Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda var olan Sözleşmeli Yöneticilik sisteminde lisans mezuniyeti olma dışında hiç bir şart aranmıyor, Yönergede yer alan karne verilmiyor, görevden almalar, sözleşme yenilemleri buna göre yapılmıyor. Bu durumda  sahada su istimallere yol açıyor.

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Toğan DEMİRCAN,  işini adil bir şekilde yapan, kişi, sendika v.b. ayırmayan, kişisel takıntıları olmayan, koltuktan güç almayan bilakis koltuğuna güç veren, vatan sevdalısı idarecilere sahip çıkmasını, verilen görevi yapmayan, en zor zamanlarda görev almaktan kaçan, izin rapor gibi yasal haklarını kurumuna gol atmak için kullanan, sendikaları veya siyasi partiler aracılığı ile baskı kurmaya çalışan, kurumu hakkında sosyal medya ve basın aracılığı ile aleyhte paylaşım yapan,nöbetini  sorumsuzca terk edip evine giden, haber yaptırarak kurumu zor durumda bırakmak isteyen, çalışma saatlerinin ek işlerine göre düzenlenmesini talep eden, çalışmaktan kaçınan ne burada, ne Avrupa da ne dünya da kendine yer bulamayacağını ifade etti. 

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Toğan DEMİRCAN'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın tam metni;

Bir koltukta iki karpuz olmaz Bir koltukta iki karpuz olmaz

Sağlık çalışanlarına ve sağlık tesislerine musallat olmuş zimmet suçundan ceza almış sendika temsilcilerine ve uzantılarına ithafen... Sağlık tesisleri ile ilgili olumsuzluklar haber yapıldığında kel alaka kişilere saldırmak, yüzünü görünce kaçacak delik arayan veya o idareden mümkün olmayan bir talepte bulunup, talep karşılık bulmayınca dezenformasyon ile güzide sağlık idarecilerini sözde zan (!) altında bırakmaya çalışmak edepsizlikten başka birşey değildir.

Hata yapmak insanın doğasında vardır. Kişinin hatası varsa geçer karşısına kendinize yapılan haksızlığı dile getirirsiniz, varsa kastı yasal zeminde hakkınızı ararsınız.

Herkesim tarafından kabul görmüş, işini adil bir şekilde yapan, kişi, sendika v.b. ayırmayan, kişisel takıntıları olmayan, koltuktan güç almayan bilakis koltuğuna güç veren, vatan sevdalısı idarecilerimize sahip çıkmalıyız.

Verilen görevi yapmayan, en zor zamanlarda görev almaktan kaçan, izin rapor gibi yasal haklarını kurumuna gol atmak için kullanan, nöbetini sorumsuzca terk edip evine giden, idarelerine sendikaları veya siyasi partiler aracılığı ile baskı kurmaya çalışan, kurumu hakkında sosyal medya ve basın aracılığı ile aleyhte haberler yaptırarak kurumu zor durumda bırakmak isteyen, çalışma saatlerinin ek işlerine göre düzenlenmesini talep eden, çalışmaktan kaçınan ne burada, ne Avrupa da ne dünya da kendine yer bulabilir.

Biz Demokratik Sağlık Sen olarak tarafımıza iletilen her konuyu enine boyuna değerlendiriyoruz. Önce kişinin haksızlığa uğradığına bizim inanmamız gerekiyor. Sırf üye kayıt etmek için haksız bir talebi kimsenin önüne götürüp koymadık, koymayacağız.

Kanun, genelge, yönetmelik hükümlerine göre yönetilen kurumlar, çalışanının hak hukukunu da mezkur kanun, genelge ve yönetmelikler ile sağlıyor. Varsa sana uygulanan mobbing sendikana git, dava aç. Ama insanları itibarsızlaştırmaya çalışma çünkü itibarınız denk değil.

Editör: Ceren Yıldız