İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan yenidoğan çetesi hakkında hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. Yaklaşık bin 400 sayfalık iddianamede, şüpheliler arasında geçen her bir diyalog itiraf niteliğinde. İddianameye yansıdığı haliyle, çete elebaşı olarak nitelendirilen ambulans çalışanı Gıyasettin Mert Özdemir ile Özel Duygu Hastanesi çalışanları arasında geçen diyaloglardan bir kesitte, 112'ye bildirimden hasta transferi ele alınıyordu. Özel Duygu Hastanesi, açıklama yaparak, soruşturma dosyasında bir kez adlarının yer aldığını ancak, çete tarafından bebek sevk edilen hastaneler arasında olmadıklarını savundu.
Yenidoğan çetesine ilişkin iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve yargı süreci başladı.
Yenidoğan çetesine ilişkin soruşturma sırasında mercek altına alınan hasteneler arasında Özel Duygu Hastanesi de var. Hastanenin ismi CİMER'e yapılan ihbarda yer aldı. Yapılan soruşturma neticesinde ulaşılan delillere bakılarak bu hastane kapatılan hastaneler listesine alınmadı ve çalışmalarını sürdürüyor.
Özel Duygu hastanesi iddianameye, çete elemanlarının 112'ye bildirmeden çocuk kabulü konusundaki bazı girişimleri nedeniyle girdi. Tutuklu Giyasettin Mert Özdemir, hastane yöneticisi Mehmet Burak Sezer ile hastane çalışanı Burcu Şahin Gül'e 112'ye bildirmeden bebek hasta kabul yöntemini anlatıyor, Sezer de "Kendi gelmiş hasta gibi gösteririm doğru mu?" diye soruyor. Özdemir, Sezer'e acilden girişini yaptırıp hastaneye yatırmasını söylüyor. Bir başka görüşmede Özdemir, Sezer'e, Senin yenidoğan uzmanın yokya sen dışardan hasta getiremezsin" diyor, Sezer de yanıt olarak, "Poliklinik hastam mı diyeceğim?" diye soruyor.
Çete lideri olarak nitelendirilen Özdemir, Sezer'e, "Hayır aciline gelmiş gibi olacak" yanıtını veriyor.
Bir başka kayıtta, Özdemir hastanenin özel hemşirelik birimi yöneticisi Burcu Şahin Gül ile görüşüyor. Gül, telefonla aradığı Özdemir'e, " Ambulansım GPS ile takip edildiği için yakalanırsam, ambulansım bağlanır, ambulansımın çıktığını bildirmem gerekiyor" diyor. Özdemir, kendilerinin hiçbiryere bildirmediğini belirterek yanıt veriyor. Aralarında geçen görüşmenin ardından Gül, yöneticisi ile konuştuğunu ve sorunu çözdüğünü belirtiyor.
HASTANE AÇIKLAMA YAPTI
Özel Duygu Hastanesi, soruşturma geçiren hastaneler arasında. Hastane soruşturma sonrasında edinilen bulgulara bakılarak kapatılmadı ve faaliyetini sürdürüyor. Hastane vekili avukat, tutuklu sanık Özdemir'in hastanelere sevk yöntemlerini anlatmasına rağmen, kendilerinin protokollere uygun davrandığını ileri sürdü. Hastanenin tanık olarak bilgiler vererek olayın aydınlatılmasına katkı sağladığını da ileri süren avukat, açıklamasında şu görüşleri savundu:
"Konuşmaların akışı farklı olup hastanemizin tüm protokollere uygun olarak hasta kabulünü yaptığı anlaşılacak durumdadır....Soruşturma dosyasında hastanemize ait 1 adet kayıt bulunmaktadır. Bu kayda istinaden yapılan derinlemesine soruşturmada hastanemizin bu suretle hasta alımı yapmadığı anlaşılmıştır."
"YÖNETİCİLER ŞÜPHELİ DEĞİL"
Açıklamasının ekine avraklar da ekleyen avukat, iddianamede yer alan olayın, sadece bir hasta transferinde olduğunu, iddianamede ses kayıtlarında yer aldığı gibi olmadığını, yani 112 den bebek hasta kabulü yapıldığını, devletten hiçbir bebek kabül etmediklerini ileri sürdü. Açıklamada ek olarak şu iddialara yer verildi:
" Özel Duygu Hastanesi Devletten hiç bebek sevki almamıştır, teknik olarak da alamaz çünkü NEONATOLOG kadrosu yoktur. Özetle, Özel Duygu Hastanesi, çetenin devletten aldığı bebekleri sevk ettiği hastaneler içerisinde değildir. Soruşturma dosyasında, yoneticilerimizden Mehmet Burak SEZER TANIK olarak dinlenmiştir. Hastanemiz yöneticileri, iddianamede şüpheli olarak yer almamıştır. Hastanemizin kapatılmasını gerektiren bir durum bulunmamaktadır."
İDDİANAMEDE NE DENİLİYOR?
İddianamedeki görüşmenin tam metini aşağıda yer alıyor:
Yenidoğan çetesine ilişkin hazırlanan iddianamede geçen diyaloglardan ilgili bölüm (1)