Yenidoğan çetesinden Hemşire Doğukan Taşçı’nın ifadesi; doktor, hemşire, başhekim, kamu çalışanı işbirliğiyle SGK’da nasıl vurgun yapıldığını ortaya koydu: “Hastane sahipleri emredince usulsüz sevklerle yoğun bakımları dolduruyorduk. Senede belki 10 defa denetlendik. Denetimler zaten detaylı yapılmıyordu. Bu kurumlar nasıl denetimlerden geçiyor da biz yargılanıyoruz?”
Bakırköy 22. Ağır Ceza’da görülen davada, iddianamede yer alan organize dolandırıcılık itiraflarla kanıtlandı. Tutuklu Hemşire Taşçı, evrak üzerindeki oynamaların rutin olduğunu söyleyerek şu ifadeyi verdi: “Yanlışlıklar, usulsüzlükler var. Sistem detaylı incelendiğinde binlerce şikayet göreceksiniz. Denetimden kolaylıkla geçmelerine şaşırıyorduk. Her hastane sahibi para kazanmak ister. Bu nedenle Fırat Sarı’ya baskı yapıyorlardı. Yoğun bakım ne kadar doluysa hastane o kadar para kazanıyordu. Usulsüz sevk ya da fazladan yatışla hasta sayısını artıyorduk.”
SGK’DAN GELEN İLAÇLARI SATIYORDUK
Bebeklerin ciğer gelişimi için kullanması gereken bir ilaca SGK 9 bin 500 lira ödeme yapıyordu. Hastane toplu alırsa 7 bin liraya geliyordu. Bir ilacı birkaç bebeğe kullanınca ilaç artıyordu. Fırat Sarı ile bu ilaçların çöpe gideceğine satılması için konuştuk. O da onay verdi. İlaçları alırken hastanenin haberi vardı. İlaçlar sistemden düştüğünde herkesin haberi olur. Sonuçta hastanenin birdenbire cirosu artıyordu.” Çete elebaşı Sarı’nın hemşiresi tutuklu sanık Gök ise usulsüz sevklerde bebek başına 5 bin lira aldıklarını söyledi.
BİZ BURADAYIZ: EMRi VEREN PATRONLAR NEREDE
Duruşmada ilk itirafı yapan tutuklu sanık Hemşire Taşçı ile Mahkeme Başkanı arasındaki diyalog çetenin üst yapılanmasını deşifre etti.
Mahkeme Başkanı: “Sizden hastanelerin doldurulması mı talep ediliyordu?
Hasan Doğukan Taşçı: “Yoğun bakım ne kadar doluysa hastane o kadar para kazanıyor, tabii ki bunu istiyorlar.”
Mahkeme Başkanı: "Nasıl dolduruluyor?"
Karar'dan Sema Kızılarslan'ın haberine göre, Hakan Doğukan Taşçı: "Usulsüz sevk ya da fazladan yatışla. Neden sadece biz hemşireler tutukluyuz? Neden hastane sahipleri ve diğer doktorlar tutuklanmıyor?"
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI'NDA İKİNCİ GÜN: SGK’YI SOYMA İTİRAFI
Yenidoğan Çetesi davası ikinci gününe tutuklu Hemşire Hasan Basri Gök’ün savunması damga vurdu. Bütün hemşirelere epikrize yardım ettiği için para verildiğini itiraf eden Gök’ün, “Denetim için hazırladığımız ilaçları hasta dolaplarına koyduk. Sağlık Müdürlüğü’nden gelenler dolaplara bakmadıkları için görmediler” sözleri ise denetimdeki eksikliği gözler önüne serdi.
İstanbul’da SGK’dan haksız kazanç uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davası ikinci gününde, tutuklu hemşire Hasan Basri Gök ve Deniz Korkmaz’ın savunmasıyla devam etti. SGK’dan fazla para alındığını ve bütün hemşirelere para verildiğini itiraf eden Gök, “Üçüncü basamaktan en üst düzeyden rapor ediliyordu bebekler. Bütün hemşirelere epikrize yardım ettikleri için diğer işlemler için para veriliyordu” dedi. Gök, “Kimsenin hayrına bir şey yapmadığını” savunarak, karşı taraftan gelen notlara göre epikrizleri yazdıklarını iddia etti. Gök, “SGK’dan para almak için hastaları daha uzun yatırıyorlardı. Dolapta olan fazla ilaçları 3-4 kez sattık. Birini gizli sattık, diğerlerini Fırat Sarı’ya verdik. Hakan Doğukan Taşçı ile toplam 30-40 bin lira kazandık. Fırat Sarı ve İlker Gönen hastaneleri paylaşmıştı” diye konuştu. Gök, savunmasında hastane ortalamasında aylık 85-90 entübenin dikkat çektiğini iddia ederek “Fırat Sarı bazı hastaların basamak oranlarını düşürmemizi istedi” ifadesini kullandı. “Bebeği öldür” sözleri de sorulan Gök’e, “Çirkin bir cümle” diye cevap vermesi ise pes dedirtti.
‘SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GELENLER DEPOLARA BAKMADI’
Hastane denetimine ilişkin tape kaydı sorulması üzerine ise Gök, denetimden kurtulmak için yaptıkları işlemleri anlatarak, “Denetim için hazırladığımız ilaçları hasta dolaplarına koyduk. Kullanılmış olarak görünüyordu. Aynı zamanda fazla ilaçlar da oradaydı” dedi. Mahkeme Başkanı’nın “Allah’tan ilaca bakmamışlar, mal bunlar” sözlerini hatırlatması üzerine ise Gök, “O ilaçların orada durması yasaktı, ama Sağlık Müdürlüğü’nden gelenler dolaplara bakmadıkları için görmediler. Ona dair bir konuşmaydı” dedi. İddianamede yer alan telefon görüşmelerine göre, Birinci Hastanesi’nde 6 aylık olmasına rağmen yenidoğan yoğun bakımına alınan Michelle Nwando Opara bebeğin ölümü üzerine hastaneye İl Sağlık Müdürlüğü tarafından denetim gerçekleştirilmiş ancak bir denetimcinin hemşireye soruşturmayla ilgili bilgi verdiği ortaya çıkmıştı. Gök, Opera bebeğe ilişkin soru üzerine, “Beylikdüzü Hastanesi’ne sevk olduğunu biliyorum. Doğukan’ın bebeği sevk ettiğini biliyorum. Sabaha kadar WhatsApp gruplarında konuşmuşlardı. Fark edememişler. Fark etseler bebek yaşardı” ifadelerini kullandı.
Editör: Ahmet Kacır-Meridyen Haber