Türkiye gazetesinden Cevdet Fırat Aydoğmuş’un haberine göre, Yılmaz şu bilgileri verdi:
“Şüpheli İlker Gönen, 1 Şubat 2025 tarihinde Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu sırada vefat ediyor. Tabii, bu tip şeylerde psikososyal yardım servis bilgileri var. Burada ilk geldiğinde tutuklularla bir görüşme gerçekleştiriliyor ve bunların kendilerine zarar verme veya başkalarına zarar verme risklerine göre bir değerlendirme yapılıyor. Bir kere kendisiyle bireysel bir görüşme yapılmış ve bu bireysel görüşmede risk durumunun düşük olduğu değerlendirilmiş. Tabii, bu değerlendirmeye göre de yine kendilerine birtakım eşyalar verilebiliyor yönetmeliklere göre. 0,50 milimetre kalınlığında metal yemek tabağı ve cam bardak gibi... Psikolojik değerlendirmesi düşük seviyede çıktığı için kendisine iki tane cam bardak verilmiş. Bu seviyede yüksek çıkanlara bu cam bardak vesaire hiçbir şekilde verilmiyor.”
Gönen’in intihardan vazgeçerek butona bastığını aktaran Yılmaz “Bu şekilde hastaneye yetiştiriliyor ama maalesef kan kaybından vefat ediyor. Bununla ilgili cezaevi zaten kendi iç soruşturmalarını yapıyor” diye anlattı.
Ne olmuştu?
İstanbul'da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.
İddianamede şüpheliler için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, ölen 10 bebeğin "maktul", 5 kişinin "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.
.