Gün geçmiyor ki “Kaçak at ve eşek eti yakalandı” haberleriyle karşılaşmayalım. Kırsalda en önemli ulaşım aracı olan at ve eşekler artık eskisi gibi kullanılmıyor. Yerini araba ve motosikletler aldı. Ancak yine de onların da gidemediği yerlerde kullanılıyor. Köylerin sevimli hayvanlarının sayısı da hızla azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de 1991 yılında 943 bin 751 olan eşek sayısı 2023 yılında 86 bin 455’e düşmüş durumda. At sayısı da ondan geri kalmıyor. 1993'te 450 bin olan at sayısı 74 bin 359'a düştü. At eşek karışımı olan katırın sayısı ise 1993 yılında 172 bin iken, bugün 19 bin 18'e düşmüş durumda.

Uludağ'daki 1000 liralık çorbaya 'haksız fiyat' incelemesi Uludağ'daki 1000 liralık çorbaya 'haksız fiyat' incelemesi

İşte bu azalmanın cevabını aradık. Konuştuğumuz konunun tarafları bu azalmayı normal bulmuyor. Çünkü 60 yıl yaşayan eşek, 100-150 yıl yaşayan atların hızla azalmasının önemli nedeninin kaçak kesimle soframıza gelmesi olarak görülüyor.

‘DENETİMLER YETERSİZ’
32 yılda eşek sayısı yüzde 10’un da altına düştü - Resim : 1
Veteriner Hekim Mustafa Daban
37 yıllık Veteriner Hekim Mustafa Daban, şunları belirtti: “Salgın hastalık da yok. Bu at ve eşeklere ne oldu? Haklı bir soru. Çünkü her gün kaçak at ve eşek eti yakalandı haberleriyle karşılaşıyoruz. Açık söyleyeyim çoğu sucuk ve et olarak soframıza geliyor. Türkiye’de denetimler çok yetersiz. Özellikle mezbahalarda denetlenmesi gerekiyor. Oralar da 1995 yılından sonra özelleşti. Kaçak et kesimi arttı. Bunu mezbahalarda at, eşek kesiliyor manasında söylemiyorum. Kesilmemesi gereken inek ve danalar bile kesiliyor. Şöyle, antibiyotik kullanan bir hayvan en az 82 gün sonra kesilmesi gerekiyor. Başka ilaçlar için de bu 42 gün. İlaç verdiğiniz bir hayvan üç gün sonra kesime gidiyor. Bunlar mezbahalarda kesiliyor. Denetimler yetersiz. Bunlardaki hastalıklar insanlara geçiyor.

“At ve eşekler de sağda solda merdiven altı yerlerde kaçak olarak kesiliyor. Bunun alıcısı var ki kesiliyor. Özellikle sucuk imalatı yapılan illerin etrafındaki illerden at eşek toplanıp buralara pazarlanıyor. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Etin fiyatı ortada. Bakıyorsunuz et fiyatının çok altında sucuk satıyorlar. Bu normal mi?

“Köylerde at, eşek eskisi gibi kullanılmıyor. Vatandaş elindeki hayvanı çıkarmaya çalışıyor. Bunları 750 lira ile bin lira arasında alıyorlar. İyi bir eşekten 100 kilo, attan da 150 kiloya kadar et çıkar. Alıcısına da iyi para kazandırıyor. Geçenlerde bir kamyonette bir sürü eşek yüklemiş götürüyorlardı. Nereye götürüyorlar? (Gülüyor.)

“Bir konu da et fiyatları çok yüksek. Bu dönemlerde bu tür kaçak kesimler daha da artıyor. Çünkü getirisi var. Bu iş yine hayvancılık politikasına dayanıyor.”

‘KASAPLAR AT EŞEK KESMEZ’
32 yılda eşek sayısı yüzde 10’un da altına düştü - Resim : 2
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, at ve eşek sayısının azalmasını arabaların çoğalmasına bağlıyor. Yardımcı, “Köylerde eşek kalmadı ki. Herkes rahatına bakıyor. Araba kullanıyor. Azalmasının en büyük nedeni bu. İllaki kestiler yediler demek yanlış; doğru değil. Bu tür haberler spekülasyona neden oluyor. Kasap arkadaşlarımız bu işe girmez. Oteller de yapmaz. Çünkü orada fiyatlar yüksek. Neden yapsın ki? Kasapların en büyük denetçisi müşterileridir. Biz de bu tür haberlerden rahatsızız. Duyum aldığımızda hemen Tarım Bakanlığının ilgili şubesine bildiriyoruz. Devletimiz at eşek kesimiyle mücadele ediyor. Biz de buna destek veriyoruz. Bir iki ilde çıkıyorsa eşek değil de at eti çıktı. Normalde atı yiyorlar. Kırgızlar ve Tatarlar yiyor. Kesimi de serbest. Eşek eti görmedim.” değerlendirmesini yaptı.

‘EŞEK NESLİ KORUNSUN’
32 yılda eşek sayısı yüzde 10’un da altına düştü - Resim : 3
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, konuyu sosyal medya hesabından paylaşarak durumun vahim olduğunu ve eşek neslinin hızla azaldığını belirterek, “Eşekler korumaya alınsın” çağrısında bulundu. Bayram Aydınlık’a şu açıklamayı yaptı: “TÜİK verileri gerçekten çok vahim. Son 32 yılda 857 bin eşek sayısı eksilmiş. Düşüş bu şekilde devam ederse eşek nüfusu 2030’a kadar yok olacak. Tarım Bakanlığı eşekleri koruma altına almalı.

“Kötü niyetli insanlar var. Ucuz et bulacağım diye uğraşıyor. Adam et ihalesine giriyor, düşük fiyat veriyor. İhaleyi alınca da para kazanacağım diye hile yapıyor. Çünkü et fiyatları anormal artıyor… Ülkemizde bir iki ilde bu iş yapılıyor ki basında sık sık bu illerde ‘at eşek eti yakalandı’ diye haber çıkıyor.” dedi.
Sorunun bir ucunun hayvan politikasına dayandığını da belirten Bayram, “2009 et krizini tekrar yaşıyoruz. Anaç hayvanlar kesime gidiyor. Fiyatlar yükseliyor. Mezbahalarda ciddi denetim yapılmıyor. At eşek eti cirit atıyor. İthalatla bu sorun çözülmez. Hayvancılık ciddi politikalarla destek verilerek sürdürülmeli.” değerlendirmesini yaptı.

EŞEK DEYİP GEÇMEYİN!
Avrupalı arkeologlara göre eşekler Doğu ve Batı Afrika’dan Avrupa’ya geldi. Burada ehlileştirildi. Roma döneminde dayanıklılıkları nedeniyle ordu hizmetinde kullanıldı. Atla çiftleştirilerek katırlar elde edildi. Dayanıklı oldukları keşfedilince bu daha da yaygınlaştı.

Paris'in 280 kilometre doğusunda, ufak bir köyde çalışan arkeologlar ise tarih boyunca yeterince takdir edilmeyen bu yük hayvanlarının hikâyesini yeniden yazmamıza yol açacak önemli keşifler yapıyor.
Boinville-en-Woëvre köyünde, Roma dönemine ait bir antik yerleşkede arkeologlar, günümüz eşeklerinden çok daha büyük eşeklerin kalıntılarını buldu.

Fransa'nın Toulouse kentindeki Purpan Tıp Okulu'nda Toulouse Biyolojik Antropoloji ve Genomik Merkezi Direktörü Ludovic Orlando, "Bunlar devasa eşeklerdi. Afrika'daki eşeklerle aynı genetik yapıyı paylaşan bu türdeki hayvanlar bazı atlardan bile daha büyüktü." diyor. Bugün ortalama 130 cm olan eşekler eskiden 155 cm boyundaymış.

Ehlileştirilen eşeklerin izine Yemen, Mısır, Mezopotamya ve Anadolu’da da rastlanıyor. İlk olarak yaklaşık 7000 yıl önce Doğu Afrika'da yabani eşeklerden evcilleştirilen eşeklerin insanların daha kurak koşullara uyum sağlamasına yardımcı olmuş olabileceği düşünülüyor. Daha makul tarihi ise MÖ 3000 yıllarına dayanıyor. Ehlileştirilme merkezi ise Mezopotamya ve Mısır. Yani uygarlığın merkezi…

EŞEKLERİN GEÇMİŞİ ARAŞTIRILIYOR
Eşeklerin insanlık tarihi boyunca nasıl rol oynadıklarını anlamak için 37 laboratuvardan 49 bilim insanından oluşan uluslararası bir ekip, dünyanın her yerinden 31 antik ve 207 modern eşeğin genlerini inceledi.

Uzmanlar, göçebe çobanların eşekleri ilk olarak yaklaşık 7000 yıl önce Kenya, Afrika Boynuzu ve Doğu Afrika'da evcilleştirdiğini tespit etti. Orlando ve ekibinin üzerinde çalıştığı en eski örnekler, bronz çağında Türkiye'de yaşamış olan üç eşeğe ait. Araştırmacılara göre bu örnekler 4500 yıllık radyokarbon parçacıkları ve genetik yapıları modern Asya alt popülasyonlarına benziyor. Bu bulgular, Asya kökenli eşek türünün diğer türlerden bu noktada ayrıldığına işaret ediyor.

Bugün Türkiye’de sayıları hızla azalan eşekler geçmişten günümüze insanlığın hizmetinde büyük işler yapmış. Dünyanın yükünü taşımış. Eşekler vücut ağırlıklarının yüzde 30’una kadar güvenle yük taşıyabiliyor. Saatte 24 km yol alıyor. Ortalama 30-40 yıl yaşıyor. Bugünde en izbe yerlerde onlar kullanılıyor. Bazen kızınca birine “eşek” derken onların bizlere ne kadar yardımcı olduklarını ve kimseye zararlarının da olmadığını unutmayalım… Hele ki birileri kesip bizlere yedirmeye kalkarsa mutlaka güvenlik güçlerine haber verelim. Çünkü sayıları hızla azalıyor…

 
VATANDAŞ NE DİYOR ‘Yüksek ihtimal yedik’
Konuyu ismini vermek istemeyen bir vatandaşa sorduk. Çok bilinen cevabı tekrarladı: “Yıllardır bu konu hep konuşuluyor. Bir zamanlar İstanbul’un sur dibinde bile at eşek kesip satarlardı. Şimdi şehir dışında barakalarda kesiyorlar. Sonuçta bu bir yolunu bulup bizim saframıza geliyor. Alıcısı ve satıcısı var ki bu iş sürüyor. Markasız ürün almıyorum. Özellikle sucukta… Ayrıca ayak üstü yerlerde ve kenar lokantalarda etli yemek yemiyorum. 17 yılda dört kat azalma mümkün değil. Toplu eşek ölümüne yol açacak bir hastalık da olmadı. Yüksek ihtimâlle yedik.”

 
DİKKAT ÇEKMEK İÇİN DÜĞÜN YAPTILAR
Antalya'nın Kumluca ilçesinde, neslinin tükenmesinin önüne geçilmesi ve farkındalık oluşturmak amacıyla eşeklere sembolik nikah kıyıldı. Türk Halk Müziği şarkıcısı Aydın Aydın'ın da türkü söyleyip klip çektiği etkinlikte, eşeklere gelinlik ve damatlık giydirildi. Eşek neslinin tükenmesinin önüne geçilmesi için farkındalık oluşturulması amacıyla düzenlenen sembolik nikah, Ortaköy Mahallesi'nde yapıldı. Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce, “Geçmiş yıllarda bizim yükümüzü çeken, harmanımızda, değirmenimizde, pazar eşyalarımızı taşımada kullandığımız, traktörlerin vazifesini gören eşeklerimizin nesli tükenmek üzere olduğu için bugün sembolik evlendirme töreni yapıyoruz. Eşekleri dergilerde, kitaplarda görmemek için onları yaşatalım. Eşeklere de hakaret etmeyelim.” diye konuştu.
Ortaköy Mahalle Muhtarı Halime Kaya ise “Sembolik olarak bu hayvanlarımızın nikah törenini yapıyoruz. Bu hayvanlarımızın nesli tükenmesin. Eşeklerimizi hayatımızda görmek istiyorsak yaşatalım, onları sevelim” dedi. - DHA

 
YILLARA GÖRE EŞEK SAYISI
TÜİK verilerine göre Türkiye'deki eşek sayısı: 1991: 943.751, 1993: 841 bin,1995: 731.000, 2000: 489.000, 2005: 341.377, 2010: 211.529, 2015: 155.158, 2020: 108.346, 2021: 98.809, 2022: 86.455. Sadece son bir yılda 12 bin eşek azaldı. 1993'te 450 bin olan at sayısı 74 bin 359'a, 172 bin olan katır sayısı da 19 bin 18'e geriledi.

Editör: Sercan Yılmaz