Gündem

Sadece Dikkat Dağınıklığı mı Yoksa DEHB Belirtisi mi?

Dikkat dağınıklığı, her bireyin hayatının bir noktasında deneyimlediği bir durumdur. Ancak, bu durum sürekli ve yoğun bir şekilde yaşanıyorsa, bu durumun altında yatan bir Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olabileceği düşünülebilir. Bu noktada dikkat dağınıklığı ile DEHB'in sınırlarının nerede başladığı ve nerede bittiğini bilmek oldukça önemlidir. Bu önemli konuyu Psikolog Gülnur Çelik’e sorduk.

Dikkat Dağınıklığı Nedir?

Dikkat dağınıklığı, bireyin belirli bir süre odağını sürdürememesi durumunu ifade eder. Bu, konsantrasyonun kısa süreliğine veya dikkatinin kolaylıkla başka bir uyarıcıya yönelmesine neden olabilir. Örneğin, bir kitap okurken ya da bir projeyi tamamlamaya çalışırken birdenbire dikkatinin dağılması, telefonla oynamaya başlaması ya da zihinsel olarak başka düşüncelere dalması bu duruma örnek gösterilebilir.

Dijital çağın getirdiği bilgi bombardımanı, sürekli olarak bireyin maruz kaldığı bildirimler, uyarılar ve mesajlar dikkatin kolayca dağılmasına neden olabilir. Teknolojik aletlerin sık kullanımı, özellikle sosyal medya ve mobil uygulamaların sürekli olarak bireyi meşgul etmesi, dikkat sürekliliğini zorlaştırabilir. Ancak bu durumu yalnızca dijital çağa bağlamak eksik olurdu. Çünkü dikkat dağınıklığı, tarihsel olarak da insanların deneyimlediği bir durumdu, ancak modern zamanlardaki yoğunluk ve süreklilik açısından daha belirgin hale gelmiştir.

Dikkat dağınıklığı aynı zamanda dışsal etkenlerle de tetiklenebilir. Yoğun stres, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, beslenme bozuklukları ya da bazı fiziksel rahatsızlıklar da dikkatin kolayca dağılmasına sebep olabilir. Bu tür etkenler ortadan kaldırıldığında dikkat dağınıklığı da azalma eğiliminde olabilir.

DEHB Nedir?

DEHB, nörolojik temelli bir bozukluktur ve genellikle çocukluk çağında başlar. Üç ana belirti grubu ile tanımlanır: Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik. Bu belirtiler, kişinin sosyal, akademik ve mesleki yaşamında ciddi zorluklara yol açabilir.

Dikkat eksikliği belirtileri arasında, detayları atlamak, dikkatin kolayca dağılması, görevleri tamamlamakta zorlanma, günlük eşyaları kaybetme ve talimatları takip edememe yer alır.

Hiperaktivite belirtilerine gelirsek; aşırı hareketlilik, uzun süre oturamama, sürekli konuşma ve sessiz kalmakta zorlanma örnek gösterilebilir.

Dürtüsellik belirtileri ise sırasını bekleyememe, cevapları beklenmeden verme, risk alma ve sonuçları düşünmeden hareket etme şeklinde sıralanabilir.

Dikkat Dağınıklığı ve DEHB Arasındaki Farklar Nelerdir?

Dikkat dağınıklığı, genellikle geçici ve dışsal etkenlere bağlı olarak meydana gelen, bireyin odaklanma yeteneğindeki kısa süreli azalmaları ifade eder. Buna karşın, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) daha kompleks bir durum olup nörolojik ve genetik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar.

Dikkat dağınıklığı, bireyin odaklanmasını zorlaştıran faktörlere tepki olarak meydana gelebilir. Bu faktörler arasında uykusuzluk, stres, aşırı bilgi yükü, fiziksel rahatsızlıklar veya yoğun çalışma temposu gibi etkenler bulunabilir. Bu tür dikkat dağınıklıkları, etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla azalabilir. Örneğin, yeterli uyku alındığında ya da stres yönetimi teknikleri ile stres azaltıldığında dikkat dağınıklığı da minimize olabilir.

DEHB, daha derin kökene sahip bir durumdur. DEHB'li bireylerde belirtiler, genellikle çocukluk döneminde başlar ve bu belirtiler bireyin sosyal, akademik ve mesleki yaşantısında süreklilik arz eder. DEHB'in en bilinen belirtileri arasında dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik bulunur. Ancak bu belirtiler, bireyden bireye değişkenlik gösterebilir ve her DEHB'li bireyde aynı şiddette olmayabilir.

Dikkat dağınıklığı ve DEHB arasındaki en temel fark, DEHB'in bir nöropsikiyatrik bozukluk olmasıdır. Bu bozukluğun tanısı, belirli kriterlere dayanır ve genellikle multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilir. Dikkat dağınıklığı ise daha spesifik ve genellikle geçici bir durum olarak karşımıza çıkar.

Dikkat dağınıklığı ve DEHB, birbiriyle karıştırılabilen iki durumdur. Ancak, temelinde yatan nedenler ve belirtilerin sürekliliği, bu iki durumu birbirinden ayıran en önemli faktörlerdendir. Eğer sürekli ve yoğun bir dikkat dağınıklığı söz konusu ise ve bu durum bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, uzman bir psikiyatrist görüşüne başvurmak önemlidir.