Hükümet cari açığın azaltılması için yerli kaynaklara yönelik arama, üretim ve AR-GE faaliyetlerini artırma kararı alırken, madencilik sektörü de özellikle altın üretiminin artırılması için harekete geçmeye hazırlanıyor. Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Ali Emiroğlu, Türkiye'nin yer altında 4.500 ton potansiyel altın rezervi bulunduğunu söyledi. Emiroğlu "Türkiye'de şu anda tespit edilmiş, üretilebilir 1.500 ton altın rezervimiz bulunuyor. Bunun dışında bugünkü piyasa değeri ile yaklaşık 285 milyar dolarlık, 4.500 ton yer altında keşfedilmeyi bekleyen potansiyel altın rezervine sahibiz. Bunu bir an önce arayıp bulmamız şart. Yaklaşık 1500 ton da keşfedilmiş altın varlığı mevcut. Toplamda 375-380 milyar dolara karşılık geliyor. Arama faaliyetleri içinse 13-18 milyar dolarlık bir risk sermayesine ihtiyaç var" dedi.
"BİRÇOK BÖLGEDE ALTIN VAR"
Türkiye'nin bir fay coğrafyasında olduğuna dikkat çeken Emiroğlu "İsviçre'den Hindistan'a uzanan ve özellikle altın, gümüş, bakır, çinko, kobalt ve nikel bakımından zengin olan Tetis Metalojonik Kuşağı'nın tam ortasında bulunuyoruz. İşte bundan dolayı Türkiye coğrafyasının birçok bölgesinde altın var. Doğanın ülkemize bahşettiği bu zenginliği mutlaka değerlendirmeliyiz" diye konuştu.
"İSTİHDAM ÜÇE KATLANIR"
Şu anda Türkiye'de fiili olarak altın üretimi gerçekleştiren 8 şirket bulunduğunu belirten Emiroğlu, altın üretiminin yarısının yüzde 100 yerli sermayeli dört şirket tarafından gerçekleştirildiğini ve geriye kalan diğer dört şirketin ikisinde de yerli-yabancı ortaklığı bulunduğunu anlattı. Türkiye'de altın üretimine 2001'de başlandığını ifade eden Emiroğlu "2022 yılı itibarıyla toplam 452 ton altın üretildi. 2023'te yaklaşık 38 tonluk altın üretimi bekleniyor. Sektörün iki hedefi var; biri, 15 milyar dolarlık ihracat, ikincisi de yıllık 100 ton altın üretimi hedefine ulaşmak. Ülkemizin bunu gerçekleştirecek potansiyeli var. Maden ihracatımız geçen sene 6,5 milyar dolardı. Bu yıl maalesef biraz azalacak. Diğer yandan, madencilik sektörü olarak 180 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Madencilik sektörünün istatistiki açıdan çarpanı 4'tür. Yani, madencilik sektöründe çalışan bir kişi, diğer sektörlerde dört kişiye iş imkanı açıyor. 15 milyar dolar ihracat, altında da 100 ton üretim hedefimizi gerçekleştirirsek bu istihdamı en az üçe katlarız. Bunun için de izin bekleyen projelerin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
"AÇIK MADENCİLİKLE KAPANIR"
Türkiye'nin enerji ve madenlerden kaynaklanan dış ticaret açığının 100 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyleyen TMD Başkanı Ali Emiroğlu "Cari açığın madenden kaynaklanan kısmı 60 milyar dolar; özellikle Türkiye'nin 30 milyar dolar civarında altın ithalatı var, maden cevherleri ve metallerden gelen cari açık da 30 milyar dolar seviyesinde. Oysa Türkiye, çok büyük bir yeraltı servetine sahip. Bilimsel çalışmalar, Türkiye'nin toplam yer altı kaynaklarının bugünkü piyasa değerinin 3,5 trilyon doların üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu cari açığı kapatabilecek yegane sektör madenciliktir" açıklamasını yaptı.
ORMAN ALANLARI İÇİNDE MAADEN ORANI BİNDE 3,9
Türkiye'de madencilik sektörünün hak etmediği derecede yüksek bir olumsuz algıya sahip olduğunu söyleyen TMD Başkanı Ali Emiroğlu, toplam orman alanı içinde madenler için verilen izin miktarının binde 3,9 olduğunu söyledi. Emiroğlu "Madenciliğin, 'ormanları katleden bir sektör' olduğu söyleniyor ama rakamlara baktığınızda bunun gerçekle bir alakası olmadığını görüyorsunuz. Toplam orman alanı içinde madenler için verilen izin miktarı, 3 yıl önce binde 3'tü, şu anda da binde 3,9. Bunun da kazılan bölümü binde 1 civarında. Çünkü bu alanların içinde yollar, enerji hatları ve tesisler var. 2010'da Orman Genel Müdürlüğü tarafından Meclis'e sunulan bir raporda her 100 bin ağaçtan, sadece birinin madencilik için kesildiği ifade edilmişti. Madencilik geçici bir faaliyet. Faaliyet tamamlanırken orası ağaçlandırılıyor veya tarıma kazandırılıyor. En büyük hedefimiz, sürdürülebilir madenciliğin en başarılı örneklerinin bu ülkede var olduğunu kamuoyuna gösterebilmek. Bunu başardığımız takdirde 'madenciliği orman ve çevre düşmanı' olarak görenlerin mahcup olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ