hastane için görev değişikliklerinde liyakate dikkat edilmesi, çalışanlarla değerlendirilerek değişikliklerin yapılması. İdarecilerin sadece sorumlularla değil, düzenli olarak çalışanlarla yüz yüze toplantı yapması. Personel açığının bir an önce giderilmesi, giderilemiyorsa idareci gerekli düzenlemeleri yaparak, insani şartlarda çalışma ortamının çalışma sağlanması. Gerekirse yeni kliniklerin açılmaması. Tüm çalışanların şehir hastanesi görevlendirmesinden kaynaklı ağır çalışma koşulları 24 saat gün aşırı nöbetler ve yıpranmışlıkları göz önüne alınarak ötelemeden bir an önce yıllık izinlerin başlatılması. Gün aşırı nöbetlerin yasaklanması, ayda 5 nöbetten fazla nöbet gelmeyecek şekilde çalışan sayısının ayarlanması. 7/24 hizmet veren kurumumuzda temizlik, hasta nakil gibi işlemler için gece saatlerinde her klinikte mutlaka bir personel bulundurulması."


 

Kaynak: rss