Gündem

“Sözleşmeli yöneticilik, erkek yöneticiliği sağlık sisteminde egemen kılıyor"

Sözleşmeli yöneticilik sistemi, liyakatin olmaması ve tek belirleyiciliğinin siyasi partiler olması nedeniyle sağlık emekçilerinin tepkisine neden olurken; sağlık teşkilatlarında kadın yöneticilerin sayısının az olması da dikkat çekti.

Merkez ve taşra teşkilatlarındaki yöneticilerin yalnızca yüzde 2'sini kadınlar oluşturuyor. 81 ilde il sağlık müdürlerinin ise sadece 2si kadın. Sağlık emekçileri, “Sözleşmeli yöneticilik erkek yöneticiliği sağlık sisteminde egemen kılıyor” tepkisini gösteriyor.

Sağlık teşkilatlarındaki “ayrıcalıklı koltuklar” gündemdeki yerini korurken Sağlık Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatlarının yönetiminde kadınların kendine yer bulamaması da sağlıkçıların tepkisine neden oluyor. Merkezi teşkilatta 1 bakan, 4 bakan yardımcısı ve 14 genel müdür ve kurum başkanının hepsinin erkek olması dikkat çekti. Merkezi teşkilatta üst yönetimlerde hiç kadın yer almazken, taşra teşkilatında da 81 ilin sağlık müdürlerinin 79’u erkek, yalnızca 2’si kadın. Kadın yöneticiler de Denizli ve Kırklareli il sağlık müdürü olarak görev yapıyor. Merkez ve taşradaki toplam yönetici sayısının sadece yüzde 2’si kadın olmasına tepki gösteren sağlıkçılar, “Çalışanların yüzde 57’sinin kadın olduğu teşkilatta üst yöneticilerin sadece yüzde 2’sinin kadın olması, ‘ne sorun tespitinde ne de sorun çözümünde bir adım yol alamayan teşkilat haline gelmemizi’ de açıklıyor” eleştirisini getiriyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi Kubilay Yalçınkaya, “Sözleşmeli yöneticilik, erkek yöneticiliği sağlık sisteminde egemen kılıyor. Liyakatın olmadığı, kariyer ilkesinin göz ardı edildiği, sınav ve objektif ilkelerle değerlendirmelerin olmadığı, tek belirleyicinin siyasi partiler olduğu ortamda kadın yöneticiler makamlarda yer bulamıyor” dedi. 

‘KADINLARIN KARİYER HAKKININ GASPI’

Objektif kriterlerin olmadığı, kapalı, siyasi biat esaslı mülakatların esas alındığı atama yönteminin, kadın istihdamını ve işyerinde kadınların kariyer hakkını gasp ettiğini vurgulayan Yalçınkaya; “Nasıl kamuya girişte objektif kriterle yapılan sınavda kadın erkek dağılımı dengeli dağılıyorsa ve görev yapan sağlık emekçileri arasında bu denge mevcutsa, objektif kriterle kariyer ilkesi ile belirlenecek yönetici dağılımında da bu dengenin oluşması gerekirdi. Ancak kadın temsiliyeti maalesef  yüzde 2” değerlendirmesinde bulundu. Yalçınkaya, “Bu tablo dahi mülakat ve benzeri görevde yükselmede, kamuda süzgeçlerin neye hizmet ettiğini ve sonucunun ne olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle tüm atama ve görevde yükselmelerde mükattan sözleşmeli yöneticiliğe itiraz ediyoruz” diye konuştu. 
(Cumhuriyet)