Sendika

Sağlık Sen: Başhemşire ile birlikte üye topladığımız asılsız ve yalan

Memur-Sen Adana Adana İl Temsilcisi ve Sağlık-sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu Dr.Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.

Memur-Sen Adana Adana İl Temsilcisi ve Sağlık-sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu Dr.Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
Kalabalık bir grup ile açıklama yapan Nennioğlu,

"Bir sendika, 'Başhemşire ile sendika başkanı beraber üye çalışması yapıyor' diyerek basın açıklaması yapacağını duyurmuş. O gün yaşananları açıklığa kavuşturmak istiyorum. Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı olarak bizim amacımız her zaman çalışanlarımızın hakkını savunmak, adaletli ve doğru bir çizgide sendikacılık yapmaktır. Ancak maalesef, başhemşire ile birlikte üye topladığımıza dair asılsız ve yalan haberler yayılmaktadır. Şimdi, o gün neler yaşandığını anlatayım.

Biz, başkan yardımcımız Süleyman Bora Mesutoğlu ve baş temsilcimiz Bayram Alyakut ile birlikte erkek servislerini ziyaret etmek üzere yola çıktık. Yolda Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü ve müdür yardımcısıyla karşılaştık. Selamlaştık, hal hatır sorduk. Servislere gitmekte olduğumuzu belirttik ve kendilerinden herhangi bir destek istemedik. Sadece, 'Servise kadar eşlik edebilir misiniz' diye rica ettik. Sağ olsunlar, eşlik ettiler. Bu sırada, Tabipler Odası Başkanı Özden Bey ile de karşılaştık. Kendisiyle kısa bir sohbet ettikten sonra yollarımıza devam ettik.

Erkek servisine ulaştığımızda, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü işlerinin olduğunu belirterek yanımızdan ayrıldı. Biz ise sendika temsilcilerimiz ve yönetim kurulu üyelerimizle bir araya gelerek sendikacılık yapmaya çalıştık. Kendi dilimiz döndüğünce sendikamızın ilkelerini ve amaçlarını anlattık. Gittiğimiz servisteki sağlık çalışanları arkadaşlara da direkt sorabiliriz yaptığımız çalışmaları Ruh sağlığı hastanesinde ağaçların altında demlenerek sendikacılık yapanlar bizim sahada yapmış olduğumuz hizmet sendikacılığı baltalayarak algı yaratmaya çalışıyorlar. Çalışanların sorunlarını dinledik ve çözüm önerilerimizi paylaştık.

Daha sonra, servislerdeki sağlık çalışanlarının sorunlarını paylaşmak amacıyla Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü’nün odasına gittik. Müdürümüz, başka bir olaydan bahsetti. Anlattığına göre, başka bir sendikanın yöneticilerinden biri, kendisinin yolunu keserek hakaret etmiş ve kötü sözler sarf etmiş. Bu olay üzerine başhekim kendisini çağırmış. Müdürümüz, tutanak tutacağını belirtmiş, ancak başhekim, 'Tutanak tutma, rica ediyorum' diyerek konuyu büyütmek istememiş. Bunun üzerine biz de müdürümüze, 'Başhekim buranın amiridir, onu kırmayın, tutanak tutmayın'  dedik. Olay tatlıya bağlandı. Hatta başhekim ilgili sendika yöneticisinin gelip müdürümüzden özür dileyeceğini söyledi.

O gün yaşananlar tamamen bu şekildeydi. Amacımız hiçbir zaman bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Sağlık çalışanlarımızın haklarını savunmak ve menfaatlerini korumak için gece gündüz çalışıyoruz. Bunu yaparken de Memur-Sen ilkeleri doğrultusunda hareket ediyoruz; kırmadan, dökmeden, devlete ve çalışanlara zarar vermeden. Bazı marjinal sendikalar gibi idarecilerle çatışarak, saldırgan bir üslupla değil, yapıcı ve uzlaşmacı bir tavırla sendikacılık yapmaya devam ediyoruz. Bizim çizgimiz bu, hedefimiz belli: Sağlık çalışanlarının hakkını savunmak, onlara hizmet etmek.

Malum sendikanın süpervizör olan temsilcisi, nöbetlerde çalışanlara baskı yaparak üye toplamaya çalışmakta ve hastane içinde yapılan birim değişikliklerini 'mobbing' iddiasıyla şikâyet ettirmektedir. Sendikanın başka bir temsilcisi ise yasal sendika saatine uymaksızın, birimindeki personel ihtiyacına rağmen birimini terk edip sendikacı kimliğiyle bir yöneticiyi, görev yeri değişikliğinin hesabını sormak amacıyla, saygısız bir üslupla sorgulamaktadır. Ancak bu duruma rağmen, ilgili yöneticiye yasal işlem başlatabilmesi için tutanak tutmasına izin verilmemektedir.

Bunun yanı sıra, bir sağlık çalışanının, bir hastanın diğer bir hastaya zarar vermesini engellemediği ve yöneticisine saygısızca sesini yükselttiği bir olay yaşanmıştır. Bu olay sonucunda, söz konusu sağlık çalışanının görev yerinin değiştirilmesi gündeme gelmiştir. Ancak, yöneticinin odasına gelen kişiler, 'Bizim haberimiz olmadan birimimizden kimseyi alamazsın, veremezsin. Yayın yaparız, toplantı yaparız, her yerde konuşuruz' diyerek müdüre tehditlerde bulunmaktadır.

Malum sendika, hastane içinde 30 kişilik bir grup oluşturmuş ve bu grup, sendikanın talimatları doğrultusunda bazı yöneticilere şikâyetlerde bulunmak, eylem yapmak ve dava açma tehditleri ile yöneticileri baskı altına alıp çalışamaz hale getirmek için faaliyet göstermektedir. Bu durum, hem hastane içinde işleyişi aksatmakta hem de yöneticiler üzerinde ciddi bir baskı unsuru oluşturmaktadır.

Ayrıca, astların, üstlerine yönelik kaba, tehditkâr, eleştirel veya saygısız davranışlar sergileyerek aslında üstlerine mobbing uyguladıkları durumlar ortaya çıkmaktadır. Ancak bu durum, astlar tarafından farklı bir şekilde yansıtılmakta ve sanki mobbing yapan taraf üstler, yani amirler, gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Böylece astlar, kendi sergiledikleri mobbing davranışlarını gizleyerek üstlerini haksız duruma düşürmek ve yanlış bir izlenim yaratmak amacı gütmektedirler. Bu durum, iş yerindeki çalışma barışını ciddi şekilde zedelemekte ve kurum içindeki dengeleri olumsuz etkilemektedir.

Biz hiçbir zaman üyelerimizi, çalışanlarımızı, hekimlerimizi veya hemşirelerimizi yalnız bırakmadık; bundan sonra da bırakmayacağız."