“Acil tıp teknisyenleri ve paramedikler, fedakârlıkla, gece gündüz demeden görevlerini yerine getirmektedir. Ancak çalışma şartları ve özlük hakları bu özveriyi yansıtacak düzeyde değildir. Bu nedenle artık somut adımlar atılmalı, personelin hak ettiği şartlar sağlanmalıdır.” diyen Güler, il düzeyindeki talepleri şu şekilde sıraladı:
-Hastanede bulunan evden eve nakil ekibinin iş yükü hafiifletilmeli ve personel sayısı artırılmalı, 112 ekiplerinin asli görevi dışında, evden eve ya da hastaneden eve nakil işlemlerine yönlendirilmemesi,
- Yemek ücretlerinin artırılması,
- Teşvik ödeme katsayılarının yükseltilmesi,
- Olay yerinde güvenlik önlemlerinin artırılması, sağlık çalışanlarının saldırılara karşı etkin şekilde korunması,
- 112 istasyonlarının fiziki koşullarının iyileştirilmesi,
- Yeterli personel bulunmasına rağmen yeni istasyonların açılmaması, mevcut ekiplerin iş yükünü artırmakta, hem hizmet kalitesini hem de çalışan sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Bu maddelerin acil ve öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güler, “Sağlık çalışanları yalnız değildir, haklarını her koşulda ve her zeminde savunmaya devam edeceğiz.” dedi.
Ayrıca sendikacılığın kritik bir sürece girdiğine de dikkat çeken Güler, “ Birçok konuda sessiz kalan, enflasyon karşısında ezilen maaşlar, adaletsiz ek ödemeler karşısında sahada olmayan, liyakati değil, ilişkiyi önceleyen tutumla, güç bizde" diyerek, o gücü çalışanın değil, koltuğun lehine kullan, ama her sayım dönemi öncesi sahaya inip gerçekleşmesi mümkün olmayan unvan ve makam vaatleriyle sağlık emekçilerini yanıltmaya çalışanlara itibar edilmemelidir. Gerçek sendikacılık; dürüstlük, emek ve mücadele ile yapılır.” ifadelerini kullandı.