Olay, Mersin Üniversitesi Acil Servisi’nde, hasta yakını M.E.B.’nin muayene sırasında öncelik talep etmesi üzerine başladı. Acil Servis sorumlu hemşiresi, hastane kurallarına uygun olarak hastadan sırasını beklemesini istedi. Ancak M.E.B., hastane çalışanı olduğunu iddia ederek bu talebi reddetti ve agresif bir tavır takındı. Daha sonra ortaya çıkan bilgilere göre, M.E.B.’nin işten çıkarılmış eski bir hastane personeli olduğu öğrenildi. Tartışma sırasında M.E.B., acil sorumlu hemşireyi tehdit etti.
Bu esnada hemşire O.K., tartışmayı yatıştırmak amacıyla araya girdi ve olayları sakinleştirdi. Hastanın tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edildi, ancak olay bununla sınırlı kalmadı. O.K., mesai sonrasında iş yerinden ayrılırken M.E.B. tarafından saldırıya uğradı. Hemşire O.K., saldırı sonrası vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve çizikler oluştuğunu, bu nedenle darp raporu aldığını belirtti. Olayın hemen ardından şikayette bulundu.
Darp raporuyla hastane polisine başvuran hemşire O.K., saldırganın sabıkalı olduğunu ve hala serbestçe dolaştığını ifade etti. Olayın ardından hemşire O.K., yaşadığı bu travmatik olayın mesleki motivasyonunu nasıl olumsuz etkilediğini anlatarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin bir an önce son bulması gerektiğini vurguladı.
O.K sağlık çalışanlarının büyük bir fedakarlıkla görev yaptığı sağlık kurumlarında güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek “ Sağlıkta şiddetin önlenmesi adına daha sıkı tedbirlerin alınması ve bu tür suçların caydırıcı cezalarla karşılık bulması gerekir. Bir çok sabıkası olan M.E.B ‘ nin halen serbest dışarıda gezmesi ise ayrı bir düşündürücü bir olay. Sağlık çalışanlarının yaşadığı travmatik deneyimler, toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor” dedi.