Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık-Sen) Başkanı Ahmet Doğruyol, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “Doktorlarımız gerektiğinde ameliyathanede temizlik yapıyor. Personelimiz sedye taşıyor ya da ilaç, koli almaya gidiyor. Böyle bir karmaşa var. Firmanın gerekli yükümlükleri bir an önce yerine getirmesinde büyük yarar var. Çünkü onların yapmadığı işin yükü tamamen bizim sağlık çalışanlarımıza yüklenmiş oluyor. Sağlık çalışanlarımız gerektiğinde temizlik yapıyor, gerektiğinde hamallık yapıyor. Böyle bir yönetim şekli olamaz” dedi.

Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık-Sen) İzmir Şubesi, bugün sendika binasında düzenlenen basın açıklamasında, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaşanan güvenlik sorununa ve yeterli personel çalıştırılmadığı için hizmet aksamalarının yaşanmasına tepki gösterdi. Birlik Sağlık Sen İzmir Şubesi adına basın açıklamasını yapan Birlik Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran, şunları söyledi:

“İzmir Bayraklı’da açılan şehir hastanesinin en büyük sorunu personel eksikliği olmasına rağmen, Yap-Kirala-İşlet-devret sistemiyle yani Kamu- Özel İş Birliği (KÖİ) modeli ile yapılan şehir hastanesinin yüklenici firması güvenlik, temizlik, taşıma, yemek, sterilizasyon gibi pek çok hizmetin sunucusu olup, yeterli personel çalıştırılmadığı için hizmet aksamalarına sebep olmaktadır.

Göz kliniklerinde randevu çıkmazı Göz kliniklerinde randevu çıkmazı

“YETERLİ GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN OLMAMASI, GÜVENLİK KONUSUNDA BÜYÜK ZAFİYETLER GETİRMEKTEDİR”

Önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığı tarafından İzmir Şehir Hastanesi’ne atanması beklenen 1040 civarında hemşire ve 80 civarında atanacak ebeyle birlikte 1500 sayısına ulaşılmaya çalışılan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde, hastanenin özellikle acil bölümünde yeterli güvenlik görevlisinin olmaması, güvenlik konusunda büyük zafiyetler getirmektedir. Önümüzdeki süreçte hepimizi üzecek sağlıkta şiddet olaylarının olması olasılığı öncelikle hastanede görev yapan sağlık çalışanlarımızı ve bizleri endişelendirmektedir.

Yeterli sayıda yemekhanenin ve yeterli sayıda yemekhane personelinin olmaması da yemek hizmetleri konusunda da pek çok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir. Personelin yemek sırasında uzun süre beklemesi zaman kaybına sebep olmakta, bazen de görevine dönmek zorunda kalan personelin yemek yemeden görev yerine dönmesiyle aç kalmasını da beraberinde getirmektedir.

Sterilizasyon hizmetlerini de veren yüklenici firma, yeterli sayıda tıbbi malzemenin olmaması ve sterilizasyona gönderilen malzemenin 12 saat gibi uzun sürede steril edilmesi ameliyatların aksamasına ve hastaların mağdur olmasına sebep olmaktadır.”

“DOKTOR AMELİYATHANE TEMİZLİĞİ YAPIYOR”

Hasta taşıma personellerinin eksik olması nedeni ile de hastaların 3-4 saat gibi sürelerde taşıma personeli beklemesinin insani bir durum olmadığını söyleyen Boran, sözlerine şöyle devam etti:

“Yüklenici firmanın sorumluluklarını yerine getirmemesinin faturasını doktorundan hemşiresine, teknisyeninden memuruna tüm çalışanlarımız ödemektedir. Hemşire hasta taşıyor, teknisyen malzeme taşıyor, doktor ameliyathane temizliği yapıyor.  Personel eksikliğinde yaşanan sıkıntının temelinde de maalesef sözleşme gereği hastanenin açılışından itibaren 6 aylık sürede ilgili şirketin bir sorumluluğunun olmamasından kaynaklanmaktadır. İlk 6 ayda yeteri kadar personel bulundurması yönünde ki sözleşme, il sağlık müdürlüğü yetkililerimizin de elini kolunu bağlamaktadır. Bu demektir ki 17 ekim 2023 – 17 nisan 2024 arası ilgili şirkete bu konularda hesap soramayacağız. İlgili firma bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeli. Çalışanlarımızın da, vatandaşlarımızın da mağduriyetlerinin önüne geçilmelidir.”

‘SAĞLIKTA ŞİDDET’ VURGUSU

Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise sağlıkta şiddet konusuna dikkat çekerek, “İzmir şehir Hastanesi çok büyük bir alana yayılmış durumda. Bundan dolayı 5-6 acil servis yan yana. Bu acil serviste personelimiz diyor ki ‘Biz güvenlik çağırdığımızda güvenlik 4-5 dakikada buraya gelemiyor.’ Bu 4-5 dakikada sağlıkta şiddet olayı zaten olur. Ondan sonra güvenlik gelmese de olur. Hastanede bir polis memuru var. Hastanedeki polis memurunun görevi zaten adli vakaları raporlama. Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın zaten bu konuda iş birliği yapması lazım ama bir türlü yapamadılar. Biz hala beyaz kod, gri kod diye oyalamayla geçmekteyiz. Bu yüklenici firmaya bu altı aylık sürede hesap sorulamıyor. Çünkü; açıldığı tarihten itibaren 6 aylık süre içerisinde yeteri kadar personel bulundurur diyor. Yeteri kadar personel bulundurur deyince Sağlık Müdürlüğü de ‘buraya 100 tane güvenlik koyman lazım’ diyemiyor. Firma ben yeteri kadar personelimi koydum diyor. Bu şekilde bir yönetim şekli var.

“PERSONELİMİZ SEDYE TAŞIYOR”

Bundan dolayı, doktorlarımız gerektiğinde ameliyathanede temizlik yapıyor. Personelimiz sedye taşıyor ya da ilaç, koli almaya gidiyor. Böyle bir karmaşa var. Firmanın gerekli yükümlükleri bir an önce yerine getirmesinde büyük yarar var. Çünkü onların yapmadığı işin yükü tamamen bizim sağlık çalışanlarımıza yüklenmiş oluyor. Sağlık çalışanlarımız gerektiğinde temizlik yapıyor, gerektiğinde hamallık yapıyor. Böyle bir yönetim şekli olamaz.”

Kaynak: rss