Gündem

Başhekime Çağrı: Değişmeyen Kadrolar, Sizi de Değiştirir

Nesnel Medya (Okuyorum Gazetesi-Nesnel TV) Genel Koordinatörü Gazeteci Ulvi Gündoğdu, Ünye Devlet Hastanesi'yle ilgili yine gündem yaratacak bir köşe yazısı kaleme aldı.

Ünye Devlet Hastanesi’nde 21 aydır başhekimlik görevini sürdüren Op.Dr. Ahmet Ateş Hoca iki hafta önce sessiz sedasız görevinden ayrıldı. Defalarca kez adından “iyi bir doktor” olarak bahsedilen Ateş, hastanede poliklinikte görev yapmaya devam edecek. Ama neden görev süresi dolmadan Hastanenin birinci adamlığı görevinden istifa etti?

Zordur Ünye Devlet Hastanesi’nde idarecilik yapmak, hatta çok zordur. Dışarıdan da bakınca bile anlaşılabiliyor yani bu. Sağlık çalışanı olmak zaten başlı başlına zor bir iş iken bir de yüzlerce doktor ve sağlık çalışanının koordinasyonunu ve idaresini sağlamak, bir de vatandaşların dertlerine çözümler üretmeye çalışmak da zorluğun derecesini artırıyor ister istemez.

Birçok basın yayın kuruluşunda olduğu gibi Nesnel Medya (Okuyorum Gazetesi- Nesnel TV) kuruluşumuzun bugüne kadar birçok kez hastaneyle ilgili haberi yayınladı. Bazen herkesin sessizce dile getirdiği hususları da yazdık, çizdik, sorduk, önerilerde bulunduk. “Ucu bize dokunuyor” diye düşünen bazı kişi ve odaklar, bizi düşmanlaştırmaya, şeytanlaştırmaya da çalıştı yalan yok! Nasıl hastaneye yeni bir doktor gelince sevindiysek, nasıl hastaneye yeni bir cihaz, makine alındığında sevindiysek elbette ki insani duygularla bir doktorumuz gittiğinde de veya bazı aksaklıkların olduğunda da üzüldük. Üzülmeye de devam ederiz.

Bugüne kadar hiçbir doktor ve sağlık çalışanı veya hiçbir idarecinin düşmanı olmadık, olamayız da, canımız yandığında koşa koşa yine gideceğimiz yer onlar. Ama Ünye Devlet Hastanesi’nde yine bazı aksaklıklar, bazı sistemsel sorunlar olduğunu da görmemek mümkün değil.

Başhekim Op.Dr. Ahmet Ateş görevinden ayrılmadan yine bazı haberler yapmıştık. Ateş’in ayrılmasından bir önceki haberimizde, Ordu Sağlık İl Müdürü Op.Dr. Dursun Tüzün’ün bir akşam saati hastanenin acil servisine ve diğer aktif birimlerine gelerek, normal vatandaşmış gibi incelemelerde bulunup, eksikleri bizzat yerinde tespit ettiğini yazmıştık.

Bir önceki haberimizde; “Daha önce sorduğumuz gibi yine soruyoruz; özellikle son 8-10 yıldır hastanenin adının geçtiği olaylar ve olduğu söylenen konular başka bir kurumda oldu mu? Kaymakamlık, adliye, belediye, emniyet gibi kurumlar niye hastanenin gündeme geldiği konularla gündeme gelmiyor? Ünye Devlet Hastanesi Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre işleyen ve çalışanları da devlet memuru olan bir kurum değil midir? Hastanedeki iddialar başka kurumlarla ilgili cereyan etse bu kurumlardaki amir ve yöneticiler bugün o koltuklarda oturabilir miydi?” diye sormuştuk.

Şimdi başa dönersek, Başhekimlik görevinden ayrılan Op.Dr. Ahmet Ateş’in yerine, son derece disiplinli olduğu konuşulan Dr. Yılmaz Dündar Hoca geldi. Yılmaz Hoca’nın başarılı olmasını, hem sorumluluk sahibi bir vatandaş, hem de duyarlı bir gazeteci olarak en çok isteyenlerdenim. Aksini iddia eden olursa; “Hodri Meydan!” deyip, ringe de çağırırım.

Dr. Yılmaz Dündar’ın başarılı olmasını isterim dedim evet isterim hatta çok isterim, tıpkı Ahmet Hoca’nın başarısını istediğim gibi; Memleket adına! Ama daha önceden de sorduğumuz gibi mesele sadece başhekim değişikliği ise bunu takdir edenlerin yanıldığını söylemek gerek!

Neden peki; örnek veriyorum; çok iyi bir antrenörünüz var; ama futbolcularınızın yaş ortalamaları yüksek, ya da uzun yıllardır aynı takımda top oynuyorlar, sonuç başarısızlık! Bir holdingin başına çok iyi, çok başarılı bir yönetici atadınız, ama alt kadrolarda bazı problemler var, metal yorgunluğu var, başka şeyler var, sonuç ne olur sizce? Çok büyük ihtimal başarısızlık? Anlatmak istediğim şey, bu iş bir ekip işidir ve ekip ruhuyla çok güzel şeyler ortaya konulabilir, en azından daha önce olduğu gibi tuhaf tuhaf konularla taaa ulusala düşmez hastanemiz. Biraz fazla uzattım farkındayım ama istersem 50 sayfa daha yazabilirim bu konu üzerine.

Sonuç olarak benim siyasete ve Ünye Devlet Hastanemizin yeni Başhekimi Yılmaz Hoca’ya önerim ve çağrım şudur ki; idari kadronun en az yarısı, mümkünse yarıdan fazlası değiştirilsin. Değişime ve yeniliğe fırsat verilsin. Ne hastane, ne de başka bir devlet kurumu kimsenin babasın çiftliği değil sonuçta. Bir de ismini yazmadığım ama siyasetin de medyanın da, vatandaşların da bildiği bazı yöneticiler, “Bizsiz olmaz,” “Biz gidersek sistem çöker, biz gidersek hastane batar” şeklinde psikolojiye sokuyorlar her gelen başhekimi.

Son söz; değişim şart, yoksa değişmeyen kadrolar, Yılmaz Hoca’yı da değiştirir, demedi demeyin! Hastanemiz de “aynı tas aynı hamam” devam eder…

Sözlerimi Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözüyle bitiriyorum; “Memleketini en çok seven, görevini en iyi yapandır”

Kalın sağlıcakla…