SAMSUN’da yaşayan bir kadın, iddiaya göre yüz gerdirme ameliyatı için bir estetik plastik cerrahi kliniğine başvurdu. Ameliyatın ardından kadının yüzünde asimetri ve yanağında çökme meydana geldi. Ameliyatın kesilen saçlı deri içerisinden yapılması gerekirken, görünür yerde yapıldığı için dikiş izi de kaldığını ileri süren mağdur kadın, yüzünde kötü bir görüntü oluştuğunu ve estetik işlemden memnun kalmadığını belirterek işlemi yapan doktor ile kliniğe maddi ve manevi tazminat davası açtı.
ÖNCE KUSURLU SAYILMADI
Davaya cevap veren doktor ile klinik, işlemlerin yüz gerdirme ameliyatına uygun olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Kararını açıklayan mahkeme, ameliyatın ‘ayıplı’ olarak değerlendirilemeyeceği ve hekimin bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.
Yerel mahkemenin kararına itiraz eden davacı kadın, dava dosyasını Yargıtay’a taşıdı. Adli Tıp Kurumu raporunda kendisinin fiziki muayene edilmediğini itiraz dilekçesinde anlatan mağdur kadın, “Ameliyat sonrasında yeterince aydınlatılmadım. Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını istiyorum” dedi.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, yapılan işlemde doktorun sonuç verme garanti yükümlülüğü olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay’ın gerekçeli kararında, “Sözleşmeye göre doktorun sonuç sağlama garantisi sorumluluğu vardır. Yerel mahkemenin kararı yerinde değildir” denildi.
DOKTORUN SONUÇ GARANTİ ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu avukatı Dilek Yüksel, “Bu kararında Yargıtay , yüz gerdirme ameliyatını ve genel olarak estetik ameliyatları eser sözleşmesi kapsamında değerlendirmiştir. Peki eser sözleşmesi denilince biz ne anlıyoruz. Şöyle örneklendirelim; bir terziyle istediğimiz gibi bir elbise diktirmek için anlaşıyoruz. Burada terziyle yapmış olduğumuz bu anlaşmanın hukukta karşılığı eser sözleşmesidir. Yani terzi bize istediğimiz gibi bir elbise dikmediği zaman bunun maddi, manevi sonuçlarına katlanır. Estetik ameliyatı yapan doktorlar da terzi örneğinde olduğu gibi ‘senin yüzünü şu şekil yapacağım’ diyorsa o şekilde yapmak zorundadır. Estetik ameliyatında çok hassas dengeler bulunmaktadır. Zira yüzde veya vücutta yanlış yapılan bir işlem insanı istemediği bir yüzle ya da vücutla yaşamak zorunda bırakabilir. Yanlış yapılan estetik operasyonlardan geri dönüş bazen imkansız bazen de çok zor olabilmektedir. Yanlış yapılan estetik operasyonlar sonucu insanlar çevrelerinde ve toplumda rencide olabilmektedirler. Dolayısıyla yaptırdığı estetik ameliyatın ardından sonucunda istemediği sonuçla karşılaşan insanların manevi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Ezcümle, eser sözleşmesi emekten ziyade beceriye dayanır. Sonuç odaklıdır ve sonuç garanti etme yükümlülüğü vardır” dedi.
“İŞİNİ ÖZENLİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRMEK ZORUNDA”
Eskişehir Barosu avukatı Umut Yanar ise, “Eser sözleşmesinin yargı içtihatlarıyla ifade ediliş şekli ‘ yüklenicinin sanat ve beceri gerektiren bir emek karşılığı gerçekleştirdiği sonuçtur’ Aslında sözleşme ile davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Bu şekilde yüklenici yani işi yapan klinik, bir eser yapma yükümlülüğüne girmiştir. Bunu yaparken de özenle davranmalıdır. Kararın içeriğinde de net şekilde görüleceği üzere eser sözleşmesinin özellikle vekalet ve diğer sözleşmelerden en önemli farkı garanti yükümlülüğüdür. Yani eğer siz estetik ameliyat için bir kuruluşa başvurur ve somut olaydaki gibi bir işlem yaptırırsanız firma size bu işi özenli ve sadakat yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır ve bu konuda garanti yükümlülüğü vardır” diye konuştu.(Hürriyet)