Gaziantep'te yaşayan 6 yaşındaki Buğra Koç, 3 yaşındayken yanlış konulan hemofagositik lenfohistiyositoz (HLH) teşhisiyle yaklaşık 2,5 yıl boyunca yok yere kemoterapi tedavisi gördü. Bu süreçte bir türlü iyileşemeyen küçük çocuğun, başka bir hastanede yapılan geniş tetkiklerin ardından sistemik jia olarak da bilinen ateşli-iltihaplı romatizma hastası olduğu ortaya çıktı.
Yaşanan süreçte çok zor günler geçiren, yok yere kemoterapi tedavisi aldıklarını söyleyen ve ilik naklinin eşiğinden döndüklerini belirten anne Hatice Koç ise sorumlu doktorlardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Gaziantep ve Adana sarmalında "Bu kadar olmaz" dedirten bir sağlık skandalı yaşandı. Gaziantep'te yaşayan Hatice-Süleyman Koç çiftinin oğlu Buğra Koç, 2021 yılında 3 yaşındayken aniden rahatsızlandı. Dirençli yüksek ateş şikayetiyle ailenin acilen hastaneye kaldırdığı 3 yaşındaki Buğra'ya yapılan tüm tetkiklere rağmen net bir teşhis konulamadı.
2 BUÇUK YIL YOK YERE KEMOTERAPİ ALDI
Son olarak Gaziantep ve Adana'daki 2 ayrı devlet hastanesi başvuran aileye Adana'daki hastanede hemofagositik lenfohistiyositoz (HLH) teşhisi konularak acilen kemoterapi tedavisine başlamaları gerektiği söylendi. Doktorların teşhisinin ardından o dönem 3 yaşında olan küçük Buğra'ya kemoterapi ve kortizon tedavisi uygulanmaya başlandı. Bu süreçte tedavi ve ilaçların etkisiyle küçük çocuğun saçları döküldü, aşırı derecede kilo almaya başladı.
ROMATİZMA HASTASI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Yaklaşık 2,5 yıl süren tedavinin ardından bir türlü iyileşme olmaması üzerine Hatice-Süleyman Koç çifti, Adana'da bir özel hastaneye başvurdu. Özel hastanede yapılan geniş tetkiklerin ardından küçük Buğra'nın sistemik jia olarak da bilinen ateşli-iltihaplı romatizma hastası olduğu ve tedavisinin ise 2 haftada bir yapılması gereken aşı olduğu belirtildi. Yaşanan süreçte çok zor günler geçiren, yok yere kemoterapi tedavisi aldıklarını söyleyen ve ilik naklinin eşiğinden döndüklerini belirten anne Hatice Koç ise sorumlu doktorlardan şikayetçi olduklarını söyledi.
"ÇOCUK ŞİŞMEYE BAŞLADI"
Yaşadıkları zor günleri güçlükle anlatan anne Hatice Koç, "2021 senesinde yüksek ateşten dolayı Gaziantep'te gitmediğimiz özel hastane kalmadı. Hepsinde birer hafta yattık. O yattığımız sürelerde bütün hocalar gelip bize, 'çocuğun enfeksiyonunu düşüremiyoruz, çocuğunuzda başka bir şey var' dediler. Adana'da bir devlet hastanesine gittik. Belinden sıvı alarak sonucun 2 aya kadar çıkacağını söylediler. Bize kortizon tedavisi verdiler. Biz evimize döndük. Her şey gayet iyiydi. Sonra çocuk şişmeye başladı. İki ayın sonunda doktorumuzun yanına gittiğimizde çocuğunuzda hiçbir şey yok denildi. Gayet iyi bir şekilde biz evimize döndük." sözleriyle yaşananları anlattı.
"KEŞKE KANSER OLSAYDI DA BU HASTALIK OLMASAYDI"
Tam 10 gün sonra çocukta tekrar aynı şikayetlerin başladığını ifade eden anne Koç, "Adana'yı aradık, çocuğu getirmemizi söylediler biz de götürdük. Sonrasında orada bize 'çocuğunuza direkt kemoterapiye başlamamız lazım' dediler. Çocuğumuzda hemofagositik sendrom isimli hastalık olduğunu söylenerek, 'keşke kanser olsaydı da bu hastalık olmasaydı' şeklinde cümle kuruldu. Biz şok olduk. Eşimle ben bu sözü duyunca yıkıldık. Hastanede 15 gün daha yattık. Kemoterapinin ilk 2 dozunu orada aldık. Sonra tedaviye Gaziantep'teki bir devlet hastanesinde devam ettik. Tam 2 buçuk sene boyunca oğluma kemoterapi ve kortizon tedavisi uygulandı. Çocuk şekilden şekle girdi" dedi.
"YOK YERE İLİK NAKLİ YAPILACAKTI"
Hastalığın tedavisinin ilik nakli olduğunu ve bu süreçte uyuşmazlık nedeniyle naklin eşiğinden döndüklerini söyleyen anne, "Doktor, ilik nakli yapılmadığı takdirde çocuğumuzu kaybedebileceğimizi söyledi. Biz tarama işlemlerine başladık. Anne ve baba uymadı. Bize, 'akrabalardan kim varsa götürün Adana'da yaptırın eğer bir atak daha geçirirse çocuğu kaybederiz tek çözüm nakil' denildi. Sonrasında uygun ilik bulamadık. Biz apar topar 2 buçuk senenin sonunda buradaki tedavimizi bitirdik ama bir düzelme olmadı" ifadelerini kullandı.