Sol'dan Yalçın CUĞ'un haberi:

Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite Hastanesi’nde çalışmakta olan bir sağlık emekçisinin intiharının ardından, bir intihar da Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde yaşandı.

Yoğun Bakım Ünitesi’nde görev yapan sağlık personeli B.B.K, çalıştığı hastanede intihar etti. Cesedi hastanenin merdiven boşluğunda bulunan B.B.K'nin, 4 gün önce intihar ettiği öne sürüldü.

'Yoğun çalışma koşulları ve iş bilmeyen yöneticilerin baskısı'

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, sağlık alanında artan intihar vakalarını soL'a değerlendirdi.

Modern ve Zarif Tesettür Elbise Modelleri İçin Doğru Adres Elbisebul.com Modern ve Zarif Tesettür Elbise Modelleri İçin Doğru Adres Elbisebul.com

Uğur, sağlık emekçilerinin iş yaşantılarında maruz kaldığı baskı, mobbing ve fazla iş yükü gibi sorunlara dikkat çekti. Uğur, söz konusu sorunların yanı sıra ekonomik koşullar ve çevresel, sosyal faktörlerin de bir araya gelmesiyle intihar vakalarının artış gösterdiğini belirtti.

Uğur'un açıklaması şöyle:

"İş bilmez, kendini kanun ve yönetmeliklerin üstünde gören, görev tanımlarını bilmeyen yöneticilerin varlığı sebebiyle sağlık çalışanlarının zaten fazla olan iş yükü daha da artıyor. Böylece artan iş yükünün üzerine psikolojik boyut da ekleniyor.

Bunu tolere edebilen insanlar var ama tolere edemeyen kişiler iş yükünün, mobbingin altında eziliyor. Çünkü son zamanlarda hekiminden asistanına yüzlerce sağlık çalışanı intihar etti. Bunun başka bir açıklaması olmaz.

İntiharların altındaki sebeplerin, yoğun çalışma koşulları ve iş bilmeyen yöneticilerin baskısı olduğunu düşünüyoruz. Zaten ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulların zorluğu ile çevresel ve sosyal faktörler bir araya geldiği zaman dayanılmaz bir boyuta ulaşabiliyor."

Şiddet, mobbing ve ekonomi psikolojiyi olumsuz etkiliyor

Genel Sağlık-İş, geçtiğimiz günlerde sağlık hizmetleri alanındaki gelişmelerden hareketle “Sağlık Çalışanlarının Güncel Sorunları” isimli bir araştırma gerçekleştirdi.

921 sağlık çalışanının katılımıyla yapılan araştırmada; artan şiddet olayları, mobbing, fazla iş yükü ve ekonomik sorunların, sağlık çalışanlarının psikolojik ve fizyolojik sağlıklarını olumsuz etkilediği vurgulandı.

Ekonomik koşullar stres seviyesini arttırıyor

Sağlık çalışanlarının yüzde 98’i aldıkları maaş ve sosyal yardımları yeterli görmezken, sağlık emekçilerinin yüzde 51,6’sının borçlanma miktarında artış gözlemlendi. Ayrıca sağlık emekçilerinin yüzde 39,3’ü de ekonomik krizin iş yükünü artırdığını vurguladı.

Ekonomik krizin, sağlık çalışanlarının aile ilişkilerini olumsuz etkilediğini ortaya koyan araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 68,8’i ekonomik kriz nedeniyle aile ilişkilerinde sorun yaşıyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 95'i de ekonomik krizle birlikte stres seviyelerinin arttığını dile getiriyor.

Şiddet olayları psikolojik travmaya sebep oluyor

Sağlık çalışanlarının yüzde 71’i çalıştıkları kurumda şiddet olaylarına şahit olurken, yüzde 91’i ise doğrudan şiddetle karşılaştı. Şiddet olayları sonucunda psikolojik travma yaşayan katılımcıların oranı ise yüzde 52.

Sağlık çalışanlarının yüzde 82’si mobbinge maruz kaldığını belirtirken, mobbingin genellikle iş yükünün bilinçli olarak artırılmasıyla gerçekleşmekte olduğunun altı çizildi. Mobbing amacıyla iş yükünün bilinçli olarak arttırılmasını sözlü taciz ve iş yerinde dışlama izledi.

Mobbinge maruz kalan sağlık emekçilerinin yüzde 36,8'i iş performanslarının düştüğünü, yüzde 26,1'i psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını, yüzde 21,7'si ise işten ayrılmayı düşündüğünü aktardı.

Editör: Ceren Yıldız