Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesinden mezun olan Şimşek, hemşire olarak görev yaparken müziğe olan ilgisinden dolayı bu alanda da eğitim almak istedi.
DÜ Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümünde okuyan Şimşek, 2022'de mezun olduktan sonra da hemşireliğe devam etti. DÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yapan Şimşek, müzik yeteneğini çocukları mutlu etmek ve tedavilerine katkı sunmak için değerlendirmeye karar verdi.
Nilüfer hemşire, hastanedeki mesaisini tamamladıktan sonra DÜ Çocuk Hastanesi Hematoloji ve Psikiyatri servislerinde yatarak tedavi gören çocuklarla ve onlara refakat eden aileleriyle bir araya geliyor, bağlama çalarak şarkı söylüyor.
Nilüfer hemşirenin çocukların yüzlerini güldüren bu aktivitesine zaman zaman Çınar ilçesinin Kılıçkaya İlkokulu/Ortaokulunda görev yapan müzik öğretmeni arkadaşı Deniz Kakunç da gitarıyla eşlik ediyor.
"Sadece ilaç değil, moral ve motivasyon da iyi bir tedavi yöntemi"
Hemşire Nilüfer Şimşek, hastanede yatarak tedavi gören çocuk hastalara moral ve motivasyon sağlamak, onları müzikle, şarkılarla hayata bağlamak istediklerini söyledi.
Kimi zaman kendisine müzik öğretmeni arkadaşı Deniz Kakunç'un da eşlik ettiğini ifade eden Şimşek, moral ve motivasyonun hastalıkları atlatmada önemli bir faktör olduğunu, müzik yeteneğini çocuklar için böyle değerlendirmek istediğini belirtti.
Şimşek, meslekte 13 yılını doldurduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Sadece ilaç değil, moral ve motivasyon da iyi bir tedavi yöntemidir diye düşünüyorum. Müzik yaparak, eğlenerek moral ve motivasyonla tedaviyi sürdürüyoruz. Mesaiden sonra eve gidiyorum ama aklım sürekli burada kalıyor. 'Daha neler yapabilirim, onlara nasıl destek olabiliriz?' diye düşünüyorum. Onlara yapabileceğim en güzel şey müzik. Böyle bir yeteneğim de var. Yeteneğimi bu şekilde onlarla paylaşmak beni de mutlu ediyor."
Tedavi sürecinde müziğin, eğlenceli zaman geçirmenin önemli olduğunu dile getiren Şimşek, bir araya geldikleri çocuk hastalarla zaman zaman oyun da oynadıklarını aktardı.
"En güzel şey güler yüz göstermek, onlara sıcak davranmak, kendi çocuğunuz gibi davranabilmek" diyen Şimşek, bu empatiyi yakalamanın önemli olduğunu vurguladı.
"Bir hastayı hayata bağlamak en güzel şey"
Şimşek, hastaların ilgiye, şefkate çok ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müzikle kendilerini mutlu hissediyorlar. Onlar da bize eşlik ediyorlar. Bize eşlik ettiklerinde biz de daha mutlu ve huzurlu oluyoruz. Beyaz önlüğün hakkını vermiş olduğumuzu düşünüyorum. Damar yolu açmak, serum takmak bir tedavi yöntemidir ama onlarla beraber gülüp, oyunlar oynamak, şarkılar söylemenin de en güzel tedavi yöntemi olduğunu düşünüyorum. Müzik ruhun gıdası. Bu süreçte çocuklar mutlu, aileler mutlu. Bir hastayı hayata bağlamak en güzel şey. Bir çocuğun tedavisinde en güzel şey ona müziği aşılamak. Bir kişiyi hem psikolojik hem de fiziksel olarak iyileştirecek tek şey enstrümandır, müziktir. Hem hemşirelik görevimi yerine getireceğim hem de onlara müzikle destek olmaya devam edeceğim."
"Çocuklar enstrüman görünce heyecanlanıyorlar"
Anne Sebahat Altun, çocuğunun yaklaşık bir yıldır hastanede lösemi tedavisi gördüğünü ifade ederek, Nilüfer hemşirenin, çocuğunun hem tedavisiyle ilgilendiğini hem de mesaisi dışında çocuklara bağlama çaldığını, şarkılar söylediğini dile getirdi.
İrem Yıldırım da kız kardeşinin lösemi hastası olduğunu, hastanede tedavisinin sürdüğünü anlatarak, hastanede sadece ilaçla tedavi yapılmadığını, aynı zamanda farklı aktivelerle de hastalara moral desteği sunulduğunu söyledi.
Yıldırım, "Hem kemoterapi süreciyle ilgileniyorlar hem de şarkı söyleyerek, onları eğlendiriyorlar. Kardeşlerimizle, çocuklarımızla böyle ilgilendikleri için hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çocuklar da enstrüman görünce heyecanlanıyorlar. Hemşire hanıma teşekkür ediyorum." dedi.