Samsun’un Atakum ilçesinde yaşayan Koray Arslan, ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra hayali olan Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun oldu. Kara Harp Okulu’na giden Arslan, o dönemde gördüğü baskıdan dolayı 2010 yılında buradan ayrıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanan Arslan, mezun olduktan sonra Amasya Taşova Devlet Hastanesinde görevine başladı. Arslan, bir süre burada çalıştan sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi bölümünde asistanlık yaptı. Son olarak Amasya Suluova Devlet Hastanesinde çalışan Arslan, sınır dışı hekim görevlendirmesi kapsamında Irak’ta üs bölgesinde hizmet verip, döndü. Arslan, bu yıl şubat ayında ise ikinci kez gönüllü gittiği Pençe- Kilit Operasyonu bölgesinde geçirdiği kalp krizi sonucu şehit oldu. Bölgede beraber görev yaptığı asker arkadaşları topladığı 50 bin lirayı Koray Arslan’ın Sırp vatandaşı eşi Helena Arslan’a gönderdi. Helena Arslan, geçim sıkıntısı olmasına rağmen bu parayı Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına bağışladı.

Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Sorunlarına Çare Bekliyor Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Sorunlarına Çare Bekliyor


‘MİLLETİNE YARDIM ETMEK İSTEDİ’

DHA’ya konuşan Şehit Koray Arslan’ın eşi Helena Arslan (30), “15 yıl önce Koray ile Sırbistan’da tanıştık. 3,5 yıldır evliyiz. Koray, Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun oldu. Sonrasında harp okuluna gitti ama ayrılmak durumunda kaldı ve tıp fakültesini kazandı. Nasıl bakarsanız bakın milletine yardım etmek istedi. O benim için gerçek bir kahramandı. Ona ben ‘Kuleli Boy’ diyordum. Nöbetlere gidiyordu, AFAD eğitimi aldı. Operasyon bölgesine ikinci kez gönüllü olarak gitti. Maalesef orada şehit oldu. Bana 50 bin liralık maddi yardım gönderen Mehmetçiğe teşekkür etmek istiyorum. O parayla askerlere katkıda bulunmak istedim. Bana bu yardımı Mehmetçik gönderdi ve ben bu bağışla şehit çocuklarına yardım etmeyi istedim. Türkiye’de yaşamak istiyorum ama şu anda hiçbir gelirim yok. Umarım her şey düzelir” dedi.

‘SUBAY OLMAYI ÇOK İSTİYORDU’

Koray Arslan’ın annesi Gülbahar Arslan ise “Subay olmayı çok istiyordu ama liseyi bitirip harp okuluna geçince o dönem FETÖ'cü askerler tarafından baskı yapıldı. Ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Tıp fakültesini kazandı. Çocuğumun hevesleri hep içinde kaldı. Mezun olduktan sonra Taşova’ya atandı. Ondan 2 yıl sonra genel cerrahlığı kazandı. Tekrar Suluova’ya gitti. Askerlere yardım etmek için kendini hep yazdırıyordu. Son olarak Kuzey Irak’a gitti. 2 ay orada kaldıktan sonra tekrar geldi. 2 doktor arkadaşını ikna edip onları da götürdü. Geçirdiği 20 günün ardından şehit olduğu haberini aldık. Hep asker olma isteği içinde vardı. Doktor olduktan sonra da yine o kısma geçti. Son gidişinde ‘Oğlum gitme’ diye söyledim. Bana, ‘Anne ölürsem şehit olurum’ dedi. Özellikle en kötü yeri kendisi istemiş. Pazar günü konuştuk, pazartesi günü kötü haberini aldık. Koray bize çok düşkündü” diye konuştu.