Ankara'da Hastanemi Açın Platformu üyeleri kapatılan iki hastanenin kapatılmasını protesto etmek için bir araya geldi.
Hastanemi Açın Platformu Sözcüsü ve Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Kemal Oskay yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Bebeklerimiz Ölüyor Hastanemizi kapatmayın"
"Bebeklerimiz ölüyor, hastanemizi kapatmayın. Yıllardır şehir hastaneleri gerekçe gösterilerek kamu hastanelerine yapılan kötülüğü durdurmak, kapanan hastaneleri açtırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Her geçen gün haklılığımız ortaya çıkıyor. Bebeklerimiz sağlık ticaretine kurban gidiyor, özelleştirmelerle ilgili skandallar bitmiyor. Böylesi bir ortamda en köklü, en üst düzey hizmet veren hastanelerimizi kapatmaktan, içini boşaltmaktan, yokluğa terk etmekten çekinmiyorlar. Kadın ve çocuk sağlığında bu kadar skandal yaşanırken ülkenin bu alanlardaki en değerli hastanelerini, Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ni kapatma kararı aldılar. Yazıklar olsun. Bu kadar kötülüğü biz de tahmin edemezdik.
Ankaralılar olarak tekrarlayalım. Hastanelerimizi kapatmaktan vazgeçin. Güvenli sağlık hizmeti alacağımız kamu hastanelerine ihtiyacımız var. Tamam, şehir hastanelerini yaptınız. Ancak onlar nedeniyle bu hastanelerimize ayrımcılık yapmayın, yatırım yapın, geliştirin, hocalarımızın, hemşirelerimizin çalışma koşullarını iyileştirin. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemesi yapmayın, en azından şehir hastanesinde çalışanlarla eşitleyin. Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayın. Her işin başı sağlık olsun, rant değil."
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Alpay Azap, hastanelerin kapatılmasına ilişkin şunları söyledi:
"Bugün burada yeni bir akıl tutulmasına şahit oluyoruz. Gerçekten sağlıkta bir akıl tutulması var. Daha birkaç hafta önce yeni doğan bebeklerin de ölümüyle sonuçlanan büyük bir skandal sebebiyle aslında kamunun sağlık hizmetini vermekte ne kadar yetersiz kaldığını gözlerimizle görmüş olduk. Bu çok daha yeni, hafızalarımız çok çok taze. Oradaki asıl sorun hepimizin şahitlik ettiği gibi kamuda yeteri kadar yoğun bakım yatağı olmaması sebebiyle küçük bebeklerin özel hastanelerin yoğun bakımlarına götürülmek zorunda kalınmasından kaynaklandı. Aslında yirmi yıldır sürdürülen sağlıkta dönüşüm programının kaçınılmaz bir sonucuydu. Bakın bu program sonucunda yirmi yıl içerisinde özel hastanelerdeki yatak sayısı tam 4,5 kat arttı. Buna karşılık kamu hastanelerinin yatak sayısı açılan o büyük şehir hastanelerine rağmen sadece 1,3 kat artabildi. Ve burada asıl yapılması gereken kamunun kendi hastasına kendisinin bakması. Bunun için özele ayırdığı kaynaklardan toparladığı paralarla kendi hastanelerinde yoğun bakım üniteleri açması, kendi yataklarını arttırması gerekirken tam tersi yapılıyor.”
Şehir Hastaneleri Taşınmak İçin Kamu Hastaneleri Tahliye Ediliyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, kapatılan hastaneler ve sağlık sistemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
”Burada şehir hastanelerine taşınma gerekçesiyle kamu hastanelerimiz kapatılıyor ve sağlık hizmeti ulaşılamaz hale getiriliyor. Dün Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi kapatıldı ve bir şehir hastanesine taşındı. Aradaki mesafe on beş kilometrelik bir mesafe. Doğum yapmak üzere olan yoksul bir kadın nasıl on beş kilometre uzaktaki hastaneye gidecek? Nasıl ulaşabilecek bu sağlık hizmetine? Bunun cevabı yok. Şu anda da bu hastanemiz Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ve Sami Ulus Çocuk Hastanesi kapatılmak isteniyor. Bu uzun bir zincirin devamı. Dün Yüksek İhtisas Hastanesi, Numune Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Hastanesi gibi Ankara'nın en köklü hastaneleri kapatıldı ve aynı zamanda da ülkemizin tarihine derin bir darbe vuruldu. Bugün hastaneleri kapatarak yap işlet devret modeliyle yapılan özel şirketler tarafından işletilen şehir hastanelerine kamusal sağlık hizmetleri devredilmek isteniyor. Bunun yanı sıra merkezde yer alan ulaşılabilir nitelikteki hastanelerimiz kapatılarak şehir merkezlerinde özel hastanelere alan açılmaktadır. Bunun bedelini hem bizler halk olarak özelleştirme sistemindeki özel hastanelerin kamu bütçesini yağmalamasıyla daha fazla para ödeyerek ödüyoruz, hem de kaybettiğimiz sağlığımızla ve canımızla ödüyoruz.”