Gündem

Memur sendikalarına güven düşüklüğü ya da çıkarılması gereken dersler

Bize göre sendikaların kendi üyelerine de benzer anketler düzenlemesi ile anket sonucuna göre de özeleştiri yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz.

Yeni Şafak Yazarı Ahmet Ünlü köşesinde yazdı.

Zaman zaman sosyal medya hesabımdan kamu personeline yönelik anket yapıyorum. Anket bazen birilerini kızdırsa da ortaya çıkan sonuç üzerinde düşünülmesini gerektirecek önemdedir. Anketler elbette her zaman gerçekleri göstermez ama ciddi ipuçları verir. Bu yazımızda yaptığım anketlerin ortaya çıkardığı sonuçları yazmaya çalışacağım.

Memur sendikalarına güven düşüyor

Memur-Sen heyeti, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’le YHS’nin GİH’e geçirilmesi, Teknik Personelin Sorunları, Mühendislik Meslek Kanunu, Servis konusu, Koruyucu giyim yardımı gibi birçok konu ele alındı. Görüşmeden olumlu sonuç çıkıp çıkmayacağı 15 Ağustos tarihinde yapmış olduğum ankette okuyuculara soruldu.

Ankette katılan 1.287 kişiden % 12,2’si olumlu düşünce beyan ederken %87,8’i olumsuz düşünce beyan etti. Ayrıca ankete 64 yorum yapıldı. Çıkan sonuç çok iç açıcı olmasa da buradan önemli mesajlar alınması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle ankete katılanların sendikalardan ümit kesmesi üzerinde düşünülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bize göre sendikaların kendi üyelerine de benzer anketler düzenlemesi ile anket sonucuna göre de özeleştiri yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Elbette anketler kesin bilgiler içermezler. Ancak ciddi ipuçları da verdiğini bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle anket sonucundan ve ankete yapılan yorumlardan faydalanılması gerektiğini düşünüyoruz.

Memur ve işçiler arasındaki kıdem tazminatı ile ikramiye kıyası

Başka bir anketimizde ise 1/4 derece ve kademeden emekli olan üniversite mezunu bir hizmetlinin 18.000 TL net ücret alan bir işçinin alacağı kıdem tazminatından daha az emekli ikramiyesi aldığının doğru olup olmadığı soruldu.

Anket sonuçları işçileri kızdırsa da memurlar aleyhine bir durum olduğu gerçeği açık bir şekilde ortaya çıktı. Kamuda asgari ücretle çalışan bir işçinin dahi (iki ikramiye ve iki ilave tediye eklendiğinde) alacağı kıdem tazminatının benzer bir durumda olan memurun alacağı ikramiyeden daha fazla olabilmektedir.

Bu durum ortada açık bir sıkıntı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu sorunlara çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Üst düzey atamalarda liyakat sorunu

Yine üst düzey atamalarda liyakate dikkat edilip edilmediğine ilişkin anketimizden de ilginç sonuçlar çıktı. Ankette okuyucularımıza “Görev yaptığınız kurumlarda yapılan üst düzey atamalarda liyakate dikkat edildiğini düşünüyor musunuz?” sorusunu yönelttik.

Anketten % 92,8 oranında olumsuz sonuç çıktı. Bu sonuç üzerinde de düşünülmesi gerekiyor. Daha öncede ifade ettiğimiz üzere anket sonuçları kesin bilgiler içermez, sadece yol gösterir. Ankete yapılan yorumlar da üzerinde düşünmeyi gerektiren başka bir sorundur.

Devlet Memurları Kanunu’nun acilen değiştirilmesi gereken konuları

Okuyucularımıza “Devlet Memurları Kanunu’nu değiştirmek için görevlendirilen bir komisyonun başkanı olsaydınız, değiştirilmesini isteyeceğiniz ilk konu ne olurdu?” sorusunu yönelttik. Bu sorumuza da ilginç cevaplar geldi. Bu cevaplardan önemli gördüklerimizi ve mükerrer olmayanları aşağıda sıraladık.

- Kariyer ve Liyakat zorunludur maddesi koyardım buna da hizmet süresine ek olarak sınav şartı koyardım.

- 2008 ekim sonrası memurun hukuka aykırı olarak 5510 sayılı Kanuna tabi olmasını değiştirir tüm memurları 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi tutardım.1/4 olan memurun brüt maaşı 23 bin TL, asgari ücretliyle aynı emekli maaşı bağlanıyor. Çalışırken memurla aynı maaşı alan işçiye 2 katı.

- a) Tüm atamaları merkezi sistemle yapardım. b) Yönetici atamalarını sınavla yapardım c) Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfını kaldırırdım, kamu hizmetinin yardımcısı olmaz. d) Eş, dost, akraba atamalarını yasaklar, tespit ettiklerimi sorgusuz kurumdan atardım. e) Tüm kurumları denetlerdim.

- Tüm memurlar rotasyona tabi olacaktır ve tüm memurlar için belirli periyotlarla meslek bilgisi sınavı yapılacaktır, şeklinde bir madde ile başlardım Kanuna.

- Unvanlar arası ücretlerde bir denge kurmaya çalışırdım.

- Bin bir emekle yetişmiş, dereceler alarak torpilsiz alnının akıyla atanmış, işini severek ve özveriyle çalışan Kamu Mühendislerinin özlük haklarını iyileştirirdim.

- Günümüz çalışma hayatına uymayan 35 yaş şartının kaldırılması olurdu.

- İşini düzgün yapmayan sorumluluk bilinci olmayan her makam için yani liyakatsiz olan çalışmasın ha bir de kaytaran direk atılsın.

- İşçi, memurdan fazla para alamaz ve işçi memurun amiri olamaz.

- Mezuniyete göre maaş düzenlemesi yapardım. Ben yüksek lisans mezunu biri olarak lise mezunu ile aynı maaşı almak istemiyorum.

- Mesai saatlerini düşürürdüm.

- Sözleşmeli diye bir şey bırakmazdım. 4 yıl aileyi birbirinden ayırmak ne demek böyle bir zamanda insanlar ailesiyle çoluk çoğuyla kavuşmak için yalvarıyor ama kimse duymuyor. Hem 657’lisiniz diyorlar tayin isteyince de 7433’lüsünüz diyorlar bu nasıl adalet böyle.

13- Yatana daha çok yastık, çalışana daha fazla sopa mantığını tamamen ortadan kaldırmak için kökten değiştirirdim.

14- Mülakatı kaldırmak ve memura verilen memur emeklisine verilmeyen seyyanen zammı vermek olurdu.

15- 657 ve 4857 sayılı kanunları bir araya toplar kamu personeli olarak düzenlerdim.

16- Bankamatik memurlarını tespit eder gelmiş geçmiş tüm haklarını iptal ederdim. Üstüne bir de ceza verirdim.

17- İş güvencesi. Her yıl sözleşme imzalanmalı. İdare ile uyumsuz, sürekli işten kaytaran, iş yeri huzurunu bozanlar kamuda çalıştırılmamalı.

18- Bir memur unvanı dışındaki görevde çalıştırılamaz, kurumda norm kadro üstüne de geçici görevlendirme yapılamaz.

19- İş güvencesinin kaldırılması ve çalışan ile çalışmayan arasında performansa dayalı maaş sistemi.

20- Grev hakkı verirdim. Bu hak olursa diğerlerini zaten alırsın.

21- Uzaktan çalışma esnek çalışma sistemini tanımlar kurumsal verimlilik ve tasarruf açısından elde edilen geliri yine ilgili memura verirdim. Böylece çalışma performansı artar mutlu personellere sahip olunurdu.