Büro Memur-Sen, “Filistin’e özgürlük” diyerek meydanlara inen bir sendika olarak tanınmasına rağmen, hisselerinin çoğunluğu İsrail Harel (HARL) Grubu’na ait olan bir sigorta şirketi ile yaptığı anlaşma ile büyük tartışmaların odağına yerleşti.

Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı olan Büro Memur-Sen’in bu anlaşması, konfederasyon başkanı Ali Yalçın’ın da tepkilerin hedefi haline gelmesine yol açtı. 

Yalçın’ın liderliğindeki Memur-Sen, bu anlaşma ile Filistin halkının yaşadığı zulme karşı duyarsız kalmakla ve ulusal çıkarları göz ardı etmekle suçlanıyor.

 Anlaşmanın, kamu kurumları içerisindeki yapılanmaların milli güvenlik açısından risk taşıdığı ve kamu çalışanlarının vicdanında derin yaralar açabileceği eleştirileri gündeme geliyor. 

Bu gelişme, sendikaların, özellikle de Memur-Sen ve Ali Yalçın’ın, ulusal güvenlik ve vicdani değerlere ne kadar önem verdikleri konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu. 

Mmeur Sen Tarfaından paylaşılan Kamuoyu duyurusunda, Memur Sen'in  bahse kınu firma ile ilgili bir ilşiği olmadığı ifade edildi.

Bu açıklama üzerine Büro Memur Sen, Memur Sen'e bağlı  değil mi diye soruldu.

3+1 sistemi 1+1’e mi düşüyor? 3+1 sistemi 1+1’e mi düşüyor?

Kamuoyunda, bu anlaşmanın doğruluğu ve olası sonuçları hakkında büyük endişeler dile getiriliyor.

Memur Sen'e bağlı Büro Sen ise anlaşmanın yapıldığını ancak sonlandırıldıgını ifade etti.

Kaynak: rss