Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Dr. Nazan Aksaray, yeni atanan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’ndan beklentilerini aktardı. Aksaray, “Yeni Bakan’dan taleplerimiz çok açık ve net. Çok ağır koşullarda çalışan, değersizleştirilen, mobbinge ve şiddete maruz kalan, emeğinin karşılığını alamayan, tükenen, çareyi yurt dışında arayan meslektaşlarına kulak vermesini istiyoruz” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın istifası sonrası yerine Kemal Memişoğlu atandı. Bakan değişiminin ardından açıklamalarda bulunan Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Nazan Aksaray, Bakan Koca’nın istifasını memnuniyetle öğrendiklerini söyledi. Yeni Bakan Kemal Memişoğlu’ndan taleplerinin açık ve net olduğunu belirten Aksaray, “Yıllardır dile getirdiklerimizi bir kez daha talep edeceğiz. Kamuda, özel sektöre, tıp fakültelerinde çok ağır koşullarda çalışan, her geçen gün her açıdan değersizleştirilen, mobbinge, şiddete maruz kalan, emeğinin karşılığını alamayan, tükenen, çareyi yurt dışında arayan, emeklilikte açlık sınırının altında maaşlarıyla ayakta durmaya çalışan meslektaşlarına, sağlık çalışanlarına kulak vermesini istiyoruz” dedi.
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI HEKİMLERİ DEĞERSİZLEŞTİRİYOR
Sağlıkta dönüşüm programının ranta dayalı ve sağlığın topyekûn özelleştirildiği bir sermaye projesi olduğunu söyleyen Aksaray, “Mantar gibi açılan niteliksiz tıp fakülteleri, tıp eğitiminin toplum sağlığından ziyade bireysel tedavi metotlarına kaydırılması, birinci basamakta bölge tabanlı değil, nüfusa göre belirlenen aile hekimliği sisteminin getirilmesi, hekimlere temel yaşam standardını ancak yakalayabilecekleri gelirin, yaptıkları muayene, ameliyat gibi işlemlerle performansa bağlı hale getirilmesi, bu duruma itiraz etseler dahi hekimlerin 2-3 dakikada bir hasta bakmaya zorlanmaları, şehir merkezindeki kamu hastanelerinin kapatılıp, yıkılıp, şehrin dışına, şehir hastanesi denilen şirket hastanelerinin açılması ve tüm bu programın istedikleri şekilde yürütülmesi için liyakatten uzak yöneticilerin atanması hep bu programın parçasıdır” ifadelerini kullandı. Sağlıkta dönüşüm programının küresel sermayeye büyük kazanç sağladığını vurgulayan Aksaray, “Programın başka önemli öğesi, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının değersizleştirilmesidir. Ancak, programda sadece hekimin ve sağlık çalışanın değil, hastalarımızın da hiç değeri yoktur. Aslında hekimler de hastalarımız da bu sistemin mağdurudur” şeklinde konuştu.
ACİLEN VAZGEÇİLMELİ
Sağlıkta şiddetin bu sistemin bir sonucu olduğunun altını çizen Aksaray, “Bu sistem, ayrıca, hepimizin güvencesi Sosyal Güvenlik Kurumu’nu da ağır yük altına sokmaktadır. Yeni atanan Bakan’dan ilk ve en acil isteğimiz, mevcut haliyle büyük mağduriyetlere neden olan ve eğer devam etmekte ısrar edilirse çok daha büyük mağduriyetlerle karşılaşma ihtimalini düşünmek bile istemediğimiz, sağlıkta dönüşüm programından acilen geri dönmesidir. İstediğimiz, çok kolay ve nettir: Eşit, nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti istiyoruz” dedi.
TALEPLERİNİ SIRALADI
EBTO Başkanı Aksaray, Bakan Memişoğlu’ndan taleplerini şöyle sıraladı:
• “Koruyucu sağlığı öncelemesini, ne kadar çok hasta bakıldığıyla değil, ne kadar çok yurttaşımızın hasta olmaktan korunduğuyla övünmesini,
• Birinci basamağı güçlendirmesini, bölge tabanlı sisteme geri dönmesini ve basamaklı sağlık sistemini getirmesini,
• Tüm çalışma ortamlarında, örneğin, hastalara Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği 20 dakika süre ayrılması gibi, iyi hekimlik ilkelerinden asla taviz vermemesini,
• Sermayeye ucuz işgücü, hatta köle sağlamak için, eğitimin niteliğini önemsemeden, mantar gibi tıp fakültesi açmaktan, tıp fakültelerine nitelikli eğitim alamayacak kadar asistan almaktan vazgeçmesini,
• Hekimlere, tek kalemde ödenecek ve emekliliklerine yansıyacak, hak ettikleri ücretleri vermesini, performans sistemini kaldırmasını,
• Liyakatten uzak yöneticileri görevden almasını ve yetkin kişileri görevlendirmesini,
• İhtilaf halinde mahkeme yetkisi bile İngiltere’de olan hasta garantili şehir hastanelerini şirketlerden, halkımızı da ağır mali yükten kurtarmasını,
• Şehir merkezlerindeki kamu hastanelerimizi yeniden açmasını,
• Sağlıkta şiddetle etkin şekilde mücadele etmesini,
• Açlık sınırının altında maaşlarıyla ayakta durmaya çalışan emekli hekimlerin mağduriyetlerinin giderilmesini,
• Tüm bu süreçlerde, 106.168 hekimin üyesi olduğu yüz akı örgütümüz Türk Tabipleri Birliği ile işbirliği içinde olmasını istiyoruz.”( ANADOLU GAZETESİ MUHABİRİ- M.ANIL AKSOY)