Tabip odalarına yeni doktorların üye olması tabip odası tarafından eleştirildi. Baskı ile üye olup yönetimi ele geçireceklerinden şüpheleniliyor...
İşte Cumhuriyet'in o haberi;
Ankara Tabip Odası’nın (ATO) seçimli Olağan Genel Kurulu, 4-5 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Genel Kurul öncesi Çağdaş Hekimler’in listesinden yeni yönetime aday olan hekimler, Cumhuriyet’e konuştu. ATO Genel Sekreteri ve seçimlerde yönetim kurulu üyeliğine aday olan Mine Coşkun, ATO’nun Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) daha eski olduğunu vurgulayarak “ATO, Etibba Odalarından bu güne 95 yıldır meslek çıkarlarını her platformda savunan bir kurumdur. Yıllardır hak savunuculuğu yapmaktan vazgeçmemiş, çoğu kez de iktidarların hedefi haline gelmiştir” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Bütün hekim arkadaşlarımı, amacı sadece hekim hakları ve saygınlığını korumak olması gereken tabip odalarını desteklemeye davet ediyorum” çağrısından sonra odaya yoğun üye kaydı başladığının altını çizen Coşkun, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle kamu hastanelerinden asistan hekimlerin hocalarının zorlaması ile (belki mobbingi) üye olduğunu biliyoruz. Hatta odaya ulaşımlarının gerçekleştirildiği, kayıt ücretlerinin ödendiğini görüyoruz, duyuyoruz. Elbette hekimlerin odaya üye olmaları çok sevindiricidir, ATO’yu güçlendirir ve geliştirir. Ancak zorlama ve baskı ile asistan hekimlerin üye yapılması, tek bir muhalif sese dahi tahammül edemeyen, muhalif tüm kurumlara yaptığı gibi odamızı da susturmaya çalışan iktidarın rolü olduğunu düşündürmektedir.”
'ŞİDDETE SIFIR TOLERANS'
5 Mayıs’ta zorlu bir seçimin kendilerini beklediğini kaydeden Coşkun, “Ankara Çağdaş Hekimler olarak titiz bir çalışma içindeyiz. Öncelikle hekimlerin hepsini temsil eden bir liste oluşturduk. Listemizde kamuda, özel hastanelerde, muayenehanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, işyerlerinde ve üniversitelerde çalışan çok değerli hekimlerimiz var. Bu ülkeyi yaşanabilir kılmak, genç meslektaşlarımızın ülkemizde çalışması için en iyi sağlık ortamını oluşturmak en büyük amacımız” diye konuştu. Coşkun “Yeni dönemimizde de yine şiddete tolerans göstermeyeceğiz. Hukuk Büromuzla yine etkin şekilde hem sahada hem de davalarda şiddete karşı mücadelemize devam edeceğiz. Hekimlerle bağımızı daha çok güçlendireceğiz. Halkın sağlığı için doğrudan ve bilimden şaşmayacağız. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’yle işbirliğimiz gibi halk sağlığı faaliyetlerimizi sahada da yoğunlaştıracağız” ifadelerini kullandı.
'HEKİMLER KÖLE DEĞİL'
Yeni yönetime aday olan Dr. Kemal Oskay da hekimlik yaparken pek çok sorun, istem ve çözüm önerileri olduğunu belirterek şu konu başlıklarına vurgu yaptı:
Hastaneler “şirket”, hastalar “müşteri”, hekimler “köle” değildir. 5 dakikada hekimlik yapılmaz.
Nitelikli sağlık hizmetlerine erişim eşit ve ücretsiz olmalı.
MHRS randevu sistemi hekimlere takılmış elektronik kelepçedir.
Daha çok hasta bakmaya zorlamak ve performans sistemi ise ise komplikasyonları ve hastaya verilecek zararı arttırır.
Performansa dayalı sağlık hizmeti sunumundan vazgeçilmeli.
Şehir Hastaneleri iyi hekimlik ve değerleri için başlıca sorunlardan biridir.”
Hem hekimlerin hem de toplumun sağlık hakkı için Ankara Çağdaş Hekimler olarak söyleyecek çok sözümüz var.”
'CERRAHİ BRANŞLAR TERCİH EDİLMİYOR'
Yönetim kurulu adaylarından Başar Beyoğlu ise özel hastanelerde çalışan hekimlerin sorunlarına değinerek şunları söyledi:
Hekimlere şirket kurdurulması, neredeyse tek çalışma biçimi olarak sözleşme önkoşulu olmuş durumda.
Bazı merkezlerde, özellikle taşeronlaştırılmış bölümler ( acil servis,kardiyoloji,radyoloji vd.) başta olmak üzere ücretlerin geç ödenmesi önemli bir sorun.
Birçok hastanede cumartesi tüm gün çalışmanın varlığı, gün içinde yeterli dinlenme ve yemek arası olmaması insani sınırları zorlamaktadır.
Malpraktis davalarının artması ve tazminat yüksekliği, hekimleri yüksek riskli operasyonları yapma konusunda tereddütte sokarken; cerrahi branşların tercih edilmeyen, boşta kalan bölümler olmasına neden olmaktadır.
Özel hastanelerdeki performans ve ciro baskısı hekimlerin sağlık hizmetini layığı ile yapamamasına yol açıyor.
Meslek örgütlerine danışılmadan hayata geçirilen politikalara karşı, tüm meslektaşlarımıza ‘Katılın değiştirelim’ diyoruz.
