Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan kadın doktor B.B.Ö’yü darp eden şahıs 28 Şubat tarihindeki duruşmada tutukluluğuna karar verilmişti. Bugün Edirne Adliyesi 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada şahıs hakkında tahliye kararı verildi. Darp edilen doktor kızını savunmak üzere duruşmaya katılan Avukat Baba Taner Özdeş, “Olayda birden çok ağırlaştırıcı sebep var. Hiçbir takdir indirimi uygulanması mümkün değil” diyerek alınan kararı doğru bulmadı. Davanın bir sonraki duruşması 12 Haziran tarihine ertelendi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 6 Şubat tarihinde görevli kadın doktor B.B.Ö, kanser tedavisi gören annesinin çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine, durumu ölen kadının oğlu V.K.’ya bildirdi. Annesinin ölüm haberini alan V.K., doktor B.B.Ö.’ye saldırıp yumrukladı. Olayın ardından 28 Şubat’ta gerçekleşen ilk duruşmada sanık V.K.’nın tutuklu olarak yargılanmasına karar verilmişti.
AVUKAT BABA, ŞİDDET GÖREN KIZINI SAVUNDU
Davanın 2’nci duruşması bugün Edirne Adliyesi 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Şiddet gören doktorun babası Tunceli Barosu avukatlarından Av. Taner Özdeş, kızını savunmak üzere davadaki yerini aldı. Çok sayıda sağlık çalışanı da B.B.Ö.’ye destek vermek amacıyla Edirne Adliyesi’ne geldi. Savcılık makamı, mahkeme başkanlığından sanığın tutukluluğunun devamına, en üst sınırdan ceza almamasını ve indirim uygulanmamasını istediklerini ifade etti.
Pişman olduğunu dile getiren sanık V.K. ise; “Hayatta tek varlığım olan annemin kaybının acısını yaşarken, bilinçsiz ve istemsizce yaptım. Çok pişmanım, tüm doktorlardan ve herkesten özür dilerim” şeklinde konuştu. Sanık avukatı, V.K.’nın tahliyesini isteyerek; “Sanık V.K.’nın hakkı ihlal ediliyor. Kişinin özgürlüğü ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor. Tahliyesini talep ediliyorum” diye konuştu.
‘KANUN KOYUCU TARAFINDAN VERİLEN CEZALAR TATMİN EDİCİ DEĞİL’
Müşteki B.B.Ö.’nün babası ve vekili Av. Taner Özdeş, yaptığı savunmada; “Sanık sinsice fırsat kollayarak, kızımın annesine hizmet vermesine rağmen ona saldırmış defalarca yumruklamıştır. Kızımda göz hasarı oluşmuştur. Bu dava, tüm kamuoyuna mal olmuş bir davadır. Sanık bir kadına karşı, annesine hizmet vermesine rağmen yumruk atmıştır. Birden çok kez yumruk atmıştır. Kızım hiçbir tepki verememiştir. Üstüne bir de ‘Siz bunu hak ettiniz’ şeklinde konuşarak, pişman olmadığını belli etmiştir. Olaydan iki gün sonra sosyal medyada olayın görüntülerini paylaşması da pişman olmadığını ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verdi.
Sağlık Çalışanı’na şiddette ‘tahliye’ kararı | Edirne Ahval Gazetesi
“SANIĞIN SABIKA KAYDINDA ANNESİNE KARŞI YARALAMA İLE TEYZESİNE CİNSEL TACİZ SUÇLARI VAR”
Kızı B.B.Ö’nün sol göz retina ve korneasında yaralama olduğunu belirten Av. Özdeş, sanığı sabıka kaydında annesine karşı işlediği yaralama ve teyzesine karşı işlediği cinsel taciz suçları olduğunu söyledi. Av. Özdeş; “Kızımın sol göz retinasında ve korneasında yaralanma tespit edilmiş, açık müdahale ile giderilemez durumdadır. Hasar yüzde 100 saldırı sonucu gerçekleşmiştir. Ayrıca bunu hiç söylemek istemezdim, ama sanığın sabıka kaydında annesine karşı saldırı ve yaralama ile teyzesine karşı cinsel taciz suçları var” dedi.
SALDIRGANA TUTUKSUZ YARGILAMA KARARI
Tarafları dinleyen mahkeme başkanlığı, yaralanan B.B.Ö’nün Kati Hekim Raporunun getirilmesini talep etti ve sanık V.K.’nın tutuksuz yargılanarak tahliye edilmesine karar vererek, davanın bir sonraki duruşmasını 12 Haziran saat 11.40’a erteledi.
‘ADALETİN İŞLEMEDİĞİNE BİR ÖRNEĞİ YAŞADIK’
Duruşmanın ardından basın mensuplarına konuşan mağdur Doktor B.B.Ö’nün babası ve vekili Taner Özdeş; “Adaletin işlemediğine bir örnek de az önce yaşadık. Çünkü kızımın, müvekkilimin gözünde hasara oluştu ve basit tedaviyle giderilemeyecek bir hasar bu. Gencecik bir kız çocuğuna, sağlık çalışanına, mesleğinin hemen başında bir emekçi. Olayda birden çok ağırlaştırıcı sebep var. Hiçbir takdir indirimi uygulanması mümkün değil. Haksız tahrikten bahsediyorlardı, onun da uygulanması mümkün değil. Sağlık çalışanı görevini yaparken neyin tahriki olacak? Hiçbir zaman olmaz. Şimdi bir de aynı zamanda usul yönünden de sıkıntı var, dosya tekemmül etmemiş yani kati doktor raporu alınmamış. Kati raporda eğer yaralanma netice sebebiyle daha ağırlaşacaksa suçun niteliği değişecek ve verilecek ceza da artacak” açıklamalarında bulundu.
Yaralanan kızının yüzünde ve gözünde ciddi hasarların bulunduğunu da söyleyen baba Avukat Özdeş; “Kızımın gözünde ciddi bir hasar var. Biz zaten diken üstündeyiz 40 gündür. Düşünün, okuyan bir insanın, hekim bir insanın gözünü kaybetmesi, benim de aynı şekilde gözümü kaybetmem. Bizim bir sürü insana faydamız oluyor, kamu görevi görüyoruz. Ne yazık ki herhalde adalet mekanizması kamu hizmeti verdiğini unutuyor bazen. Kamu demek toplum demek. Sağlıkçılar, hekimler var olacak ki ben var olayım, onlar var olmazsa ben var olamam ki. Ama yaşam hakkı evrenseldir, bu olay da yaşam hakkının ihlaline yönelik, beden bütünlüğüne yönelik bir saldırıdır. Bunun böyle basite alınmaması gerekir. Burada sokaktan geçen iki insan tartışmamış, bu saldırı devletin kurumunda gerçekleşiyor. Devletin o hekimi koruması gereken bir yerde gerçekleşiyor. Onu yapamadın bari adalette yap. Devletten beklentimiz budur. Ciddi tedbirler alınması lazım, koruyucu önlemler alınması lazım, yasaların değişmesi lazım. Adaletin tecelli harfi harfine tecelli etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağım. Ben tüm işlerimi bırakacağım, bu mücadeleyi vereceğim. Hem meclis düzeyinde, hem de yargı düzeyinde bu mücadeleyi vereceğim” ifadelerini kullandı.
HEKİMLERDEN CAYDIRICI CEZA TALEBİ
Duruşmaya katılan Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun ise şiddetin önüne geçilmesi için tahliye değil caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini vurguladı. Altun; “Sağlık hizmeti kamusal bir hizmettir. Bu hizmetin sürdürülmesi sırasında gerek hekimlere, gerekse diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin kabul edilebilir bir tarafı yok. Bizlerin güvenli ortamlarda ve insanca koşullarda çalışmaya ihtiyacımız var. Öncelikli olarak bu güvenliği sağlamak kamu otoritesinin görevi. Bunun haricinde bakıldığında buna yönelik caydırıcı önlemlerin alınması, yasaların çıkarılması gerekiyor. Aksi halde bunun önüne geçilmesi son derece zor. Sağlıkta fiziksel ve sözel şiddet günlük yüzleri bulmuş durumda. Bir an evvel acil önlem alınması gerekiyor” dedi.