Seçim sonrası gidecek gelecek olanlar konuşulurken Sağlık Bakanlığı da değişimin en çok konuşulduğu bakanlık. Böyle olması da çok normal. Ekonomi, güvenlik ve sağlık tüm herkesi ilgilendiren konu.
Hal böyle olunca sağlıktaki aksamlar insanların gözüne daha çok batıyor. Buradan defalarca Sağlık Bakanlığına ayrılan kaynağın heba edilişini, personelin mutsuzluğunu ve personelin mutsuzluğunun hasta ve hasta yakınlarına yansıdıgını dile getirdik.
Ama duyulmak istemedik. Hatta bazı kurumlarda sitemizin sayfasına girişler engellendi. Personelin sesi olmaktan, hasta ve hasta yakınlarının kaliteli hizmet almasından ve kamunun kaynaklarının israf edilmesinin önüne geçilmesinden başka bir amacımız olmadı.
Ama duyulmadık. Duyulmak istenmedik.
Kamu kaynaklarının israfının önlenmesi ve bürokrasinin azalması amacı ile oluşturulan SÖZLEŞMELİ YÖNETİCİLİK sistemi çalışanların küstürüldüğü, bürokrasinin uzadığı birilerinin kollandığı bir sistem halini aldı. Alanındaki bir yada iki doktordan biri sözleşmeli yönetici yapıldı, hastalar sevk edildi, iş yükü aratan doktor küstü, MHRS'den sıra bulunamadı hastalar küstü. Aynı durum alanındaki sınırlı sayıda ataması olan tekniker ve teknisyenler için de geçerli oldu.
Sağlığı yönetmeye sağlığın içinde yer almamış kamu personeli olmayan, sağlık personeli olmayan kişiler atandı. Ya da daha mesleğe yeni atanmışlar, bir kurumun kapısından hiç girmemiş, tarnsfer sözleşmeli yöneticiler atandı. Sözleşmleri bitince aldılar ve başını gittiler. Onlar için sistem kurmak önemli olmadı. Odalarına gelen çay ile, referans ile hastalar ve personel muayene olabilmek için beklerken hekimlerin yanında sekreter yokken hastanenin sekreterleri ile muayene yaptırmak oldu önemli olan.
Sözleşmeli İl Sağlık Müdürleri gittikleri bağlı kuruluşlarda kapda karşılanmak için uzmanlarını görevlendirdiler. Hastanesinde kurumunda problemi olan sağlık çalışanı sözleşmeli il sağlık yöneticilerine ulaşmak için siyasetten torpil bulmak zorunda kaldı.
Siyasi erkleri ve gönderdiklerini kapıda karşılayan sözleşmeli yönetici çalışan personeli ile bir sahur yapmadı, iftar yapmadı.
Sözleşmeli yönetici atamalarında bir müracaat olmadığı gibi sınav da olmadı. Hatta bazı sendikalar bizden olmaz iseniz yönetici olamzsınız dedi. Liyakat ile önerilenleri engellemek için ellerinden geleni yaptı. Sözleşmeli Yöneticilerin sendikalarına bakıldığında bariz şekilde görüleceği üzere sağlıktaki çeşitliliği yansıtacak bir durum yok. Hoş yöneticilerin o göreve geldiğinde sendikalı olmaması gerektiği bariz bir gerçek olarak ortada duruken, sendika başkanlarının yönetici atamaları için personele ulefe dağıtması da bu kaçınılmaz sonda etkili.
Tabi bu arada asla uygulanmayan verimlilik karne parametreleri de ayrı bir başlık konusu.
Sözleşmeli Yöneticiler referans merkezlerinin işlerini görürken, hasta ve hasta yakınları ile görüşmedi, hatta güvenlik sayısını artıırdı. Çözüm kaynağı olaması beklenen Hasta Hakları Birimleri, SABİM, CİMER ve açık kapılara aynı formatta cevaplar verildi. Yapılacaktır, yapılmaktadır vb.
Hastanede çalışan hekim dışı sağlık personeline ayda 8.000 -10.000 nöbet parası ödenirken, sağlık personeli nöbetten evinin yolunu bulmamaz iken, hasta ve çalışan güvenliğine 24 saat nöbet aykırı iken, personel yok diye 24 saat gün aşırı nöbet tutulurken, hiç bir müracaat yada ilan olmadan PDC'sinin %300-400 fazlası olan il-ilçe sağlık müdürlüklerine, 112 başhekimliklerine PDC doluluk oranı %90'lara ulaşmayan hastanelerden Bakanlığın yayınlamış olduğu mevzuata aykırı şekilde yıllarca süren geçici görevlendirmelerde sağlıkta derin bir yara.
Sağlıkta kaynakların israfı bununlada malesef bitmiyor. Personel ihtiyacı nedeni ile nöbet parası ödemleri ayyuka çıkmışken, personel gün aşırı nöbetlerden bıkmışken, referans ile sözleşmeli yönetici olan CEOlar odalarından çıkmassın, suya sabuna dokunmasın diye mevzutalara aykırı şekilde görevlendirmler hız kesmeden devam ediyor. Süpervizörler, birim sorumluları, koordinatörler, maliyet analizcileri, ,ilden ile hastaneden hastaneye değişerek ama artarak devam etmekte.
Gencecik sağlık personeli masa başında nöbetsiz çalışırken emekliliği gelmiş personel nöbetten nöbete koşuyor.
Çalışan personele oda verilmez, masa verilmez iken her Sözleşmeli Yöneticinin bir odası mutlaka olmalıydı. Personel çalışmış, çalışmamış çokta önemli değil. aynı branştan 4 kişi var. ama bir polklink odası var, hastalara randevu veriliyor, personel sıra ile hasta bakıyor ve neler neler, ama yöneticilerimizin odaları, koordinatölerimizin, birim sorumlularının, süper vizörlerimizn odları olmalı ama dimi.
Bir hastanede mesai takibi yapılmaz mı? Mesai sadece nöbettli çalışan personel için mi geçerli. Hizmet satın alınan o sistemler kullanılmayacak ise neden var. Ya da sadece belirli kişilere uygulanacak ise.
Saymakla bitmeyecek olan tüm bunlar ve daha niceleri sağlık çalışanın memnuniyetini ve halkın sağlıktan memnuniyetini etkiledi. Doğal olarak seçim sonuçlarınada etkisi oldu.
Bu süreçte geçesi gündüzü olmayan, her zaman halkın içinde olan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin KOCA en fazla çalışan kişiydi. Hem sistem kurmaya çalıştı. Hem sistemin yürümesi için. Ama yerel dinamikler ve sözleşmeli yöneticilik sistemi Sağlık Bakanı KOCA'nın engeliydi.