Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlığın yerleşkesinde Ankara temsilcileri ve sağlık muhabirleriyle bir araya geldi. Odatv’yi temsilen bakanlıktaki toplantıya katıldım. Öncelikle şunu söylemem gerekiyor: Fahrettin Koca, yaklaşık iki saat toplantının 1,5 saatini soruları yanıtlamaya ayırdı. Yani gazeteciler, vatandaşın sağlık alanında merak ettiği her şeyi sayın bakana sordu.
KAMUCU ANLAYIŞ ARTARAK DEVAM EDECEK
Basın toplantısının en dikkat çeken noktası ise Fahrettin Koca’nın sağlıkta kamunun yükselişine vurgu yapması ve özel sektör karşısındaki gücünü ısrarlı bir şekilde vurgulamasıydı. Toplantı sonunda sayın bakanla sohbet etme imkanı buldum ve özellikle kamu vurgusuna dikkat çektim. Ama öncelikle kısaca korona salgını döneminde oluşturulan ‘Bilim Kurulu’ gibi bir işlevi olacak “Ulusal Sağlık Koordinasyon Kurulunu” anlatayım. Tıpkı “Bilim Kurulu” gibi olacak. “Koordinasyon Kurulu”, sağlık alanında kronikleşen sorunların çözümünü hızlandırmak için çalışacak. İlk iş tabii ki randevu sistemi… Bu sorunun giderilmesi için geliştirilen uygulamaların doğru çalışmasıyla birlikte hızlı bir geri dönüş sağlanacak. Vatandaşın, “Randevu bulamıyorum” haklı eleştirisine karşı eksiklik tespit edilmiş ve bunun aşılması için bir irade ortaya konulmuş. Bu sistem hafta başıyla birlikte var olan sistemle entegre olacak ve artık sorun kısa zamanda kökten çözülmese de yoğunluk yavaş yavaş düşürülecek.
UZMAN HEKİMLER ARTIK DEVLETİ TERCİH EDİYOR
Sayın bakanla yaptığım sohbet ise hekimlerin özel sektöre yönelmesi ve yurtdışını tercih etmesiyle ilgiliydi. Bununla bağlantılı olarak da özel sektörün sağlık alanındaki yeriydi. Bir şey itiraf etmem gerekiyor.
Fahrettin Koca’nın basın toplantısında sık sık “kamu” vurgusu yapması sohbet sırasında aklıma Tansu Çiller’in 5 Nisan kararları olarak tarihe geçen ve özelleştirmelerle kamuya kaynak yaratarak ekonomik krizi yenme programını tarif ettiği şu sözü aklıma getirdi; “Son sosyalist ülkeyi yıktık!”
“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM” DEĞİL DEVLET KAZANDI
Fahrettin Koca’nın devletin özel sektör yerine kamucu sağlık anlayışında ısrarcı olduğunu ve buraya yöneldiğini anlatmasıyla, içimden şu sözleri geçirdim: “Sağlıkta sosyalizm geliyor.” Tabii bu bir ironi…
Neoliberalizmden vazgeçmek diye de adlandırılabilir... Özellikle sağlıkta dönüşüm diye bilinen, sağlık sisteminin tamamen özelleştirilmesiyle sonuçlanacak olandan geri adım atılması önemli. Ve kamu hastanelerindeki sorun için “yok edelim, sorun kalmaz” demek yerine yapıcı müdahalelerle en aza indirgenmeye çalışılması dikkat çekici…
YATAK SAYISI 172 BİNE ÇIKTI
Fahrettin Koca, yaptığımız sohbette, Türkiye’de neredeyse her köşe başına açılan hastane ve sağlık merkezi gibi yerler için artık başvuruların neredeyse yok denecek kadar azaldığını söyledi. Bunun nedenlerinden birinin hekimlerin artık özel sektörü değil kamuyu tercih etmeye başlamasıyla olduğunu da anlattı. 2022 Mayıs ayında kamu hastanelerindeki uzman hekim sayısı 48 bin 600 iken bu sayı 2024 Mayıs ayında 10 bin 986 artarak 59 bin 586’ya yükseldi. Peki özel sektördeki durum ne? Bu kamuya göre tam tersi… iki yılda özel sektörü tercih eden hekim sayısı bin 650 kişi azalmış durumda. Devlet hastanelerindeki yatak sayısı da özel hastanelere göre artmış durumda. 2013 yılında 127 bin 692 yatak sayısı 2024 Mayıs ayı itibariyle 172 bin 700’e yükselmiş durumda. Özel sektörde ise 11 yıllık süreçte bu artış sadece 3 bin 424…
ARTIK ÖZEL HASTANE AÇMAK İSTEYEN YOK
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bunu şöyle açıkladı: “Artık özel hastane açmak için başvuru yapan yok. Çünkü özel hastane kazandırmıyor. Vatandaş Şehir ve üniversite Hastanelerinde aldığı kaliteli hizmeti özelde bulamıyor. Vatandaş devleti tercih ettiği için özel sektör artık buradan para kazanamıyor. Sadece zincir hastanelerin başvuruları oluyor.” Sağlık Bakanı bu toplantıların çoğaltılacağını herkesin kafasındaki soru işaretlerinin giderileceğini de söyledi. Bu verimli toplantıların her bakanlığın yapmasında fayda var. Halkla iç içe olmak, var olan sorunlara çözüm sunmak her zaman kazandırır.
Odatv.com
