Bir Nöroloji uzmanı kongrelere katılma izni verilmemesine ilişkin başhekimlik tarafından tesis edilen işleme karşı açtığımız davada İdare Mahkemesi tarafından verilen kararla başhekimliğin kongrelere katılma izni vermemesine ilişkin işleminin yürütmesi durdurulmuştur.
Devlet hastanesinde Klinik Nörofizyoloji Uzmanı olarak görev yapan hekim tarafından, 20-22 Eylül 2024 tarihinde İzmir İlinde ve 25-26 Ekim 2024 tarihinde Ankara İlinde yapılacak olan bilimsel kongrelere katılmak için Devlet Hastanesi Başhekimliğine izin talebinde bulunmuştur.
Hekimin izin talebi başhekimlik tarafından reddedilmiştir. Başhekimlik gerekçe olarak; "hasta mağduriyeti yaşanmaması için" izin talebini reddettiğini yazılı olarak belirtmiştir.
Bunun üzerine; hekime kongreye katılım izni verilmemesine ilişkin başhekimlik tarafından tesis edilen 12/9/2024 tarihli işlemin öncelikle ve ivedilikle yürütmesinin durdurulması, nihayetinde ise iptaline karar verilmesi talebiyle Avukat Gamze Çelikkol tarafından idare mahkemesinde dava açılmıştır.
Dava dilekçesinde Avukat Gamze Çelikkol tarafından özetle; " Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan "Kongre İzinleri" başlıklı 12476/97 sayılı Genelgede kongre iznine büyük önem verildiği, bu tür etkinliklere katılımın teşvik edildiği, bu tür etkinliklerin hizmet içi eğitimin bir parçası olarak görüldüğü, hatta şartları varsa bu tür etkinliklere katılanlara yolluk vs. ek ödeme yapılması imkanın dahi getirildiği, somut uyuşmazlıkta başhekimliğin iddiasının aksine hasta mağduriyetinin yaşanmasının söz konusu olmayacağı, zira; 20-22 Eylül 2024 tarihinde(cuma, cumartesi ve pazar günleridir.) İzmir İlinde ve 25-26 Ekim 2024 tarihinde(cuma ve cumartesi günü) yapılacağından hiç bir hastanın bu durumdan etkilenmeyeceği, mağdur olmayacağı, izin talebinde bulunan doktorun cumartesi ve pazar günleri nöbetinin bulunmadığı, yine hekimin cuma günleri poliklinik çalışmasının olmadığı(bakılacak hastasının bulunmadığı), bu tür bilimsel etkinliklerin özellikle cuma ve hafta sonuna planlandığı, Türkiye Cumhuriyeti nezdinde görev yapan hiç bir hekim için bu zamana kadar, bilimsel kongreye katılmak istemesi halinde kongre izni verilmemesinin vaki olmuş bir durum olmadığı, bu bakımdan hekimin gördüğü muamelenin ayrımcılık yasağına da aykırı olduğu " açıklanmıştır.
Başhekimlik tarafından dava dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; " hekimin ildeki sağlık tesislerinde branşında tek olması nedeniyle kamu yararı adına sağlık hizmet sunumunda aksaklık olmaması ve hasta mağduriyeti yaşanmaması için kongreye katılım izninin reddedildiği, tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı " yazılmıştır.
Mahkeme dava dilekçesi ve idarece sunulan cevap dilekçesi ve ekleri çerçevesinde davacı tarafın yürütmenin durdurulması talebini kabul etmiştir.
Yürütmenin durdurulmasına ilişkin İdare Mahkemesi kararı özetle şöyledir; " davacının 2024 yılı için davaya konu başvuruları dışında başkaca herhangi bir bilimsel etkinliğe katılım talebinin olmadığı, mesai dışı nöbet tutmadığı ve hafta sonları çalışmadığının anlaşıldığı, Bu durumda, 20-22 Eylül 2024 tarihinde İzmir ilinde yapılacak olan "7. Nöromusküler Hastalıklar Kongresi"nin 20 Eylül Cuma günü başlayıp, 21 Eylül Cumartesi ve 22 Eylül Pazar günü devam etmesi ve yine 25-26 Ekim 2024 tarihlerinde Ankara ilinde yapılacak olan "Derin Beyin Stimulasyonu Kursu ve Hareket Bozuklukları Günleri" isimli bilimsel etkinliğin ise 25 Ekim Cuma günü başlayıp 26 Ekim Cumartesi günü sona ermesi nedeniyle, söz konusu bilimsel etkinliklerin büyük bir kısmının hafta sonuna denk geldiği, davacı hekimin hafta sonu çalışmadığının ise davalı idarece Mahkememize bildirildiği, dolayısıyla davacının kongre izin taleplerinin sadece birer gününün çalışma gününe (cuma günü) denk gelmesi ve diğer günlerin zaten hafta sonuna denk gelmesi ve davacının haftasonları çalışmadığı görülmekte olup davacının yıl içinde başkaca bir kongre izni kullanmadığı hususu ile birlikte değerlendirildiğinde davacının her iki kongre izin talebinin çalışma gününe gelen kısmının birer gün olmak üzere toplamda iki gün olduğu ve davacının iki gün kongre izni kullanıyor olmasının EMG randevu sürelerinin uzamasına olan etkisi düşünüldüğünde, davalı idarece dava konusu işlemin tesis edilme gerekçesi olarak belirtilen EMG randevu gün sürelerinin uzun olması nedeniyle yaşanılacak hasta mağduriyetinin ortaya konulamadığı, diğer yandan davacı tarafından sunulacak sağlık hizmetinin kalitesini artıracak mahiyette olduğu hususunda tartışma bulunmayan bilimsel kongrelere katılım izni verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca dava konusu işlemin doğuracağı sonuçlar itibariyle davacı açısından telafisi güç zararlar doğurabileceği de çekişmesizdir. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına..
Av. Gamze ÇELİKKOL - Av. Selvi ÇELİKKOL