TÜİK’in Nisan ayı enflasyonunu %3.18, bir önceki yılın aynı ayına göre %69.80, 12 aylık ortalamalara göre ise %59.04 olarak açıkladığına dikkat çeken Taşkın, TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile mutfaktaki enflasyonun birbirinden farklı olduğuna vurgu yaparak şu hususlara dikkat çekti: “TÜİK’in aylık enflasyon rakamları dikkate alındığında görüleceği gibi enflasyon düşmüyor.

Sağlık Sen: Başhemşire ile birlikte üye topladığımız asılsız ve yalan Sağlık Sen: Başhemşire ile birlikte üye topladığımız asılsız ve yalan

Aylık oranlara bakıldığı zaman da düşmeyecek gibi görünüyor. Nitekim Nisan ayı enflasyonu da yine yüksek çıktı! Enflasyon yükseliyor, memur ve emeklinin maaşı eriyor. Enflasyon halkın refah kaybına neden oluyor. Reel gelirde meydana gelen düşüş satın alma gücünü de olumsuz etkiliyor. Gelir adaletsizliği sosyal barışı bozuyor. Enflasyon ülkemizin kalkınmasını engelliyor.

Halkımızın refah toplumuna dönüşmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda ahlaki yozlaşmaya neden oluyor. Aile içi ilişkilere kadar pek çok alanda ekonomik, sosyal ve psikolojik etkileri görülebiliyor. Ülkemizin kültürel gelişmişliğini olumsuz etkiliyor. Enflasyon istikrarsızlık demektir. İşte, bu nedenlerle ekonomideki istikrarsızlığı giderecek kalıcı önlemler alınması gerekmektedir. Memur, asgari ücretli ve emekli ücretlerinin iyileştirilerek, bu grupların enflasyonun ekonomik, sosyal ve psikolojik etkilerinden korunması gerekiyor.

Her zaman ifade ettiğimiz gibi memur ve memur emeklilerinin insanca yaşayacağı koşulların oluşturulması gerekmektedir. Bunun için vergi diliminin yükseltilmesi, vergi oranının %15’te sabitlenmesi, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adaletin sağlanması, kira ve büyükşehir tazminatı verilmesi ve ulaşım, elektrik, doğalgaz gibi giderlerin yarısının devlet tarafından karşılanması gerekmektedir.”

Editör: Ceren Yıldız