D“Hastanede skandal! Ölüleri muayene ettikleri ortaya çıktı” başlığıyla yayınlanan haberde adı geçen Doktor Mustafa Ö., hakkındaki iddiaları yalanladı.
Haberdeki Mustafa Ö. adlı doktordan bir açıklama geldi.
Doktor Mustafa Ö., söz konusu haberdeki iddiaları yalanlayarak “Hakkımda devam etmekte olan bir soruşturmadan alınan bilgiler, doğruluğu araştırılmadan haber yapılmıştır” dedi.
TEKZİP METNİNİ YAYINLIYORUZ
Doktor Mustafa Ö.’nün sitemize gönderdiği tekzip ve düzeltme metnini, cevap hakkına duyduğumuz saygı gereği aynen yayınlıyoruz:
“Sağlık Bakanlığı Konya İl Sağlık Müdürlüğü kadrosunda Karatay İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı İsmil Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapmaktayken hakkımda yalan ve yanlış bir haber yayımlanmıştır. Şahsım hakkında yayımladığınız ‘fazla ödeme almak amacıyla ölüleri muayene etti’ içerikli haberiniz baştan sonra gerçekleri yansıtmamaktadır. Yalan ve yanlış iddialarla hakkımda devam etmekte olan bir soruşturmadan alınan bilgiler, doğruluğu araştırılmadan haber yapılmıştır.
Tam bir dezenformasyon örneği olarak değerlendirilebilecek olan bu haberde, haber etik kuralları da çiğnenmiştir. Karşı tarafın bilgisine başvurulmadan ve savunma hakkı tanınmadan tek taraflı yapılan haber tam bir itibar suikastı girişimidir. Bu girişim psikolojimi bozmuş, aile sorunları yaşamama neden olmuş ve beni işimden soğutmuştur. Tamamen iftira ve yalan olan haber ile ilgili gerçekler aşağıdaki gibidir.
Konu, Konya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen bir soruşturmada şahsım ile birlikte çalışan bir hemşirenin hastalarla ilgili obezite izlem işlemi ile ilgilidir. Hemşire; bilgisayardan kaynaklanan bir hata veya şahsi yanlışlık sonucu bir süre önce vefat etmiş 2 şahsın boy, kilo gibi bilgilerini sisteme yüklemiştir. Kesinlikle ve kesinlikle bu vefat etmiş iki kişinin muayenesi veya reçete yazılımı yapılmamıştır. Yapılması hiçbir şekilde mümkün de değildir. Ölülerin muayene edilmesi hadisesi zaten teknik olarak mümkün değildir. Bunu tüm hekim meslektaşlarım bilmektedir. Zaten bu bilgileri girmek birinci derecede hemşirenin görevidir, hekimin görevi değildir. Haberde sanki ölüler muayene edilip buradan bir gelir elde edilmiş gibi bir izlenim oluşturulmuştur. Zinhar mümkün olmayacak bir durumdur. Mümkün olduğu varsayıldığında dahi sadece 2 muayene ile nasıl bir gelir hedeflenebilir ki? Haberi yapanların herhangi bir aile hekimine sormaları halinde doğruyu bulmaları mümkünken bu basit konuyu araştırmamaları akla ziyan bir durumdur. Öte yandan ölülerin muayene edilmesi gibi bir ahlaksızlığı Türkiye’de hiçbir meslektaşım yapmaz. Haberde aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’nın hasta izleme sistemine de itibar suikastinde bulunulmuştur. İl Sağlık Müdürlüğümüz rencide edilmiştir. Sağlık Bakanlığımızın konu ile ilgili programı o kadar güçlü ve o kadar sağlamdır ki, benzer herhangi bir sıkıntının yaşanması mümkün değildir. Hiçbir doktor sistemi suiistimal ederek bir ölüyü muayene edemez, reçete yazamaz. Zaten bakıldığında ve konu ile ilgili devam eden soruşturmada tarafımca verilen savunmada muayene yapılmadığı, reçete yazılmadığı bilgisi yer almaktadır. Ancak haberi yapanlar konuyu yeterince araştırmamışlar, hakikati reytinge veya tıka (haber okunma sayısı) kurban etmişlerdir.
Ben mesleğimi her türlü menfaatin üzerinde seven bir hekimim. Hayatımı mesleğime adadım. Devletim adına savaş ortamında Afganistan’da gönüllü doktor olarak görev yaptım. Sonra üç ilde ‘İl Sağlık Müdürü’ olarak üst düzeyde görev aldım. Hastanelerde yöneticilikler yapım. Meslek hayatım araştırıldığında hep üstün başarılarla karşılaşılacaktır. Son olarak Aile Hekimi olarak İsmil Mahallesinde görev yapmaktayım. Görev yaptığım her yerde şahsım ve mesleki çalışmalarım hakkında herkesten bilgi alınabilir. İsmil Mahallesi kırsal bir mahalledir. Hekimliğim ile ilgili bu mahallenin herhangi bir bireyine sorulmuş olsaydı hakkımda net bilgi verirlerdi. Ancak haberde maalesef böyle bir yola gidilmemiştir. Anlam veremediğim bir nedenle hakkımda açılan soruşturma basit, komik ve anlamsızdır. Bu soruşturma devam ederken dosyadaki bilgilerin çarpıtılarak basına sızdırılması manidardır. Mesleğini iyi yapan her muhabirin ‘bu işte bir iş var’ diye şüphelenmesi gerekirken ve böyle basit bir meselenin haber yapılmayacağını fehmetmesi mümkünken maalesef anlaşılmaz nedenlerle hakkımda beni linç edecek vasıfta bir haber yapılmıştır. Bir insanı böyle basit bir nedenle linç etmek insani değildir, basın etik kurallarına uymaz.
Özetle, haber tamamen dezenformasyon niteliklidir, doğruları yansıtmamaktadır, yer alan bilgiler yalan ve yanlıştır, soruşturmada yer alan iddialar iftiradır.”
