Yüksek enflasyon sürecinde kamu çalışanlarının zarar ettiğini, maaş zamları ile enflasyon arasında denge kurulamadığını ve enflasyonun altındaki maaş zamları ile kamu çalışanlarının maaşlarının gerilediğini belirten Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, ayrıca reel kayıplarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, gelir dağılımındaki adaletsizliğin yanı sıra vergi de adaletin sağlanamaması nedeniyle kamu çalışanlarının yoksullaştığını ve temel ihtiyaç maddelerine ulaşımın zorlaştığına vurgu yaparak, “dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile emeklilerinin ücretlerine yapılan zamlar enflasyon nedeniyle erirken, Holdinglere getirilen vergi muafiyet ve istisnaları, vergi afları, gelir eşitsizliğini artırmaktadır” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:
KAMU ÇALIŞANLARININ ÜCRETLERİNDE REEL ARTIŞ SAĞLANMALIDIR
“Devletin vergi politikası ivedilikle gözden geçirilip adil bir vergilendirme sistemi getirilmelidir. Ayrıca kamu çalışanlarının ücret politikası da yeniden gözden geçirilmelidir. Özellikle dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile bunların emeklilerinin ücretlerinde reel artış sağlanmalıdır.
DAR VE SABİT GELİRLİ KAMU ÇALIŞANLARI ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ ÇOK AĞIR
Devlet, kaynaktan kesinti yapmak suretiyle kamu çalışanları ile emeklilerinden vergi topluyor. Buna karşılık vergi almadığı ve/veya alamadığı, vergisini sildiği, vergi muafiyet ve istisnaları getirdiği başka bir kesim var. Dolayısıyla gelir adaletsizliği, vergilendirmede ki adaletsizlik, maaşlarda reel artış sağlanmaması, düzenli vergi ödeyen namuslu vatandaşlar ve çalışanlar aleyhine bir duruma neden olmaktadır. 2024 yılında kaynaktan kesilen vergi oranlarını incelediğimiz zaman; 0 TL - 110.000 TL: %15 / 110.001 TL - 230.000 TL: %20 / 230.001 TL - 580.000 TL: %27 / 580.001 TL - 3.000.000 TL: %35 / 3.000.001 TL ve üzeri: %40, ücretli çalışanların gelirlerine göre vergilerini zamanında ve eksiksiz ödediği, ayrıca OECD ülkeleri içinde ülkemizde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının ortalama %68 olduğu dikkate alındığında, ülkemizde ücretli çalışan dar ve sabit gelirlilerin hem gelir vergisi tarifesi üzerinden vergilendirilerek hem de dolaylı vergi ödemek suretiyle vergi yükü altında ezildiği görülmektedir. Ülkemizde toplanan vergi gelirleri içindeki dolaylı ve dolaysız vergilerin oransal olarak büyüklüğü dar ve sabit gelirli çalışanları için ciddi yüktür. Dolaysız vergiler de gerçek kişilerin geliri üzerinden alınan verginin oranı artan oranlı olarak %15-40 aralığında iken, bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi %30 oranında olmasıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle vergide adalet sağlanmalıdır. Vergideki adaletsizlik çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlamasıyla ciddi sorun oluşturmaktadır.
VERGİ YÜKÜ TAVANA YAYILMALIDIR
Devlet, bütçe açığının kapatılması ve kamu gelirlerinin artırılması için düzenleme yaparken; dolaysız vergilerle daha fazla vergi toplarken, kamu çalışanlarının vergilendirilmesinde vergi oranlarını düşürmeyerek veya yıllardır talep ettiğimiz gibi %15’te sabitlenmesi önerilerimiz dikkate alınmayarak ciddi bir mağduriyet oluşturmaktadır. Devletin gelirlerinin %60’tan fazlasını kamu çalışanlarından ve emeklilerinin bordrosundan kestiği vergiler oluşturmaktadır. Kamu çalışanlarının maaşlarına her yıl yapılan zam kadar vergi dilimi yükseltilmeli, vergi oranı %15’te sabitlenmelidir. Dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emeklilerinin ödediği verginin, Devletin topladığı vergideki payı da her geçen artmaktadır. Bunlar göstermektedir ki kamu çalışanlarının vergi oranındaki yükseklik nedeniyle her yıl ödediği vergi artmakta ve geliri paralel olarak düşmektedir. Bu nedenlerle ısrarla vergi yükünün tavana yayılması sağlanarak dar ve sabit gelirliler üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir.