İzmir'de Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi'nde, yoğun bakımda tedavi gören kanser hastası 63 yaşındaki N.C.'ye, cinsel saldırıda bulunan erkek hemşire 30 yaşındaki Emre Kale'ye takdiri indirim uygulanarak verilen 25 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, sanığın beden ve ruh bakımdan kendisini savunamayacak durumdaki mağdura kamu görevinin ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullandığına yer verildi. Mahkeme heyetinde yer alan kadın hakimin 'iyi hal' indirimine şerh koyup itiraz etmesinin gerekçesi ise sanığın pişmanlık yaşamadığının açıkça anlaşıldığı, hal ve tavırlarında hiçbir pişmanlık emaresi gözlemlenmemesi olarak açıklandı

İzmir'de, akciğer kanseri olan N.C. (63), 24 Nisan 2023'te, EÜ Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı. Durumu kötüleşen N.C.'nin 5 Mayıs'tan itibaren bilinci kapandı. İddiaya göre, N.C., Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Yoğun Bakım Ünitesi'nde yatarken, 17 Mayıs'ta hastanede hemşire olarak görev yapan Emre Kale'nin (30) cinsel saldırısına uğradı

BAŞKA HEMŞİRE GÖRÜP İHBAR ETTİ

N.C.'nin yattığı odaya ilaç almak için giren hemşirelerden E.E. ise yaşanan olayı görüp, durumu üstlerine bildirdi. Yoğun bakım ünitesindeki güvenlik kameralarını izleyen güvenlik personeli, olayı kameradan tespit etti ve görüntülerle birlikte polise şikayette bulunuldu.

SAPIK HEMŞİRE TUTUKLANDI

İhbar üzerine çalışma başlatan polis, şüpheli Kale'yi, Bayraklı ilçesinde bir mekanda eşiyle yemek yerken gözaltına aldı. Emniyette güvenlik kayıtları izletilen şüpheli, "Hastaya vermiş olduğum ilaçlar, kendi elektronik sisteminde bulunan ilaçlar, görüntülerin devamı için söyleyecek herhangi bir şeyim yoktur" dedi. Emniyetteki ifadelerin ardından Kale, sevk edildiği mahkemede tutuklandı, N.C. de olaydan bir süre sonra hayatını kaybetti.

40.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Olayla ilgili soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede savcı, Kale'nin aynı hastanede, aynı birimde bulunan, beden ve ruh bakımdan kendisini savunamayacak durumda olan mağdura kamu görevinin ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle nitelikli cinsel saldırıda bulunduğuna vurgu yaptı.

Kale'nin mağdura tedavi kapsamında verilmeyen ilacı vererek, uyuşturucu temin ettiği de iddianamede yer buldu. Alınan ifadeler ve toplanan deliller ışığında savcı, Kale hakkında, 'kamu görevini kötüye kullanarak beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı cinsel saldırı' ve 'uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etme' suçundan toplam 40.5 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. İddianame, İzmir 20'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

"PSİKOLOJİK SIKINTILARIM VARDI"
Davanın geçen yıl 1 Aralık'taki duruşmasında savunmasını yapan sanık Kale olayı anlatarak, "Böyle bir utanç verici olaydan ötürü anıldığım için çok üzgünüm. Psikolojik ve ailevi sıkıntılarım vardı. Sıkıntılı bir ruh hali içerisindeydim. Evliyim, olay sırasında herhangi bir cinsel açlığım söz konusu değildi. Sadece sıkıntılı bir ruh haliyle hareket ettim ve bazen ne yaptığımı hatırlamıyorum. Mağdur hasta yoğun bakımda yatıyordu, yarı baygındı. Tedavi nedeniyle kendisine 3-4 gündür morfin veriliyordu. Hidromorfin denilen ilacı mağdura damar yolu ile ben verdim. Bu ilacı servisten temin ettim. Olaydan ne kadar önce verdiğimi hatırlamıyorum. Cinsel organımı çıkardım ve 2-3 dakika öyle durdum. Hem pişmanlık hem de bir görgü tanığının içeri girmesiyle vazgeçtim. Başka bir şey yapmadım" ifadelerini kullandı.

KARAR İSTİNAFA TAŞINDI
Davanın 26 Nisan'da görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Kale'nin yanı sıra taraf avukatları katıldı. Taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra mahkeme heyeti verilen kısa aranın ardından kararını açıkladı.

KADIN HAKİM 'İYİ HAL'E ŞERH KOYDU
Kadın hakimin iyi hal uygulanmaması için şerh koymasına rağmen sanık Kale'ye duruşmalardaki iyi hali göz önüne alınarak 'cinsel saldırı' suçundan 16 yıl 3 ay ve 'uyuşturucu madde temin etmek' suçundan da 9 yıl 4 ay 15 gün olmak üzere toplam 25 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, uygulanan takdiri indirime itiraz etti. Karar, istinaf mahkemesine taşındı.

GEREKÇELİ KARAR
Davayla ilgili gerekçeli karar açıklandı. Sanık Emre Kale'nin; edinilen bilgiler ve mevcut bulgular değerlendirildiğinde uluslararası psikiyatri tanı kriterlerini karşılayabilecek bir tanısının mevcut olmadığı, isnat edilen suçun işlendiği tarihte hastalığının bulunmadığı, işlediği iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiğine yer verildi.

Genç Hemşirenin Sır Ölümü Genç Hemşirenin Sır Ölümü

Sanığın davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede etkileyen bir sorun olmadığına ayrıca akıl sağlığının yerinde olduğuna dikkat çekildi. Suçun işleniş biçimi, sanığın amaç ve saiki, birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması nazara alınarak eylemine uyan ceza kanununda vücut dokunulmazlığını ihlalini gerçekleştirdiği, ayrıca mağdura tedavi kapsamında verilmeyen ilacı verdiği de gerekçeli kararda yer aldı.

Sanığın üretimi resmi makamların iznine ve satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddeyi ölen N.C.'ye verdiğinin anlaşıldığına da dikkat çekilerek ilgili maddelerden hapis cezasına çarptırıldığına dikkat çekildi.

Sanığın aynı hastanede aynı birimde yatan hasta olarak tedavi alan, beden ve ruh bakımdan kendisini savunamayacak durumda olan mağdura kamu görevinin ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullandığına yer verildi.

"HALİNDE PİŞMANLIK EMARESİ YOKTU"
Kadın hakimin iyi hal uygulamasına koyduğu şerhin gerekçesi de kararda yer aldı. Sanığın dış etkenler nedeniyle eylemini sonlandırdığı aşamaya kadar yoğunluğu artan bir şekilde N.C.'ye yönelik eylemlerine devam ettiğine dikkat çeken hakim, sanığın sonraki eylemlerinin de pişmanlık içermediğinin açıkça anlaşıldığına vurgu yaptı. Sanığın duruşmalarda herhangi bir taşkınlık yapmadığına yer veren hakim, alınan beyanlarında ‘Pişmanım’ dediğini hatırlatarak hal ve tavırlarında hiçbir pişmanlık emaresi gözlemlenmediği, sanık hakkında başkaca gerekçelerle takdiri indirim uygulanamayacağı kanaatinde olduğuna dikkat çekip, indirim yapılması yönündeki karara katılmadığını vurguladığı da gerekçeli kararda yer aldı.

Editör: Sercan Yılmaz