TBMM'de Devlet Memurları Kanunu görüşülecek TBMM'de Devlet Memurları Kanunu görüşülecek

Ajansnews'den Cihat TOPRAK'ın haberi,  

Bir grup hasta ve mağdurun ifşaları, sağlık sisteminde yaşanan ciddi etik ihlalleri gün yüzüne çıkardı. Özellikle gereksiz cerrahi müdahalelerin yapıldığı, sahte raporlarla kamu zarara uğratıldığı ve masum insanların fiziksel ve psikolojik olarak kötü muamele gördüğü iddia ediliyor. İddiaların merkezinde ise çeşitli sağlık çalışanlarının ve doktorların, hastalara gereksiz ameliyatlar yaparak maddi kazanç sağlamaları bulunuyor. Mağdurların ifadeleri bu skandalın boyutlarını daha net bir şekilde ortaya koyuyor.

Gereksiz Ameliyatlarla Mağdur Edilen Hastalar

Mağdurlardan biri, 4 yaşındaki B.Y’nin ailesi. Baver, basit bir düşme sonucu sağ femur kemiğini kırmış. Ancak bu çocuk için gereksiz yere hem “titanyum elastik çivi” hem de “eksternal fiksatör” takılmış. Bu prosedürün yapılmasına hiçbir tıbbi gereksinim olmadığı gibi, ameliyatın ikinci aşamasında ise doktorun operasyonu dahi takip etmediği belirtiliyor. Bu süreçte, sağlık personeli, doktor yerine müdahalede bulunmuş. Bu olay, tıp dünyasında büyük tepkiye yol açarken, küçük Baver’in masumiyetini simgeleyen bu hikaye, gereksiz cerrahilerin tehlikelerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bir diğer hasta A.S ise 14 yaşında bir çocuk. Sol el bileğini basit bir düşme sonucu kıran A.S’ninde gereksiz yere cerrahi müdahalede bulunulmuş. Doktor, kırığın basit bir şekilde tedavi edilebileceği bir durumda bile, gereksiz yere büyüme bölgesini kesip plak yerleştirmiş ve bununla da yetinmeyip eksternal fiksatör eklemiş. Bu vakada da sahte işlem kodlarıyla kamu zarara uğratılmış.

Şikayetler Artıyor: Yanlış Tedavi ve Kodlama Skandalı

Yapılan araştırmalarda, doktorların hastaların durumlarını kötüye kullanarak fahiş sayıda gereksiz ameliyat gerçekleştirdiği ve bu ameliyatlar için gerçeği yansıtmayan kodlamalar yapıldığı ortaya çıktı. Hastalara yapılan müdahalelerde, sistemde yüksek puanlı cerrahi kodlar girilerek daha fazla ödeme alındığı iddia ediliyor.

Bu vakalar arasında 63 yaşındaki M. C’in durumu da dikkat çekiyor. M. C’in küçük çatlaklar olarak nitelendirilebilecek basit kırıkları olmasına rağmen omurgasına altı vida yerleştirilmiş. Bu vidaların yanlış yerleştirilmesi sonucu, hayati tehlike oluşturan bir müdahale yapılmış. Dahası, bu gereksiz ameliyatlar sırasında kamunun büyük bir zarara uğratıldığı iddia ediliyor.

Aşağıdaki hastanın ismi M. D, 15 yaşında erkek. Epikriz notunda travması ve muayene bulguları yazılmamış. Bu hasta acil servise başvurduktan sonra bileği atele alınmış ve bir hafta sonra poliklinik kontrolüne çağırılmış.

Grafilerden bu hastanın kırığına hiçbir düzeltme müdahalesi yapılmadığı ve olduğu hali ile atele alındığı anlaşılıyor. Bu hasta bir hafta sonra poliklinik kontrolüne geldiğinde de hiçbir düzeltme müdahalesi yapılmamış ve hastaya direkt cerrahi müdahale yapılmış. 

Bu kırık poliklinik koşullarında düzeltilip alçıya alınarak tedavi edilebilecek basitliktedir. Hastasının sağlığını başının tasası yapan iyi niyetli bir doktor bu hastaya muhakkak ameliyatsız iyileşme şansı tanırdı.

Eğer ameliyatsız tedaviye alınıp  takibe alınsaydı ve kırığı takipteyken tekrar bozulsaydı o zaman cerrahi düşünülebilirdi. Öyle olsaydı bile bu hastaya iki tane çelik tel yeterli olurdu. Bu çelik teller hastanemizin deposunda mevcut olup kamuya ek bir masraf çıkmazdı. Ancak bu vakada çok gereksiz bir şekilde eksternal fiksatör kullanıldığı görülmektedir.

Hekim gereksiz malzeme kullanarak kamuyu zarara uğratmıştır. Ameliyat notunda kesi yapıldığı ve kırığa ulaşılıp düzeltildiği yazmaktadır. Yani bu hastaya açık cerrahi yapılmıştır. Bu hastanın sadece bir tane kırığı vardır. Bu bölgeden damarlar geçtiği için bu hastanın işlemleri için sadece  P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu kodu girilebilirdi.  

Ancak sisteme girilen kodlar incelendiğinde görülmüştür ki P611030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı IMN ve P611030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı IMN kodları girilmiştir. Bu şekilde davranarak daha yüksek puanlı kodlar girilmiş ve bunun sonucunda daha yüksek bir meblağ kamuya fatura edilmiştir.

Aşağıdaki hasta 34 yaşında bir kadındır. Epikriz raporunda düşme olduğu yazılıdır. Sistemdeki grafiler incelendiğinde görüldü ki bu hastanın ilk gelişinde basit bir Radius distal uç kırığı vardı. Ancak takiplerde kırığın deplase olduğu ve daha kötü hale geldiği görülmektedir. Bu nedenle bu hastaya cerrahi müdahale gerekli hale gelmiştir. Kamu yararı gözetilseydi bu hastaya sadece iki tane çelik tel takılırdı.Ancak yine de  plak uygulanması da yanlış değildir. Bu hastaya plak uygulanması yeterli iken son derece gereksiz bir şekilde eksternal fiksatör uygulanmış olduğu görülmektedir.

Bu hastanın sadece bir kırığı olduğu ve bu bölgede nörovasküler yapılar bulunduğu için sadece P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu kodu girilebilirdi. Ancak sistem incelendiğinde hekim puan getirisini arttırmak için  daha fazla sayıda ve daha farklı işlemleri girmiş olduğu görülmüştür. Bu hastaya P611030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı,  ,P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu,  P611200-Büyük eklem kırıklı çıkık veya  sinir eksplorasyonlu  çıkık cerrahisi,  P613030-Büyük eklem debridmanı kodları girilmiştir.

Aşağıdaki hasta 46 yaşında bir kadındır. Trafik kazası sonrası el bileği kırılmıştır. Bu hastaya ameliyat gerekli olup kırığın plak ile sabitlenmesi doğru yaklaşımdır. Grafiler incelendiğinde görülmektedir ki takılan plak hem kırığın ilk parçasını hem de uç kısımdaki parçaları gayet iyi tutmaktadır. Hastanın kemik kalitesi de gayet iyidir. Bu nedenle bu plak hem parçaları gayet güzel tutmakta hem de kemiğin uzunluğunu ve dizilimini koruyabilmektedir.  Bu nedenle bu hastaya takılan eksternal fiksatör gereksizdir.

Bu fiksatör hem hastaya eziyettir hem de kamuya masraftır. Grafilerde sadece Radius kırığına müdahale edildiği  görülmektedir. Yani bu hastanın vücudunun başka yerlerinde kaç tane kırık olursa olsun sadece bir kırığa müdahale edilmiştir. Bu nedenle sadece bir tane kod girilmelidir. Ameliyat notunda kırık açılarak redükte edildi denilmektedir.

Bu nedenle bu ameliyat için  sadece P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu kodu girilmelidir. Oysaki bu hasta için iki tane kırık kodu girilmiştir. Bir tanesi yukarıda belirttiğim koddur.  Diğeri ise kapalı kırık ameliyatına ait olan P611030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı IMN kodudur. Bu hastada hangi kırığı kapalı müdahale ile düzeltip sabitlediği ameliyat notunda yazmamaktadır. Zaten böyle bir kırık yoktur.

Öyle anlaşılmaktadır ki hekim taktığı gereksiz fiksatör için de puan talep etmekte ve bunu için de kod girmektedir.  Hastaya eziyet çektirmesi ve kamuya zarar vermesi yeterince büyük bir kabahat iken bir de puan kazanmak üzere resmi evrakta sahtecilik yapmıştır.

Aşağıdaki hasta 33 yaşında genç bir kadındır. Epikriz raporunda travması yazmamaktadır. Acile başvuru anında çekilen grafilerde kötü bir kırığının olduğu görülmektedir. Redüksiyon ve atel sonrası çekilen grafilerde acil serviste çalışan sağlık ekibinin bu kırığı epeyce düzelttiği görülmektedir. Ortopedist olmayan birinin başardığı düzeltme miktarı dikkate alınarak düşünüldüğünde  hastasının iyiliği için çabalayan bir ortopedistin bu kırığı biraz daha düzeltip daha iyi bir alçıya alması beklenebilirdi.

Ancak söz konusu ortopedistin böyle bir kaygısı ve çabasının olmadığı yaptığı diğer işlerden de anlaşılmaktadır. Bu hasta bu kırığı nedeni ile ameliyat olmak zorunda kalmayabilirdi.  Ancak bu kırığı ameliyat eden ortopedist yaptığı işe itiraz edilmesi güç bir bahane bulabilir. Bu nedenle bu ortopedist yaptığı bu ameliyatın gereksizliği konusunda kesin hükümle mahkum edilemez.

Bu hastada gereksiz ameliyat değil fakat gereksiz malzeme kullanımı olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir. Bu hasta 33 yaşında genç bir bireydir ve kemik kalitesi gayet iyidir. Grafilerde görüldüğü üzere yerleştirilen plak kırığın hem proksimal parçasını hem de distal parçasını oldukça iyi tutmaktadır. Bu nedenle bu plak bu kırığı sabitlemek için yeterli bir malzemedir.

Başka bir malzemenin eklenmesine gerek yoktur. Oysaki bu ortopedist bu hastaya son derece gereksiz olduğu halde eksternal fiksatör takmıştır. Bu fiksatörü takmak için hastanın beden bütünlüğünde ek bozulmalara yol açmış ve hastanın fiksatör çıkarma ameliyatına gereksinim duymasına yol açmıştır. Bu hasta bu fiksatörü çıkarttırmak için ileride tekrar anestezi almak zorunda kalacak ve vücudundaki ek yaraların iyileşmesini bekleyecektir.

Ayrıca bu malzemenin maddi külfeti  kamu bütçesinden karşılandığından kamuya da zarar vermiştir. Bu ameliyat için girilmesi gereken doğru kod P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu kodudur ve bu kod girilmiştir. Ancak bununla yetinilmemiştir.  Ameliyat notunda kırığı açıp redükte ettiğini açıkça yazdığı halde bu ameliyat için kapalı ameliyat kodu da girilmiştir. Kamu bir de buradan zarara uğratılmıştır.

Aşağıdaki hastanın ismi B.G Ameliyat olduğu tarihte 9 yaşındadır. Epikriz raporunda travması yazmamakta ve sadece Radius kırığı olduğu yazılıdır. Ameliyat notunda ise hem radiusa hem de ulnaya titanyum elastik çivi takıldığı yazılıdır. Hastanın grafileri incelendiğinde sadece radiusunun kırık olduğu ve ulnanın ise sağlam olduğu görülmektedir.

Bu hastaya geldiği gün acil serviste kaplı düzeltme yapılıp uzun kol atel uygulanmıştır. Hastanın kırık olan kemiğinde hafif düzeyde şekil bozukluğu bulunmaktadır ancak çocuk olduğu için bu eğrilik zamanla kendiliğinden düzelebilecek kadar azdır. Bu nedenle bu hastanın mevcut kırığı ameliyat gerektirmemektedir.

Eğer hekim hastası için endişeleniyor ve bu eğriliğin kendiliğinden düzelemeyeceğinden şüphe duyuyorsa kırığa poliklinikte müdahale edip daha fazla düzeltmeye çalışabilirdi. Ancak bu hastaya ameliyatsız tedavi şansı hiç verilmemiştir. Bu hasta 12 Kasımda acil servise başvurmuş üç gün sonra F. B’in poliklinikte olduğu güne denk getirecek şekilde poliklinik kontrolüne çağırılmış ve gelir gelmez ameliyat edilmiştir.

Üstelik sadece kırık kemiğine değil aynı zamanda sağlam kemiğine de implant yerleştirilmiştir. Bu hastanın sadece bir tane kırığı olduğu ve parçalı kırık olmadığı için bu  ameliyat için 611000-Büyük kemik kırıkları cerrahi tedavisi, kapalı IMN kodu girilmeliydi.

Ancak sistem incelendiğinde görülecektir ki bu hasta için P61,1030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı IMN kodu iki defa girilmiştir. Yani hem daha yüksek puanlı kod tercih edilmiş hem de sağlam kemiğe bile kırık muamelesi yapılıp bir kez de bu kemik için aynı kod girilmiştir. Hem hastaya hem de kamuya zarar vermenin nadide bir örneği sergilenmiştir.

Aşağıdaki hasta 9 yaşında bir kız çocuğudur.  İlk ameliyatı Ekim 2023’ten önce yapıldığı için bu ameliyatın epikriz raporuna ulaşılamamıştır. Bu hasta önkol çift kemik kırığı ile başvurmuştur. Hastaya acil serviste ilk müdahalesi yapılmış ve atele alınmıştır.

Bu hastaya cerrahinin gerekli olup olmadığı farklı cerrahlar tarafından farklı cevaplanabilir. Bazı cerrahlara göre ameliyat edilmesi gerekir bazılarına göre ameliyat edilmese de sorunsuz iyileşebilir. Bu nedenle bu hastaya ameliyat yapılmasının gerekli olduğu kabul etmekte mahsur yoktur. Bu nedenle bu hastaya ameliyat yapılması kabul edilebilir.  Ancak radiusa takılan eksternal fiksatör tamamen gereksizdir.

Onun yerine  çelik tel takılması yeterli olurdu ve grafide görüldüğü üzere bu çelik tel zaten takılmıştır. Buradaki eksternal fiksatör tamamen gereksizdir. Böyle bir ameliyat yaparak  fiksatör çıkarılması için hastanın tekrar ameliyata alınması ihtiyacı doğmuş ve hastanın bundan dolayı çektiği eziyet artmıştır.  Hem de kamu zararı meydana gelmiştir. Cerrah, hasta ve kamu yararını gözeterek çalışması gerekirken bunu yapmamıştır.

Aşağıdaki hasta 16 yaşında bir erkek çocuktur. Epikriz raporunda travması yazılı değildir. Grafiler incelendiğinde bu hasta acil servise başvurduğunda oldukça kötü görünen bir kırığı vardır. Ancak acil serviste oldukça etkili bir müdahale yapılmış ve kırık kabul edilebilir düzeye gelecek şekilde düzeltilmiştir. Bu nedenle bu hastaya cerrahi tedavi gerekli değildir.

Bu aşamadan sonra yapılması gereken şey bu hastayı poliklinikte takibe almaktır. Ancak bu hastaya ameliyatsız tedavi şansı hiç verilmemiştir. Hasta geldiği gün yatırılmış ve ertesi gün ameliyat edilmiştir. Hatta cerrah, ameliyatta kırığına ekstradan hiçbir düzeltme yapma gereği bile duymadan acildeki müdahale sonrası olduğu şekliyle kırığı sabitlemiştir. Yani kırığın durumu daha iyi hale getirilmemiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki eğer bu kırığa illaki ameliyat yapmak gerekiyor olasydı bile çelik telle sabitlemek yeterlidir. Bu hastada kullanılan eksternal fiksatör tamamen gereksizdir.

Bu hastanın ameliyat notunda kesi yapılarak kırığa ulaşıldığı, kırık hattı açılarak redüksiyon yapıldı diye yazmaktadır. Grafide de görüldüğü üzere kırığı parçalı olmayıp sadece iki parçadan oluşmaktadır. Bunlara rağmen puan getirisini arttırmak için resmi evrağa gerçeğe aykırı işlem kodları girilmiştir. Bu hastaya girilmesi gereken işlem sadece P611010-Büyük kemik kırıkları cerrahisi+ damar sinir eksplorasyonu kodudur. Oysaki bu hastaya P611030-Büyük kemik parçalı kırıkları cerrahisi, kapalı IMN kodu girilmiştir.

Aşağıdaki hasta 7 yaşında bir erkek çocuktur. Epikriz raporunda travması yazılmamıştır. Sistemdeki grafileri incelendiğinde görülmektedir ki acile geliş anında kötü bir kırığı vardır. Ancak ameliyat kararı vermek için kırığın ilk hali yeterli değildir. Kırığa müdahale edip düzelme miktarını da görmek gerekir. Nitekim acil servis çalışanları bu kırığa etkili bir müdahale yapmışlar ve onu mükemmel derecede düzeltmişlerdir. Bu hali ile atele alıp grafi çekmişlerdir.

Hastanın kırığının mükemmel düzeltilmiş olması nedeni ile bu hastaya ameliyat yapmak doğru değildir. Onun yerine poliklinik takibine alıp haftalık kontrollere çağırmak ve bu kontrollerde grafi çekik kırığının durumunu değerlendirmek gerekir.  Fakat söz konusu ortopedist böyle yapmamıştır. Hastaya ameliyatsız tedavi şansı hiç tanımamış ve yapılan mükemmel düzeltmeyi bile dikkate almamış hastayı yatırıp ertesi gün ameliyat etmiştir. Hiçbir ortopedistin kendi çocuğuna yapmayacağı bu muameleyi bu zavallı çocuk yaşamıştır. Bu bir çocuk istismarı vakasıdır.

Etik İhlaller ve Fiziksel Şiddet

Bu şok edici vakalar yalnızca hastalarla sınırlı değil. Bazı sağlık çalışanları da bu durumu sorgulayan ve etik dışı uygulamalara karşı çıkan meslektaşlarına karşı fiziksel şiddet uygulamaktan çekinmiyor. Örneğin, doktor F.B, iddialara göre gereksiz ameliyatları sorgulayan bir meslektaşına poliklinikte fiziksel saldırıda bulundu. Bu da hastanedeki iç yapının ne kadar sorunlu olduğunu ortaya koyuyor.

Sahte Rapor ve Yolsuzluk İddiaları

Gereksiz ameliyatların yanı sıra, doktorların ameliyatlardan daha fazla maddi kazanç elde etmek için sahte işlem kodları girildiği ve resmi evrakta sahtecilik yapıldığı iddiaları da gündemde. Hastalara gereksiz malzemeler kullanılarak ek maliyetler çıkarılmış, bu da kamu bütçesinin ciddi zararlara uğratılmasına neden olmuştur.

Bu ihlallerin ardından hastanede incelemeler başlatılmış durumda. Pek çok mağdur, hem fiziksel hem de maddi açıdan zarar görmüş durumda ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi bekleniyor. Sağlık sistemi içindeki bu skandalların bir an önce son bulması, mağdur ailelerin en büyük talebi.

Kaynak: rss