Yeni Şafak Yazarı Ahmet Ünlü yazdı;

Okuyucularımızın sorunlarını gündeme taşıdıkça sorunların büyüklüğü daha iyi anlaşılmaktadır. Bugünkü yazımızda da okuyucularımızın sorunlarını gündeme getirmeye devam edeceğiz.

İŞÇİ-MEMUR ARASINDA OLUŞAN FARKLAR DÜZELTİLMELİ

Bazı okuyucularımız işçi memur ayrımını gündemde tutarak ayrışmaya yol açtığımızı iddia etmektedir. Öncelikle böyle bir niyetimizin olmadığını belirtmek isteriz. Bu çerçevede yaklaşık 600 bin kamu işçisi için devam eden toplu sözleşmede de iyi bir sonuç alınması bizi sevindirecektir. Nihayetinde amacımız okuyucu sorunlarını gündeme getirerek çözüm üretilmesine yardımcı olmaktır. Ancak gerçek durumun resmi de ister istemez bazı rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilmektedir.

Bir okuyucumuz; “Aynı kurumda çalışan işçi maaşı memur maaşını geçti. Onlara nakdi yemek yardımı, giyim yardımı, yol yardımı, ikramiye var, memura yok. Neden bu ayrım? Senelerdir feleğin çemberinden geçerek eğitim mülakatla geliyoruz ama gördüğümüz muameleye bakın.”

Maalesef işçi ve memur arasında belirtilen şekillerde ayrım olduğunu görüyoruz. Her ne kadar statüler farklı olsa da bu tür ayrımları kaldırmak mümkündür. Altta birleşme olmayacağına göre üstte birleşmenin olması gerekmektedir. Bu durumun ortaya çıkaracağı mali boyutun büyüklüğü ise ortadadır.

Daha önceki yazılarımızda işçi ve memur arasındaki farkları belirtmiştim. Bunlardan bazıları için eşitliğe gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede farklılıklardan düzeltilebileceklere beş başlık halinde aşağıda yer vereceğiz.

1- İzne çıkan işçiye avans ödemesi zorunlu memur için böyle bir hak yok

Yıllık izne ayrılan işçilere izin dönemine ilişkin ücreti avans olarak ödenmek zorundadır. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’ne göre; işveren veya işveren vekili, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye izin dönemine ilişkin ücreti ile ödenmesi bu döneme rastlayan diğer ücret ve ücret niteliğindeki haklarını izine başlamadan önce peşin olarak vermek veya avans olarak ödemek zorundadır. Memurlar açısından böyle bir durum söz konusu değildir. Bu konuda eşitlik sağlanması gerekmektedir.

Yine yıllık izinlerde işçi lehine düzenlemelerin olduğu görülmektedir. İşçilerde işgünü esas alınmaktadır. İşçiler açısından bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden; beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden; on beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamaz. Ayrıca, on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamamaktadır. Ayrıca, toplu sözleşmeyle bu süreler arttırılabilmektedir.

Diş hekimine kabusu yaşattı Diş hekimine kabusu yaşattı

Memurlar açısından ise tatil günleri de yıllık izne dahildir. Buna göre, yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilmektedir.

Bunun yanında memurların en fazla iki yıllık izni aynı anda kullanılabilmekte sonrasında bir önceki yılın izni kullanılamamaktadır. Ancak işçiler için yıllık izinlerde yıl kısıtı olmadan devir imkanı bulunmaktadır.

2- İşçi ve memurların fazla çalışma ücretleri arasında uçurum var

4857 sayılı İş Kanunu’nun 41, 42, 43 ve 44’üncü maddesinde işçilere yapılacak fazla çalışma ücretinin ve şartlarının detaylarına yer verilmiştir. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenmekte ve yıllık fazla çalışmanın süresi 270 saatten fazla olamamaktadır. Ayrıca, toplu sözleşmeyle yüzde elli rakamı daha da arttırılabilmektedir. Nitekim 2019-2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşmede kamu işçisine % 75 oranında fazla mesai ödenmesi öngörülmektedir.

Memurların fazla çalışma ücretleri bütçe kanunlarında yer alma olup, belirlenen tutarlar işçilerin aldıkları fazla çalışma ücreti tutarlarının yanında çok düşüktür.

3- Memur için izin parası yokken işçi için izin parası vardır

İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenmek zorundadır. Memurlar için böyle bir durum söz konusu değildir.

Memurlar maaşlarını göreve başladıklarında peşin olarak almakta iken işçiler çalıştıktan sonra almaktadır. Memurlar ölüm ve emeklilik dışında peşin aldıkları maaşları görevden ayrıldıklarında ödemektedirler.

4- Memurlara siyaset yasağı varken işçilere yoktur

Memurlar açısından siyaset yasağına aykırı hareket memuriyetten çıkarma cezasını gerektirirken işçilere siyaset serbesttir. Kamu işçileri partilere üye olabilmekte, hatta birçok kamu işçisi seçimlere katılarak belediye meclis üyeliği dahi yapabilmektedir.

5- Yemek, yol ücreti vb. haklar açısından önemli farklar vardır

İşçiler toplu sözleşmeyle ücretsiz yemek yiyebilirlerken memurlar, Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesine dayanılarak hazırlanan tebliğlere göre belirlenen ücrete göre öğle yemeklerini yiyebilmektedirler. Yine memurlar, iş yerlerine giderken yol ücreti alamazken işçilere günlük iki veya dört otobüs biletine tekabül eden ücret ödenebilmektedir.

3600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİNİN ORTAYA ÇIKARDIĞI SORUNLAR ÇÖZÜLMELİDİR

Okuyucularımızdan gelen sorunların başında 3600 ek gösterge düzenlemesinin ortaya çıkardığı sorunlardır. Özellikle kamu mühendisleri ve eşiti unvanlı personelin mağduriyetinin giderilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.

Daha önceki yazılarımızda 3600 ek gösterge düzenlemesinin yapıldığı 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un ortaya çıkardığı veya çıkaracağı sorunlardan bahsederek kanunun mürekkebi kurumadan tartışmaların gün yüzüne çıkmaya başladığını belirtmiştik.

Gelinen noktada büyük bir kesim 3600 ek göstergesi beklerken bazı kesimler de göreceli olarak ciddi bir mağduriyet yaşamıştır. Özellikle de kamu mühendisleri 3600 ek gösterge uygulamasından mağdur olmuşlardır.

Söz verildiği üzere 3600 ek gösterge düzenlemesi genişletilirse işte o zaman sorunlar daha da büyüyecektir. Anlayacağınız üzere bir sorun çözülürken başka birçok sorun ortaya çıkarılmıştır. Bunun sebebi ise bir düzenleme yapılırken geniş kapsamlı düşünülmemesidir.

Sonuç olarak ortaya mutsuz bir kamu personel kitlesi çıkmıştır. Bu durumun çözümü için geniş kapsamlı bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Ancak bu şamadan sonra yapılacak her düzenlemenin büyük bir maliyeti olacağı gerçeğinin bilinmesi gerekmektedir.

Kaynak: rss