SÖZLEŞMELER İMZALNDI YİNE EŞ DOST AHBAP ÇAVUŞ İLİŞKİLERİ İLE KİMİ UZMAN, KİMİ BAŞKAN, KİMİ BAŞHEKİM, KİMİ BAŞHEKİM YARDIMCISI, KİMİ MÜDÜR, KİMİ MÜDÜR YARDIMCISI koltuğuna oturdu.
Sanki bileğinin hakkı ve ehliyet liyakati karşılığı o makama gelmiş gibi de GERİNE GERİNE geziyorlar.
Bunlar ile ilgili geniş içerikli, kim kimin yakını, hangi siyasetçinin icazeti ile geldi, kim hangi sendika ve siyasetçi el birliği ile geldi, kimler el etek öperek makam kaptılar, BALLI MAAŞLARA kavuştular ayrıca yazacağım.
Ancak şimdi şunu belirtmek istiyorum.
Halen BRANŞI dışında çalıştırılan kişiler var. Sağlık hizmetlerinde çalışan EBE- HEMŞİRE- LB. TEKNİSYENİ- RÖNT. TEKNİSYENİ- ATT- BİLGİ İŞLEM- TEMİZLİK- SAĞLIK MEMURU v.s kadrosunda olup da MASA başında, Genel idare hizmetleri sınıfındaki memurun yapacağı işi yapan, memurun yapacağı işi yapanlar var. İŞ YERİNDE ÇALIŞMA BARIŞINA ZARAR VEREN, etkin verimliliğe aykırı, bu uygulamadan bir türlü vazgeçilmiyor. NİYE Kİ?!
Birde, elbette kişilerin KILIK KIYAFETİNE karışılmaz, ama birde DEVLET MEMURU VE KAMU KURUMUN “ŞÖHRET VE VAKARI” DEDİĞİMİZ onuruna, haysiyetine, resmiyetine uygun KILIK KIYAFET giyimi tarzı vardır. SAĞLIK kurumlarında çalışanların gece kıyafeti, abiye kıyafet, plaja gider gibi giyinme, minicik etek ve külodu gözükecek şekilde işe gelmesi, aşırı makyaj ile podyumda mankenlik yapıyormuş gibi ayağında ciddiyetten uzak ayakkabılar ile işe gelmesi doğru mu?!
Nerede bu tipler?!!
Der gibisiniz...
Allahtan korkun, tebdili kıyafet edip, tüm sağlık kuruluşlarını gezin gözünüzle görün. Ayıptır ya.