İstanbul’da yaşayan O.Y., 13 Ağustos 2020'de Maltepe Medikal Park Hastanesi’nde göz kapakları ve burnundan ameliyat oldu. Estetik olan ameliyatın sonuçlarından memnun kalmayan O.Y., 30 Eylül 2021’de hastane ve doktor aleyhine dava açtı. nadolu 7. Tüketici Mahkemesi, bilirkişi raporu istedi. Raporda doktorun ameliyatı tıbba uygun bulundu.
Adli Tıp Kurumu ve Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi'nden alınan heyet raporlarında da ameliyatın doğru yapıldığı belirtildi. Hastada meydana gelen arızaların ise ameliyatın doğal sonuçları olduğu, komplikasyonlar nedeniyle hastane ve doktorun bir kusuru olmadığı tespit edildi.
'TIBBA UYGUN OLMASI YETMEZ'
Davacı O.Y.'nin avukatı Sait Çeşitcioğlu, bu raporlara itiraz ederek, “Bir ameliyatın tıbba uygun olmasının yetmediğini, öncesinde hastadan yazılı rıza alınması gerektiğini, hastadan yazılı onam alınarak ameliyatın riskleri ve komplikasyonlarının hastaya ameliyattan önce bildirilmesi gerektiğini" ileri sürdü.
İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi, bu gerekçe üzerine yaptığı incelemede hastanın dosyasında 'aydınlatılmış onam' isimli belgenin olmadığını tespit etti. Bu tespitin ardından mahkeme, avukat Sait Çeşitcioğlu’nun itirazlarını haklı buldu. Mahkeme, bir ameliyatın sadece tıbba uygun olmasının yetmediğini ve ameliyatla ilgili tüm sürecin ve sonrasında oluşabilecek olumsuz durumlarla ilgili de hastaya yazılı bilgilendirme yapılması gerektiğini belirterek davayı kabul etti. Hastane yönetimi ve doktor aynı gerekçeyle tazminata mahkum edildi. Hastane yönetimi davayı istinaf mahkemesine taşıdı.
70 BİN LİRALIK TAZMİNAT İSTİNAF MAHKEMESİ TARAFINDAN DA KABUL EDİLDİ
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, özel hastanenin istinaf talebini reddetti. Aydınlatılmış onamdaki eksiklik nedeniyle, davacı O.Y lehine 70 bin TL tazminata hükmedilmesini hukuka uygun buldu.
14 Ocak 2025’te verilen karar, tüm sağlık kuruluşlarını ilgilendiriyor. Mahkemenin gerekçesi şöyle: "Alınan bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporlarında aydınlatılmış onamın yapıldığının ispatlanamadığı, diğer sonuçların ise beklenir nitelikte olduğu, bazı sonuçların ise komplikasyon olarak değerlendirilebileceği, tıbbı hata bulunmadığı tespit edilmiştir. (...) Davacının aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığı, yukarıdaki hükümlere göre tesbiti gereken hukuki bir konu olup, bunun değerlendirilmesi gerektiğinden, somut olayda; davacıdan yazılı olarak onam alınmamıştır. Böylece, davalı hekim ve davalı hastane tarafından davacının usulüne uygun şekilde aydınlatılmış onamının alındığı ispatlanamamıştır. Davacının aydınlatılmış onamın alınmaması ve bilirkişi raporu ile vekalet sözleşmesi yönünden özen eksikliği bulunduğu, yapılan işlemin eser boyutu yönünden ise sonuç taahhüdünün gerçekleşmediği, böylece davalı hekim ve davalı şirketin eser/vekalet sözleşmesini ifada kusurlu bulunduğu kabul edilmiştir. Bu sebeple, kusurlu davalıların davacının maddi ve manevi zararını karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır."
'SAĞLIK KURULUŞLARI İHMALKAR DAVRANMAMALI'
O.Y.'nin avukatı Sait Çeşitcioğlu, kararın hem özel hastaneler için hem de hastalar için dikkat çekici olduğunu vurguladı. Çeşitcioğlu "Bir ameliyatın tıp kurallarına uygun olması yeterli değil. Sağlık kuruluşları aydınlatılmış onam konusunda ihmalkâr davranmamalı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararında da bu gerçeğin altının çizilmesi son derece önemli" dedi.