Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile 18.08.2024 Tarihinde Haber Türk Televizyonunda Yapılan Program Hakkında Değerlendirmemizdir.

Sayın Bakan’ın yaklaşık iki saat süren TV programını sağlık emekçilerinin ve halkın sağlık hizmetlerine erişiminde yaşadıkları sorunlara çözümlerinin ne olduğunu can kulağı ile dinleyerek öğrenmeye çalıştık.

Sayın Bakanın ifade ettiği belli başlı başlıklarda sendikamızın görüşlerini bu yazımızla paylaşıyoruz. Umuyoruz ki talep ettiğimiz randevumuza geri dönüş yapılsın. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunları ve sağlık politikalarına dair değerlendirmemizi sayın bakana hayırlı olsun diyerek, yüz yüze sunalım.

Sayın bakan;

Sağlık-Sen olarak 6-10 Ocak tarihinde, iş bırakma eylemlerine katılmıyoruz Sağlık-Sen olarak 6-10 Ocak tarihinde, iş bırakma eylemlerine katılmıyoruz

Hazır değiliz! Çünkü: Yıprandık! Tükendik!

Sayın bakan aile hekimliği sisteminin ne kadar iyi bir reform olduğunu anlatmaya çalıştı. “Her ailenin bir hekimi olacak” ,“bölgeselden çok kişiye bağlı, hasta odaklı bir sisteme geçtik” dedi. Gebe ve bebek takiplerinde göçle birlikte hareketlenen akışkan bir nüfusta ulaşılamayan her gebe ve bebeğin sorumluluğunu ebe ve hemşirelerin üzerine yıkıp, performans kesintileri yaparak koruyucu sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütüldüğünü gerçekten düşünüyor musunuz? Hekimler çalışan gideri, yakıt, sarf malzemesi, elektrik su parası, ortak gider kira gibi işlerle uğraşan hem muhasebecilere hem de işveren durumuna getirildiler. Bakanlığın dahi kira aldığı, kamusal hizmetlerin sunulduğu ASM’ler apartman altlarında, cami altlarında, kiralık mekanlarda depreme dayanıksız güvenli olmayan mekanlarda veriliyor. Depremde bazı kentlerde ASM’lerin birçoğu enkaz altında kaldı. Birçok hastane yıkıldı. Birçoğu kullanılamaz hale geldi. Depremin üzerinden 18 ay geçmiş olmasına rağmen halen ASM binaları yapılmış değil. Yaşamını yitiren yüzlerce sağlık emekçisi, cenazesi halen bulunmayan 5 hekim ve on binlerce ölen insanımız.

Hastanelerde randevu ile hekime ulaşmanın giderek zorlaştığının farkında olduklarını belirterek basamaklar arası bir entegrasyon ile randevu alımlarında ASM hekimlerinin sorumluluk alacaklarını belirtti. Bu durum koruyucu sağlık hizmetlerinden giderek uzaklaşarak tedavi edici sağlık hizmetlerinin yükünün de ASM’ler üzerine atılması anlamına gelmektedir. 1.Basamakdaki iş yükünün umarız farkındasınız. “hastalanmadan bedenimize bakmayı öğrenmemiz lazım” ifadesi toplumsal sorumluluk açısından önemli görünse de hastalanmama sorumluluğunu vatandaşa yükleyerek, ekonomik koşulların sağlıklı olmakla doğrudan bağlantılı olduğunu gözden kaçırmak demektir.

Editör: Sercan Yılmaz