Ne yapacaksın?

Dr.a gittik emar MR. İstedi üç ay sonrasına gün verdiler, bizim hanım da hiç belini çekemiyor ne yapacağız bilmiyorum.

Bu hastanede çalışan hiç akrabanız yok mu? Bizim komşunun kızı orada çalışıyor, bir söyleyelim bakalım, olur mu acaba?

Ya olmayacak bir şey mi var, burası Türkiye, yeter ki canları istesin.

Sohbete dahil olan biri de ; tanıdık bulursanız o iş tamamdır. Bize de Ekim’e, üç ay sonrasına gün attılar, bir tanıdık bulduk, devirsi günü çektiler.Dedi.

Sanki Habeşistan sohbeti değil mi? Maalesef Türkiye manzaraları.

Bu konuşmayı; Vali, Rektör, Başhekim, duymaz, duyamaz, çünkü onların sıra diye bir sorunu olur mu? Olmaz.

Şehit olmada en önceliklisi vatandaş değil mi, bütün hayati hizmetler bunun sırtından yürümüyor mu!!!

Peki sağlıkta bile eşit muamele yoksa nasıl yürüyecek bu vatan işleri; Sormak gerekmez mi şimdi.

Biz vatandaşız, sağlıkta da ayrım olursa kime ne diyelim bilmiyoruz ki;

Kamuda tasarruf tedbirleri Resmi Gazete'de Kamuda tasarruf tedbirleri Resmi Gazete'de

Emar cihazı, kaç lira ki, bir makam arabasından daha mı pahalı acaba, sanırım bu hastanede iki veya üç tane var, arızalı olan da varmış; beş tane olamaz mı. Bunun vebali kime ait.

Hastalar arasında eşit muamele yapmayan her kim olursa olsun harika bir vicdansızdır.

Sayın Başhekimlik hiç denetliyor musunuz, buralarda işler nasıl dönüyor diye.Yazık, vatandaşın vebali sizin boynunuza değil mi!

Sayın Rektörlük Mr. Cihazına ihtiyaç olup olmadığını biliyor musunuz, biliyorsanız kaç tane cihaza ihtiyaç var ve ne gibi bir işlem yaptınız bildirin buradan yayınlayalım biz de.

Sayın Valilik, bu hastanenin size bağlı olmadığını biliyoruz ama ayrı bir devletin hastanesi olmadığını da biliyoruz, bu konuda bir girişiminiz oldu mu acaba.

Şehrin, siyasi lortları bu konulardan haberiniz var mı, hani meydanlarda, birkaç kişinin bir araya geldiği bir yerde; tekrarlar durursunuz bir şikayetiniz varsa bize bildirin diye.

Daha nasıl bildirelim.

Haydi diyelim; rektörlüğe taalluk eden işler biraz sıkıntılı, hükmünüz geçmiyor; bunlar Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı değil mi;

Sayın Cumhurbaşkanlığı’na iletilirse bu sıkıntı giderilir bizce.

Gerek söz konusu hastanede gerek sair sağlık kuruluşlarında; layıkıyla görevini deruhte eden başta Prof. hocalarımız olmak üzere, Dr. Ve sair çalışanları, şükranla, minnetle selamlıyoruz; başımızın üstünde yerleri vardır.

Sayın Başhekimlik siz sahi hiç duymadınız mı bunları, kaç tane başhekim yardımcınız, kaç tane müdürleriniz var, sahi bu haksızlığı önlemek sizin için niye zor, yoksa haberiniz mi yok.Yoksa başka bir şey mi var.

Çevremizden arayanlar oluyor, siz gazetede yazı yazıyorsunuz, ya bunları Allah aşkına yazın ne olur. Diyorlar.

Sorunların içinde bu; belki de devede kulak.

Biz de diyoruz ki; yazsak ne olacak ki, daha önceleri böyle bir haber çıktığında, Valilik hemen araştırma yapardı. Ya şimdi.

Sağlıkta da torpil olursa, denetimsizlik olursa, acaba darphanelerde neler dönüyor diye insanın aklına gelmiyor değil.

Bu ülke hepimizin; kimsenin babasının çiftliği değil, her görevli haddini bilmelidir.

Bence vatandaş, çağdaş birey bilinciyle bu haksızlıkları, varsa yolsuzlukları, adam kayırmaları velhasıl dönen tüm dolapları.

Gün yüzüne çıkarmalıdır.

Hangi yetkili ve hangi mevkii de olursa olsun, bu ülke hiç kimsenin babasının çiftliği değildir.

Gözü yiyen varsa, babasının kazancından yandaşlarına peşkeş çeksin biz de alkışlayacağız.

Gelin hep beraber dürüst olalım dürüst.

Bu çok mu zor.

Sarı yeleğin bir tek Fransızların bünyesine uymadığını;

Unutmayız inşallah.

Kaynak: rss