Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 2024/11 sayılı Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi ile Bakanlığın daha önce öncelik sırasına ilişkin yayımlamış olduğu 2010/73-80, 2016/22 ve 2017/10 sayılı Genelgeler yürürlükten kaldırılmış; aşağıda yer alan gruplar poliklinik hizmetlerinde öncelik sırası bulunanlara eklenmiştir:
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı olan çocuklar,
- 6284 sayılı ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hakkında koruyucu tedbir kararı olan ya da kadın konuk evinden hizmet alan kadın ve beraberindeki çocuklar,
- Hakimler ve Cumhuriyet Savcıları
Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinden Sağlık Bakanlığına devredilen hastanelerde geçerli olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelleri ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerin öncelik sırası korunmakla birlikte maddenin lafzı değiştirilmiştir.
2024/11 sayılı Genelge ile poliklinik hizmetlerinde öncelik sırasına eklenen gruplar olumlu karşılanmakla birlikte hakim ve savcıların bu hizmetlerde öncelik sırasına sahip olduğu durumda sağlık emekçilerinin neden hala öncelikli gruplar arasına alınmadığı anlaşılamamıştır.
Sağlık emekçileri, yirmi dört saat esasıyla çalışarak yurdun dört bir yanında türlü fedakarlıklarla mesleğini icra etmektedir. Bu çalışması sırasında ise yoğun bir iş yükü ile karşı karşıya kalmakta, buna ek olarak mobbing ve şiddete uğrama riski ile mücadele etmektedir. Bu kapsamda mesleğini icra ederken sağlık hizmetinin aksamaması için elinden gelen her türlü özveride bulunarak sağlık hizmeti sunmaktadır. Özellikle pandemi döneminde çok ağır koşullarda çalışan ve ailesini dahi göremeyen sağlık personelinin iş yükü pandemi sona ermesine rağmen halen çok ağırdır.
Nitekim Sağlık Bakanı Kemal MEMİŞOĞLU’nun yanıtladığı bir soru önergesinden öğrenildiği üzere 2023 yılında sadece acil servislere başvuran hasta sayısı 154.793.952’dir. Yani ülke nüfusunun neredeyse iki katıdır. Avrupa ülkelerinde ise acil servislere başvuru oranı nüfusun ancak dörtte birine tekabül etmektedir. Sırf bu veriler dahi sağlık meslek mensuplarının iş yüklerinin ağırlığını gözler önüne sermektedir.
Bu iş yükünün içerisinde herkes gibi hastalanabilen, kazalara maruz kalabilen sağlık çalışanları mesleklerini icra ederken muayeneleri kapsamında görev yerlerini en kısa süreyle terk etmeye gayret etmektedirler. Fakat mevcut randevuların yoğunluğu ve çeşitli nedenlerden randevuların saatinde alınamaması nedeniyle poliklinikler önünde uzun süreli beklemeleri gerekmekte, bu durum ise sağlık emekçilerinin görev yaptığı birimdeki hastaların ve mesai arkadaşlarının mağdur olmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla sağlık meslek mensuplarının poliklinik hizmetlerinde öncelik sırasına alınmaması, sağlık kurum ve kuruluşlarında zincirleme şekilde aksamalara yol açmaktadır.
Genel Sağlık-İş olarak önceki yıllarda konu ile ilgili talebimizi iletmiş olmamıza rağmen düzenlemeye dahil edilmemesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Tüm bu nedenlerle poliklinik hizmetlerinde öncelik sırası bulunan gruplar arasına Sağlık Bakanlığından sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de poliklinik hizmetlerinde öncelik sırası kapsamına alması için gerekli tüm iş ve işlemleri ivedilikle yapmasını talep ediyoruz.